Türk Eğitim – Sen 2 Nolu Şube Başkanı H. İbrahim ÇAKMAK yaptığı açıklamada;
” Son günlerde MEB üst düzey yöneticilerinin yapmış olduğu açıklamalarla öğretmenleri, okul yöneticilerini rencide ettiğini görmekteyiz. Toplum önünde bu insanlar küçük düşürülmekte, sürekli tatil yapan, çok az çalışan kişilermiş fikrini oluşturmaktadır. Şunu herkes biliyor ki öğretmenlik mesleği kutsaldır ve bütün öğretmenler çok zor şartlarda bulunmalarına rağmen fedakârca işlerini yapmaktadırlar. Bir baba misali öğretmenlere sahip çıkması beklenen Sn. Bakanın, tam tersine bir düşmanlık hissi oluşturduğu algılanmaktadır. Tabii ki Sn. Bakanın öğretmene düşman olduğuna inanmıyoruz. Ancak “İlim Çin’de de Olsa Alınız” diyen Hz. Peygamberimizi, “Bana Bir Harf Öğretenin Kırk Yıl Kölesi Olurum” diyerek öğretmeni onurlandıran Hz. Ali’yi, “Öğretmenler! Yeni Nesil Sizin Eseriniz Olacaktır” diyerek öğretmenin önemini belirten Büyük Atatürk’ü bir kez daha hatırlamasını istiyoruz.
Memleket için çalışan herkese minnettarız. Bütün memurlara saygılıyız. Ancak işi insan yetiştirmek olan öğretmenliği, nüfusta çalışan bir memur ile bir banka çalışanı ile ve hatta bir milletvekili ile kıyaslamak doğru bir düşünce tarzı değildir. Evinde kendi çocuğu ile yeterince ilgilenemeyen, onunla başa çıkamayan ebeveynleri düşününüz. Oysa bir öğretmen her gün yüzlerce yavrumuzla ilgilenmekte, onların problemlerini çözmek için uğraş vermekte ailesine ve kendi çocuklarına ayıracağı zamandan feragat etmektedir. Hatta işi gereği evinde de ertesi güne hazırlık için zaman ayırmakta, yani işini evine götürmektedir.
Hiçbir öğretmen üç ay tatil yapmamaktadır. İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin tatili 1 Temmuz-1 Eylül arasındadır. Toplam 2 aydır. Ortaöğretim kurumlarında ise bu süre yaklaşık bir aydır. On yılını dolduran bütün memurların bir ay izin hakkı bulunmaktadır. Milletvekillerinin tatili acaba ne kadardır? Bırakın da öğretmenler 15 gün fazla tatil yapsınlar. Öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini arttırıcı, çağın gelişimine ayak uyduracak teknik ve bilimsel gelişmeleri öğrenmelerini sağlayacak her türlü eğitimi almalarına kesinlikle taraftarız. Bu da rahatlıkla seminer dönemlerinde uygulanabilir. Öğretmenlik yapmamış kişilerin öğretmenlerin problemlerinden tam olarak anlamalarını beklemeyiz. Ancak bu konuda öğretmenlerden oluşacak bir komisyonun görev alması daha akılcı olacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur” dedi.
