SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Dağtekin, “Özdemir’in söyledikleri dışında bir şey yazmadım”

Yayınlanma:
ABONE OL

Doğru habercilik adına yaptığı çalışmaları, gazeteci olarak takdir ettiğimiz üstad Vural Dağtekin, Kent 34 gazetesinde www.kent34.net yaptığı bir haberle ilgili yine Kartal siyaset gündemini hareketlendirdi.

Kartal Belediyesi CHP Meclis üyesi Taner Özdemir’in Belediye adına yapılan faaliyetleri eleştirir içerikteki açıklamalarının yer aldığı haberle ilgili olarak Özdemir, gazetemize farklı değerlendirmeler yaptı. Özdemir açıklamasında “ Ben Vural Bey ile röportaj yapmadım” şeklinde ifadeler yer almıştı.

Özdemir’in açıklamasına karşılık işte Dağtekin’in cevabı;

“Sayın Özdemir yazdığım haber sebebi ile sıkıntıya düşmüş olabilir. Ancak, bu sözleri kendisinin de dediği gibi 3 kişi iken söyledi. Ses kaydı yapılmasına kızgınlığını söylemiş haberde, ama unutulmamalı ki ben yazdığım haberde ses kaydı yaptım demedim, üstelik kendisinin de dediği gibi konuşmamızın bir de şahidi var.

Sayın Taner Özdemir genç bir insan. Partisi ve Kartal için heyecanlar duyuyor olabilir. Buna saygım elbette var. Ben de mesleğinde olgunluk çağına yaklaşan bir gazeteciyim. Unutulmamalı ki benim de bir gazetecilik tarzım var. Beni bilenler bilir, mesnetsiz ya da belgesiz haber yapmam. Yapana da kim olursa olsun saygı duymam. Herkesin cevap hakkı vardır. Haksızlık bile etmiş olsa yine de kişi “hakkıma tecavüz edildi” derse, ona cevap hakkı tanırım. Sayın Özdemir’e de bu rivayetleri bana anlattığı halde “haksızlığa uğradım” demesi sebebi ile bir düzeltme şansı verdim. O açıklamayı da tekrar dinledikten sonra  ”HAKLILIK PAYI BULURSAM” sizlerle paylaşacağım.

Söyledikleri dışında bir şey yazmadım!

Şimdi o habere cevaben ben de diyorum ki “bana bu yazdıklarım kendisi tarafından söylendi.” Ben de söylenenden yola çıkarak bunu haberleştirdim. Nasıl davranmalıydım? Kucağıma düşen habere, sanki ortada bir şey yokmuş muamelesi mi yapacaktım? Kartal’da arka planda yaşanan gelişmelere işim gereği şahit olduğum halde, bilmezden, görmezden ve duymazdan mı gelecektim? Malum tabiri ile 3 maymunu mu oynayacaktım?

Üstelik sayın üye bana hitaben, sipariş haberde de belirtildiği üzere “Siz gazetecisiniz. Bu konuyu araştırın” demişti. Araştırmaya hem banka kanallarından, hem de konunun muhataplarından başlamam gayet normal değil midir? Bu sırada, Kartal Belediye Başkanı’nın “ispatlasınlar istifa edeyim” demesi haber değil midir? Bunları toparlayıp haberleştirmemek haberciliğe “ihanet” değil midir?

Kimse kusura bakmasın ama ben gazeteciyim. Kartal Belediye Meclis Üyeleri, İl genel meclis üyeleri, Kartal Belediye Başkanı, başkan yardımcıları, meclis başkan vekilleri ve aktif siyasetçileri de bu ilçenin bir nevi parlamenterleri, başbakanı, bakanları, meclis başkanı ve parti yöneticileri sayılırlar. İstanbul’un her ilçesi küçük ölçekli de olsa, siyaseti başkent kadar hareketlidir.

