Ahilik Haftası Kartal’da Kutlandı

Kartal Cemevi Vakfı ve Kartal Belediyesi’nin ortak düzenlediği “Ahilik Haftası” Kartal Meydanı’nda düzenlenen törenle kutlandı.

Kartal Meydan’ında düzenlenen Ahilik Haftası Kutlama törenine Kartal Kaymakamı Nuh Mehmet Hamurcu, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Kartal Belediyesi Başkan Yardımcıları, Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail Saçlı, Tuzla Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Naci Aydın, Bektaşi Derneklerinin yöneticileri, sivil toplum kuruluşları ve Kartallılar katıldı.

İLGİLİ HABER Kartal Belediyesi Kreş Öğrencileri Maltepe Üniversitesi’ne Konuk Oldu

Kutlama programında konuşan Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail Saçlı Ahilik’in tarihsel sürecine ve önemine değinerek “Ahilik haftası, her ilçe de çeşitli etkinliklerle kutlanmakta olup, biz de her yıl Kartal ilçemizde Cemevi’nde kutluyorduk Bu kez bir değişiklik yaptık, istişarelerde bulunup Kartal Belediyesi’nin katkıları ile Kartal Meydanı’nda yapmaya karar verdik. Çünkü Ahilik sadece Alevileri ilgilendiren veya sadece bir kesimin sahip çıkması gereken bir kültür değildir.  Ahi Evran bir kişi ismi gibi algılanıyor. Hâlbuki ahilik kardeşlik demektir.  İçerisinde inanç değeri bulunduran bir esnaf teşkilat örgütlülüğüdür. Hacı Bektaş’ta bildiğimiz  “eline beline diline sahip ol” düsturunu, işine, aşına, eşine sahip ol diyerek bu öğretiye evriltmiştir.  Türkiye’de her şey siyasallaştığı gibi dini inançlar da siyasallaştı. Odalar da, esnaf teşkilatları, sendikalar ve sanayi odaları da  siyasal kurumlar haline geldi. Bu da, dine, ırka, mezhebe dayalı devlet hizmeti, Hacı Bektaş Veli’nin 72 millete aynı nazarla bakarız sözü ile uyuşmamaktadır” dedi.

“İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır”

Kartal Cemevi Başkanı İsmail Saçlı’nın konuşmasının ardından söz alan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz ise kâmil insan olma öğretilerinin başında Mevlana, Hacı Bektaş Veli ve Ahi Evran’ın geldiğine işaret etti. Başkan Öz “insanlar giyimiyle, kuşamıyla, kitabıyla, inanç şekilleriyle, tatil günleriyle, mezarlıklarıyla mabetleriyle, bizi yaratanı ve yaratanın yarattığının insan olduğu unutup ayrışmaya başladığımızda önce insan, sonra da kâmil insan olmayı bize öğreten öğretilerin başında; “Mevlana, Hacı Bektaş Veli ve Ahi Evran gelir. Bunlar kutsal kitapları sözleriyle değil, özleriyle yorumlamayı, imanın akla aykırı olmayacağını ifade eden akımlardır. Bunun en güzel ifadesi,  Hacı Bektaş Veli’nin, “ilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır,” “İlim, yaratanın verdiği akıl ile olur” deyişlerinde yer alır. Ahilik, bir mesleki örgüt olmanın yanı sıra,  girişi ve davranış töreleri, sırları olan batını bir kuruluştur. Ahiler, kendilerine Alevi, Bektaşi ve Mevlevilere yakın hissetmiştir. Ahiler de üyeliğin şartları vardır. Karakteri düzgün olmayan aralarına giremez. İnsanı ve hayvanı öldüren aralarına giremez, onun için, kasaplar ahilik teşkilatında yoktur.  Dinsizler ve aşırı mutaassıplar ahilik teşkilatında yoktur. Giriş ritüelleri, törenleri vardır. Mesleklerin yanında askerlikleri de vardır. Global ekonomik aktörler, ekonomik kültürümüze girmeden önce, esnafın kendi arasında söylediği sözün senet sayılması bu kültürden gelir. Bizler bu topraklarda barışı söylüyorsak, biz bu topraklarda Bektaşi kültüründen ahilik kültürüne; Mevlana kültürüne kadar birçok kültürle yoğrularak buralara geldiğimiz için söylüyoruz. Etkinlik yapıyorsak insanlığı, barışa çağrı için etkinlik yapıyoruz. Eğlenmek için değil. Haftanız, hayırlı olsun kutlu olsun” diye konuştu.

Hamurcu, Anadolu’ya askerden önce ilim, bilim gitmiştir”

Kartal Kaymakamı Nuh Mehmet Hamurcu da Ahilik’in sadece bir ekonomik kuruluşu olmadığına vurgu yaptı. Hamurcu “Batıdaki lonca yapılanması gibi bir yapılanma değil. Ahilik, bir eğitim merkezidir. Biz Türkler Orta Asya’dan geldiğimizde ekonomiden fazla anlamazdık. Nihayetinde ekonomiyle tanıştık ama bunun bir yapısı olmalıydı. Yamaklıktan başlayan bir müessese vardı.  Yamaklar gelir, bir iki yıl ustanın yanında eğitilir. Karakterinden, vasfından, kişiliğinden, ikrarından emin olununca çıraklığa terfi eder. Çıraklığın da belli bir zamanı vardı.  Çırak için belli bir süre vardır.  Çırak bu zamanı aşınca, kalfa olur. Kalfa da kuşanınca usta olacaktır. Ama ortada bir şey yok. Sadece sanat öğrenmiş. Hemen orta sandığı devreye girer. İşte paylaşma burada başlar. Sermaye verirler. Düşünebiliyor musunuz? Bir, yüz, bin olur büyür gider. Ananeleri, üretken insan yetiştirmek, vatan savunmasını ve otoriter boşluğu ortadan kaldıracak kadar asker yetiştirmek, gerçek sanat adamı yetiştirmekti. Anadolu’ya askerden önce ilim, bilim gitmiştir” dedi.

Etkinlik, Tuzla Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Naci Aydın’ın esnaf örgütlenmesini tarihsel sürecinden bugüne değin dönüşümüne dair yaptığı konuşmasının ardından, Tuzla Esnaf Kefalet Kooperatifi’nin “Ahilikte Şed Kuşatması” adlı tiyatro gösterimi ile devam etti.

Türküler dinlendi, Pilav yenildi

Etkinlik, Tuzla Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Naci Aydın’ın esnaf örgütlenmesini tarihsel sürecinden bugüne değin dönüşümüne dair yaptığı konuşmasının ardından, Tuzla Esnaf Kefalet Kooperatifi’nin “Ahilikte Şed Kuşatması” adlı tiyatro gösterimi ile devam etti. Etkinlik, ikram edilen ahilik pilavının ardından Özgür Doğan’ın seslendirdiği türkülerle sona erdi.

admin

See Full Bio