Saadet Gençliği’nden SHOW TV’ye ihtar

Yayın: 09:14 - 19.01.2011
Güncelleme: 09:14 - 19.01.2011

SHOW TV’nin Kanuni Sultan Sülayman’ı anlatan ‘Muhteşem Yüzyıl’ adlı dizi filmi, ülke gündemini meşgul etmeye devam ediyor.

DİZİ HAKKINDA ŞİKAYET PATLAMASI

Diziye, vatandaşların yurt içerisinden ve dışından RTÜK şikayetleriyle başlattığı tepki seli, STK’ların hakkında düzenledikleri toplantı ve eylemleriyle devam ediliyor.

MEDYA VE FİLM YAPIMCILARI BÖLÜNDÜ

Dizi konusunda köşe yazarları ve ‘yeşilçam’ da ikiye ayrılmış durumda. Diziyi ‘dizi’ olma özelliğiyle, moda mod tarihi yansıtması gerekmediği, kurgu olmasının sanat gereği olduğunu iddia edenler var. Buna karşın diğer kesim ise dizi ve tüm yapıtların, o toplumun Milli hassasiyetleri dikkate alınarak yapılması gerektiği, filmlerin toplumda kütürel yönden öğretici bir bilinçaltı geliştirdiği, dolayısıyla tarihi gerçekleri yanlış veremeyeceğini savunuyor.

SİYASİLERDEN CİDDİ TEPKİLER VAR

Hükümet kanadından Devlat Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dizi hakkında çokça şikayet olduğunu, konuyu takip ettiklerini belirtirken, Büyük Birlik Partisi (BBP) de sert açıklamalar ile dizinin zarar verici, tahkir edici yönüne dikkat çekerek, dizinin yayından kaldırılmasını istedi.

SAADET PARTİLİLERİN TEPKİSİ MUAZZAMDI

Saadet Partisi İstanbul Gençlik Kollarına bağlı yaklaşık 2 bin kişilik gurup ise, Büyükdere Caddesi’nden toplanarak Mehteran eşliğinde Levent’teki SHOW TV binasına kadar yürüdü. Çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınmış SHOW TV karşısındaki parkta, mizahen Kanuni Suntan Sülayman’ın SHOW TV yöneticilerine yazdığı ‘ferman’ okunarak dizinin istenmeyen infiallere sebebiyet vermeden kaldırılması istendi. Ardından SHOW TV’yi sert bir dille eleştiren Milli Görüş’çü gençler, gayr-ı ilmi ve gayr-ı ahlaki bu dizi yayında kaldığı sürece, ikaz ve uyarılarını gerekli yasal mercilere ulaştıracaklarını bildirerek, dizinin yayından kaldırılması için hangi yol gerekiyorsa o yolu kullanacaklarını ifade ederek, olay çıkartmadan sessizce dağıldılar.

SAADET PARTİLİLERDEN KANUNİ FERMANI

Saadet Partili Gençlerin hazırladıkları Sultan Süleyman fermenı:

‘Muhteşem Yüzyıl’

Allah-u Teala’nın lütuf ve yardımıyla, peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)in mucizesi, dört halifenin ve Allah’ın sevgili kulları olan velilerin mukaddes ruhlarının yardımıyla;
Ben ki sultanların sultanı, hakikatlerin buhranı ve yeryüzünün taç dağıtan sahibi, Akdeniz’in, Karadeniz’in, Rumeli’nin, Anadolu’nun, Diyarıbekir vilayetlerinin, Azerbeycan’nın, İran’ın, Şam’ın, Suriye’nin, Mısır’ın, Mekke ile Medine’nin, Kudüs’ün bütün Arabistan’ın, Yemen’in ve daha nice memleketlerin ki, büyük ecdadımın(Allah onlardan razı gelsin), kahir kuvvetleriyle fetheyledikleri ve cenab-ı Hakk’ın bana nasib eylemiş olduğu, ateş saçan kılıcımızla zafer kazanarak fetheylediğimiz, nice diyarın sultanı, Sultan Bayezid Han oğlu, Sultan Selim Han oğlu, Sultan Süleyman’ım…

Sen ki, batı taklitçisi, uşaklık eden medyacı!

Elçimin gönderdiği mektupta, yapmış olduğun büyük densizlikten bahsedilmektedir… İşittim ki! televizyon adı vermiş olduğunuz kara kutudan Al-i Osman’a hakaret içeren yayınlar yapılmaktaymış… Senin anlattığın yaşam tarzıyla ne biz, ne de dedelerimiz hemhal olmuştur… Kıyafetlerimizin İngiliz askerlerine benzetilmesi bizi kızdırmıştır bilesin!

Biz ki! dünyanın dört bir yanına adalet, ahlak ve maneviyat taşımaya me’muruz…

Bizden beş asır sonra hele bizim topraklarımızda, bizim suyumuzu içen, bizim ekmeğimizi yiyen, adı müslüman birinden, güya bizim adımıza lakin bizden ırak olayların anlatılması, bizi ziyadesiyle hüzne boğmuştur… Ki! bu mağduriyetimiz değil, torunlarımızın ihanetidir…

Yoksa sen bizim beş yüz sene önce ölüp gittiğimizi mi düşünüyorsun? Sakın ola bu hataya düşmeyesin.. Barbaros Hayreddin Paşa’m iki yüz kalyonla Boğaz’da, Sokullu Mehmed Paşa’m tüm orduyla emir beklemektedir. Bunlar harekete geçti mi ne sen, ne de batı beni durdurabilir. Bir mektubumuzla hizaya gelen Fransa, sana korkunun nasıl bişey olduğunu anlatsın…

İmdi, muradım o ki, bu densizlik özür dilenmek ve telafi edilmek suretiyle derhal son bula! Ta ki! tekerrür etmeye…

Aksi takdirde bu ikazımı, ihtarımı dikkate almayıp bu rezilliğe devam edersen, tüm ülkede yayın yapan o antenlerini kırar, atlarımız için bağlama kazığı yaparım, kafanı o televizyon denen fitne kutusunun içerisine sokar tüm dünyaya rezil ederim… Lanetli frekansların, rüyalarında kabus olarak dalgalanır… Ve bunlardan şanlı Osmanlı Devleti mes’ul ve cürüm altında değildir.

Kapına gönderdiğim Al-i Osman’ın, senin yaşadığın devirdeki torunlarım olan Milli Görüş’çü bu gençlere, diziyi yayından kaldırdığını haber veresin.

Mühr-ü Süleyman bizdedir, ‘’emir’’ Süleyman’ların işidir… Bundan sonra olacakları var sen düşün..

Gayret bizden, Tevfik Allah’tandır…

Allah’ın yardımı Muhammed Ümmeti üzerine olsun.

Cihan Hükümdarı
SULTAN SÜLEYMAN HAN

Exit mobile version