Bu kentte siyaset yapan, siyasete ve kente katkı sunmak isteyen herkese yol açık.  Çıkar meclis kürsüsünden ve basın toplantılarından halka seslenirler. Tespit ve projelerini özel açıklamalar ve röportajlarla dile getirirler. Bizler de gazeteci olarak bunlara yer veririz. Onların ilçe ve icraatlar hakkındaki hassasiyetlerini kamuoyuna iletiriz.

Bilmelisiniz ki “ciddi gazeteci” daima kayıt yapar

Ancak, imtiyazı olan tüm siyaset camiası da şunu bilmeli ki, gazeteci mesleğine karşı hassastır. Bir siyasetçi ile konuşurken, onu izlerken gelişen her konuyu kayda alır. Kayıt yaparken de “sizi kaydediyorum” demez. Mesleğin doğası budur. Kişilerin söylediklerine dikkat etmek yerine, “izinsiz kayda alındım” diye feveran etme yolunu seçmeleri hiç şık durmuyor. Benim gazeteci olduğum hususu kendisine söylendiği halde, dedikodu dinler gibi ağzımı açıp, arada “helal olsun başkan, haha” diyerek yaltaklanmamı beklemek, en başta bana haksızlık olur.

Gazeteciyi ciddiye alın! En azından hak edenleri…

Gazeteci sadece kendisine söylenen bir konuyu gerekirse de haberleştirir. Eğer bir konuyu haber olarak, kendinizi de o haberde özne olarak görmek istemiyorsanız, bizimle konuşurken cafede, barda ya da kahvehanede, çardak altında, bahçede ya da her hangi bir yerde, herhangi bir vatandaşla konuşur gibi konuşmamalısınız. Konuşurken kullandığınız kelimeleri iyi seçmelisiniz. Hatta işi bir adım ileri götüreyim, sizler seçilmiş kişiler olarak nasıl kendinize saygı gösterilmesini talep ediyorsanız, bizlerin de halkın haber alma hakkını doyuran müsseseler olduğunu unutmamalı ve bu işi hakkı ile yapanlara da biraz olsun saygı göstermelisiniz.

Sayın siyasetçiler ve kamu yöneticileri,

Ne yazık ki yerelde alışılagelen söylediklerinizi, hatta dikte ettirdiklerinizi yazan gazetecilerin sizlere verdiği rahatlıkla, onların mesleğine olan duyarsızlığınız birleşince, bu tip yol kazaları ortaya çıkıyor. İşini iş olarak benimseyen gazetecilere karşı tahammülsüzlüğünüzün ardında yatan gerçek de ne yazık ki bu…

Gazeteciliğin haber alma kısmını etik bulmayabilirsiniz. Ama orada sanki “beni izinsiz dinlediler” demeye varacak kadar da çarpıtmamalısınız. Sayın meclis üyesi, siz gayet iyi bilirsiniz ki dinlemek ile haber amaçlı kayıt almak farklı şeylerdir. Artı ben haberimle ilgili herhangi bir kayıt yayınlamadım ya da o haberde bir kayıttan da bahsetmedim. Haberimi sizin söylediklerinizden sapmadan yazdım ve yayınladım.

Şimdi soruyorum. Bir gazeteci kendisine haber konusu olabilecek konularda konuşulanları kayıt altına almasa, haberi yazdığında, aynen buradaki örnekte olduğu gibi “Yok. Ben öyle bir şey demedim. Uyduruyorlar” denildiğinde, boynunu büküp oturmaktan başka yol kalır mı?

Güzel sözler yazılsaydı, yine “izinsizdi” diye tepki verilecek miydi!

Fakat, farkındaysanız boynumu bükmedim. Dimdik durup tekrar yazıyorum. Sayın Özdemir, haberde geçen her sözü söylemiştir. Zaten kendisi de bunu inkar etmemekte, söylediklerinin haber yapılış tarzına isyan etmektedir. “Yani, ben rivayetlerden, dedikodulardan bahsettim. Bu gazetede haber yaptı” diyor. İyi de biz de konuyu muhataplarına ilettik ve arada eksik olan bağı kurduk. Güzel bir söz edilseydi de bunu taşıyıp haber yapsaydık bu tepkiyi verir miydiniz?

