Kışın, doğuda kömür bedava.
Ne diyor anayasa, “Sosyal adalet”. Yani parası çok olandan alacak, parası olmayana vereceğiz. Ya da birileri çalışıp çok kazanacak, kazanamayanlara da devlet yardım edecek.
Bu cümleden olmak üzere kış mevsiminin çok sert geçtiği doğu illerine, bedava kömür dağıtılıyor. Hatta bu sene buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi beyaz eşyalar da dağıtıldı. Televizyonda gördüğümüz kadarıyla elektriği olmayan evlere bile çamaşır makinesi verildi. Halı ve çekyat da işin amortisi oldu.
Bu yardımları, “Seçim yatırımıdır” değip, kınayanlar ve mahkemeye verenlerde oldu. Neymiş efendim seçime birkaç gün kala yardım olmazmış. Ne yani şimdi seçim var diye; kar kış olmayacak mı? Seçim var diye adam, soğukta mı oturacak? 6 aylık bebe, 60’lık kocakarı, sen seçim yapıyorsun diye; soğuktan hasta mı olsun?
Hayır, yardım yardımdır ve bu sosyal devlet olmanın bir gereğidir. Ve yardımlar, bütün yıl yapılmalıdır. Sosyal devlet çalışanın vergisini alır, çalışmayana daha doğrusu çalışamayana verir. Hani o zamanında ders çalışıp, okumamış, okuyamamış, bir iş ve ya meslek edinmemiş. Saz çalmış, köpek taşlamış, kaldırım mühendisliği yapmış. Onlar önemli değil. Devlet, iş ve aş verememiş, vatandaş iş ve aş bulamamış/bulmamış sa her ihtiyaç sahibine yardım etmelidir.
Üstelik bu, bizim genlerimizde de vardır.
Ne diyor atalarımız/dinimiz; “Komşusu aç yatan bizden değildir.”, ”Veren al alan elden üstündür.” Yani hep vereceksin. Bizden olmak için vereceksin, üstün olmak için vereceksin.
Peki, hep doğuya mı vereceğiz?
Geçenlerde birkaç arkadaş oturmuş sohbet ediyoruz. Konu nereden geldi? Laf nasıl açıldı, bilmiyorum. Bir ara, birden; “Hocam sen gazetecisin, bunu yazarsın. Yazarsın değil, yaz.”
Diyordu Yavuz.
“Kışın; doğuya kömür, yazın; batıya klima”.
Halen özel bir kurumda öğretmen olarak çalışan Yavuz’u, çok severim. Yavuz; yalandan dolandan hoşlanmaz. Riyayı; sevmez, kıvırmayı hiç bilmez. Doğru neyse Yavuz’da odur.
Doğru bildiğini de hemen söyler.
Bunu da böyle söyledi
“Hocam! Sosyal devlet ne yapar? Vatandaşa yardım eder. Zenginden alır fakire verir.
Bak herkesin Antalya’da tatilde olduğu bugün biz burada İstanbul’dayız. Neden çünkü paramız yok. Maaşımız az, birikimimiz yok, tatile gidemiyoruz. Madem devlet, doğuda; kömürü olmayana kömür dağıtıyor, bize de; klima dağıtsın. Tatile gidemiyoruz, bari serinleyelim.
Millet, sıcaktan kafayı yiyor. Hastaneler, ayılan bayılan insanlarla dolu. Birer klimamız olsa biz de evimizde rahat rahat oturursak fena mı olur?
Evde çekirdek yiyen, çekirdekçiyi zengin eder. Kavun karpuz yiyen karpuzcuyu zengin eder. Millet sıcaktan hasta olmaz, devlet de; ilaç parasından kurtulur.”
Baktım mantıklı. Mademki kışın, doğuda bedava soba, kömür dağıtılıyor. Batıda yazın, niçin klima dağıtılmasın?
Ne yani klimacılar, bu memleketin çocuğu değil mi? Biraz da onlar kazansın. Klimacılar para kazansın, bizde evimizde rahat rahat oturalım.
Doğru söze ne denir?
Her gün parasına para para katanlar, özel villasının özel havuzun da ya da Antalya’da keyif çatarken; biz de biraz serinlesek çok mu?
Teşekkürler Yavuz.
