Kurtulmuş, ‘Doğruları söylemeye ve Hükümet’i uyarmaya devam edeceğiz’

Yayın: 07:49 - 28.11.2011
Güncelleme: 07:49 - 28.11.2011

HAS Parti, 27 Kasım Pazar günü 9 bölgede 3 bin teşkilat yöneticisiyle toplantılar gerçekleştirdi.  Bu toplantılarla birlikte HAS Parti, 2014 yılında yapılacak yerel seçimlerinde teşkilat olarak startını vermiş oldu. HAS Parti Lideri Numan Kurtulmuş, İstanbul ve Ankara yapılan bölge toplantılarına katıldı.

Halkın Sesi Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ”Esad yönetimi gibi bütün zalim yönetimler, tek tek gidecektir. Ancak, Türkiye’nin bu konuda takınmış olduğu tavır endişe vericidir” dedi.

Halkın Sesi Partisi İstanbul İl Başkanlığı binasında düzenlenen bölge toplantısında konuşan HAS Parti Lideri Kurtulmuş, Türkiye’nin gündeminin sürekli değiştiğini, önemli konuların bir süre tartışıldıktan sonra kenara bırakıldığını ifade etti.

Türkiye’nin gündemindeki kritik konulara değinen Kurtulmuş, Suriye’deki gelişmelere dikkat çekerek:

”Maalesef Suriye konusu hızlı bir şekilde ısıtılmaya ve Türkiye Suriye’deki çatışmaların içine çekilmesye gayret ediliyor. Komşularla sıfır problem ilkesiyle yola çıkan Hükümet, ne yazık ki özellikle Suriye konusunda çok ciddi zikzaklar çizmeye devam etmekte ve bu anlamda da anlaşılmaz adımları atmaya hazırlanmaktadır. Daha önceki senelerde kardeş, dost müttefik olan Esad ve yönetimiyle ne olduysa daha sonraki dönemlerde, neredeyse savaş aşamasına gelen birtakım ilişkilerin içerisine girdi. Dış politika ‘dün dündür, bugün bugündür’ ilkesiyle yönetilemez. Dış politika diğer siyasal alanlarda olduğu gibi özellikle ilkelerin çok belirgin bir şekilde yer alması gereken bir alandır.”dedi.

Suriye’nin daha önceki yıllarda da insanlara zulümler uyguladığını, bu zulümlerin giderek arttığını dile getiren Kurtulmuş, ”Ancak Suriye halkının sesi çıkamıyordu, bastırılıyordu ya da uluslararası kamuoyu Suriye’deki bu zulümlere karşı sessizdi. Bundan 6 ay önce gayet iyi ilişkilerimiz olan Suriye’deki yönetim aynıdır, Türkiye’deki yönetim de aynıdır. Biz burada despot yönetimlerin devam etmesi gerektiğine ilişkin bir şey söylemiyoruz. Esad yönetimi gibi bütün zalim yönetimler, tek tek gidecektir. Ancak problem Türkiye’nin bu konuda göstermiş olduğu çifte standart ve endişe verici adımlardır” diye konuştu.

Numan Kurtulmuş, Suriye’nin bölgede kapsamlı bir çatışmanın ilk kapısı olarak görüldüğünü ifade ederek, şunları söyledi:

”Suriye’de mezhep çatışmalarının olması fevkalade mümkündür. Bunu önlemek için Türkiye, bölgedeki bütün ülkeleri yanına alarak, Suriye’de bütün tarafların kabul edebileceği kapsamlı bir barış programını uygulayabilir, Arap Birliğini, İslam Konferansı Örgütünü, İran’ı ve bütün diğer ilgili tarafları işin içine çekerek gerçekten halka dayalı bir demokrasinin kurulmasının önünü açabilirdi. Bu çerçevede Suriye gibi ülkelerde azınlığa dayalı rejimlerin en büyük korkuları, yıkıldıktan sonra bir devri sabık yaratılmasıdır. Türkiye bir devri sabık yaratılmayacağı ve bir derin hesaplaşmanın içerisine girilmeyeceği konusunda Suriye’deki ilgili bütün tarafların hepsine öncülük ederek, barış masasına oturtabilirdi. AncakTürkiye şimdiye kadar bunu yapmadı. Vizyon sahibi olmak, bunu yapmak demektir.”

Başbakan Erdoğan’ın Dersim açıklamalarına da değinen Numan Kurtulmuş; Tartışma iyi bir yerden başlamış oldu. CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’e ve Başbakan Erdoğan’a bu anlamda teşekkür ediyoruz. CHP bu konudaki statükocu yaklaşımına son vermelidir. AKP ise bu meseleyi ciddiyetle devam ettirmelidir. Tabii devletin özür dilemesi sadece Başbakan’ın yaptığı açıklama ile gerçekleşmiş olmaz. Bu özrün bizzat TBMM tarafından yapılması gerekiyor. Devletin geçmiş dönemdeki hatalar nedeniyle özür dilemesi devleti zaafa uğratmaz tam tersine itibarını arttırır. Bizim önerimiz sadece Dersim değil, İskilipli Atıf Hoca, Said Nursi, gibi isimlerle ilgili de geçmişte karanlıkta kalmış olayların tamamının aydınlatılmalıdır.

Bunun gerçekleşmesi içinde Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmalı, bu eylemlerin suç kapsamına sokulması sağlanmalı, İstiklal Mahkemeleri’nin arşivleri açılmalı, 27 mayıs, 12 eylül, 28 şubat, 27 Nisan darbelerinin tamamının aydınlatılmasını sağlayacak adımlar atılmalı, tüm faili meçhuller, idamlar, haksız yere öldürülenler, kayıplar, işkencelerden dolayı özür dilenmeli ve Meclis’te bu olayların mağdurlarına iade-i itibar yapılmalıdır.” Dedi

Avrupa’daki değişime de değinen HAS Parti Lideri Numan Kurtulmuş; Uluslar arası tüccarlar, para tacirleri, halkın deyimiyle tefeciler Yunanistan, İtalya ve İrlanda’da darbe yaparak hükümetleri değiştirmişlerdir. Ve tüm dünya finans kapitalizminin yaptığı bu darbeyi sessizce izlemiştir. Biz bu oyunu 28 Şubat sonrası Türkiye’de görmüştük. 1999, 2001 ve 2002’de kolunun altına aldığı mavi klasörle Türkiye’ye gönderilen Kemal Derviş işte bu oyunun Türkiye ayağıydı. Sonrasında ise Kemal Derviş’in ekonomi politikalarını bizzat Kemal Derviş’in deyimiyle en iyi şekilde uygulayan AKP Hükümeti görevi devraldı. Türkiye öyle zannedildiği gibi güçlü bir ekonomiye sahip değildir. Cari açık bunun en önemli göstergelerinden biridir, Türkiye ekonomisi kırılgandır, finans kapitalizminin patronlarının elindedir.” Dedi.

Kurtulmuş; HAS Parti olarak Meclis dışında da olsak doğruları söylemeye ve Hükümet’i uyarmaya devam edeceğiz. Bizim sözümüz sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu doğru sözdür. Biz sözümüzü insanlığın kurtuluşu için söylüyoruz” dedi.

Kurtulmuş, İstanbul daki program’ın ardından Ankara’da yapılmakta olan bölge toplantısı için Ankara’ya geçti.

 

 

Exit mobile version