Kayıt dışı denildiğinde yazılmaz!

Gazetecilikte kayıt dışı ya da moda olduğu üzere “off the record” denilen bir tabir vardır. Bu her kim olursa olsun tüm siyasetçilerin sohbetlerinde gazeteciler ile konuşurken yazılmamasını istedikleri konularda ayraç vazifesi gören bir tabirdir. Gazeteci bilir ki konuştuğu, sohbet ettiği kişi bunun yazılmasını istemiyor, sadece konu üzerinde şahsi görüşünü sunuyordur. Ama siz bana bu uyarıda bulunmadınız Sayın Özdemir…

Neyse…

Bana komplocu denilen o habere dönelim…

“…Dost sohbeti içersinde böyle bir dedikodunun dolaştığını ama bunların BELGE olmadan konuşulmaması gerektiğini ifade ettim. Belgesi olmayan bir konuda ben hiç açıklama yapmadım, yapmamda. Böyle bir şey varsa, belgede varsa PARTİ olarak gereğini yaparız dedik. Bir cumhuriyet Halk Partisi Meclis üyesi olarak ben bunu söyledim. Ama bunu kalkıp ta hani böyle bir şey var şuymuş, buymuş gibi gerçek dışı haber üreterek kamuoyunu yanıltmaya yönelik bu girişimi şiddetle kınıyorum, protesto ediyorum.

Bu yayın ilkelerini ben şahsen BASIN ahlakı ile bağdaştıramıyorum. Arkadaşlarımız bunu düzeltmezse bu konuyu Basın Derneklerine de ŞİKAYET ederek, bu işi Mahkemeye’de taşıyarak MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT noktasına götürerek bu işin çözüleceğini belirtmek isterim…”

.

Ben müsterihim. Peki ya bize komplocu diyenler!

Sayın okurlarım,

Derseniz ki bu haberden dolayı huzursuz musun? Cevabım “hayır” olacaktır.

Bu konuyu daha da ileri götürüp, elimdeki kaydı da yayınlayabilirim. Şimdilik, yayınlamıyorum. Ama sayın Özdemir ve konunun muhataplarına çok gerekirse, yani kanun bunu gerektirirse bir kopya ileteceğim.”

Bu arada, hakkımda yazdırılan o haberden de anladığım kadarı ile yaşadığı yoğun hislere rağmen beni nezaketle karşılayan ve sözlerini bir kez daha açmaya çalışan ve bana sık sık “Kayıt yapmanız doğru değildi” diyen, Kartal Belediye Meclisi üyesi Sayın Taner Özdemir’e ikinci ev sahipliği için teşekkür ediyorum.

İlkinde söylediği sözlerin yanlış anlaşıldığını, maksadının bunların çarşıda, pazarda konuşulduğunu anlatmak olduğu ve bu konuda bir CHP’li olarak rahatsızlık duyduğunu özellikle vurguladı. Keşke ilk konuşmamızda da aynı ifade ile konuşsaydı da onları da yazabilseydim. Ama geç kalınmış değil. Çıkar, bir basın toplantısı ile “maksadımı aşmış olabilirim. Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim” der, konuşmasındaki muhatapları da belki “büyüklük” gösterirler konu kapanır. Hatta bu Özdemir’e artı puan kazandırır. Sonrasında muhalif tavrını ve çizgisini korur o başka. Tabii bunlar benim şahsi tespitlerim, saygı duyulur duyulmaz, onu bilemem. Kişilerin duruşlarına saygımız var. Kent için doğru bildiğini söylemek, bir meclis üyesinin birinci görevidir. Ama eleştiri de kişilik haklarına saygı çerçevesi dışına taşmamalıdır.

Polemikler çözümsüzlük getiriyor!

Fakat suçlamaların dozunu arttırıp, bir de “komplocu” yakıştırmasında bulunmak, hatta bunu konu alan bir röportaj sipariş etmek Sayın Özdemir’in medeni tavrına hiç yakışmamış. Kendisi sanatçıdır. Sanatçılar doğaları gereği hassas olurlar. Bu hassasiyet kendisine haksızlık edildiğini söylerken, haksızlığı yaptığını iddia ettiği kişilere haksızlık edecek kadar fazlalaşmamalıdır. Polemik dediğimiz hadise de buradan doğuyor. Polemikler çözümsüzlükler getiriyor. Varsa yanlış anlaşılmaları büyütüyor. İşin içinden çıkılmaz hale gelmesine sebep oluyor.

Benimle konuştuğu konuları, yok sayarak, sanki hiç bir ifadeyi kendisi söylememiş gibi, bir başka gazeteye verdiği röportaj ile Kartal halkını yanıltmaya kalkan bu anlayışı da ben kınıyorum. Dedikoduları ve rivayetleri bir gazeteci ile paylaşmayı, sonra da bunun haberleştiğini görünce, sanki bu konuşma hiç var olmamış saymayı siyasi ahlakla da bağdaştıramıyorum.

İlgili Haberler

Genel
26 Nisan 2024
Ticaret Bakanlığı’ndan IBAN Kiralama İlanlarına Karşı Uyarı

Ticaret Bakanlığı son dakika uyarısı yayınladı. IBAN kiralayanlar yandı. İşte detaylar… Ticaret Bakanlığı, vatandaşları IBAN kiralama ilanları ve sosyal mühendislik dolandırıcılığına karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı. Bakanlık, bu tür eylemlerin Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu kapsamında suç teşkil ettiğini belirtti. Ticaret Bakanlığı, sosyal medya platformları ve çeşitli online ilan siteleri üzerinden yapılan IBAN kiralama teklifleriyle […]

Basında Kartal
26 Nisan 2024
Kartal Belediyesi Kreş Öğrencileri Maltepe Üniversitesi’ne Konuk Oldu

Kartal Belediyesi Kreş Müdürlüğü 6 yaş öğrencileri ve Kalben Derneği’nin (Korunma Altında Yetişen Gençler ve Koruyucu Aile Derneği) katılımı ile Marmara Eğitim Köyü Maltepe Üniversitesi’nde “23 Nisan Çocuk Şenliği” yapıldı. İstanbul Marmara Eğitim Kurumları Vakfı (İMEV), Maltepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı, Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği ve Mediha Engizer Mesleki Teknik Anadolu Lisesi  Çocuk […]

Avrupa Birliği
26 Nisan 2024
Galataport İstanbul’a Avrupa Birliği’nden Ödül!

Galataport İstanbul, inşaattan işletme dönemine uzanan çalışmalarında sergilediği çevre dostu yaklaşımla ödülleri arasına bir yenisini ekledi. Dünyadaki okyanus ve denizleri kurtarmayı hedefleyen BlueMissionMed Koordinasyon ve Destek Hareketi, Galataport İstanbul ekibinin faaliyetlerini “Çevreye Duyarlı Girişimci ve Kişilik” ödülüyle taçlandırdı. İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı Galataport İstanbul, geniş ödül yelpazesine bir yenisini daha ekledi. İnovatif projeleri ve […]

Belediye
26 Nisan 2024
İBB Başkanı İmamoğlu, 23 Nisan’da Koltuğunu Ali Selim Metli’ye Devretti

BAŞKANI METLİ’DEN İLK TALİMATLAR: OKULLARA ÖĞRENCİ DOLAPLARI YAPILSIN, HER OKULDA YEMEKHANE OLSUN İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 104’üncü yıldönümünde koltuğunu, ilkokul 3. sınıf öğrencisi Ali Selim Metli’ye devretti. Başkan Metli’nin ilk talimatları, “Bütün okullarda öğrenci dolapları yapılmasını istiyorum. Çünkü, çantalarımızı taşımakta zorlanıyoruz. Bir de okullarımızda yemekhaneler olmasını istiyoruz. Bize […]