Saadet Partisi seçim startı verdi!

Yayın: 08:38 - 13.11.2012
Güncelleme: 08:38 - 13.11.2012

Saadet Partisi, seçim startı verdiğini basın toplantısı ile bildirdi. Saadet Partisi Kartal İlçe Başkanlığı, Kartal’da yayın yapan yerel basın ve muhtarlar ile bir araya geldi. Saadet Partisi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muhittin Hamdi Yıldırım’ın katılmış olduğu basın toplantısına genel siyaset ve yerel siyaset konuşuldu.

Saadet Partisi muhtarları meclis üyesi yapsın!

Toplantıya katılan muhtarlar, dilek ve temennilerini dile getirirken ilginç önerilerde de bulundular. Soğanlık Gümüşpınar Mahallesi Muhtarı Mithat Gürsel’in, “seçim zamanı muhtarları neden meclis üyesi yazmayı düşünmüyorsunuz? Önerisi oldukça dikkat çekti, Saadet Partisi Genel Başkanının da ilgisini çekerek not almasını sağladı. Mahalle muhtarlarının mahalle sorunlara hakim olması halkla diyalog içinde olmasının önemli bir avantaj olduğunu dile getiren muhtarlar, siyasilerden daha akılcı adımlar beklediklerini ifade ettiler.

 Kızılgöz , Kartal Belediyesi’ni eleştirdi.

Toplantının açılış konuşmasını Kartal İlçe başkanı İsmail Kızılgöz yaptı. Kızılgöz; Partimizin genel başkan yardımcılarının katılımı ile gerçekleşen bu program ülkemizin yetmiş yedi vilayetinde gerçekleşti. İstanbul da ise biz Kartal ilçesi olarak, programın bir parçasını daha bugün tamamlamış olacağız.

“Türkiye’de ki siyaset horoz dövüşüdür”

Türkiye’de ki siyaseti hepimiz görüyoruz. Bu siyaset bizim istediğimiz siyaset değildir, tabiri caizse horoz dövüşüdür.  Bu siyaset toplumu germek ve kutuplaşmaktan başka bir işe yaramıyor. Geçtiğimiz seçimlerde bazı olaylara tanık olduk hep birlikte. Özellikle MHP’nin meclise girmemesi için başkan yardımcıları hakkında spekülasyonlar, karalamalar yapıldı.  Amaçlarına ulaşamadılar. Şuanda Türkiye’yi mecliste dört tane siyasi parti ile yürütmeye devam ediyorlar. Artık bu düzen değişmeli diyoruz. Sizlerle bugün güzel konuları konuşup, güzel uygulamaları paylaşmak isterdik ama maalesef ekonomi, sosyal ve ahlaki açıdan nerdeyse çökmüş bir Türkiye’den bahsedeceğiz.

“Halkı borçlandırmaya devam…”

Genel siyasete fazla değinmek istemiyorum ama Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde, ekonominin bu kadar kötüye gittiği bir dönemde, kredi kartlarına borçlanmanın bu kadar fazla olduğu bir dönemde, kırk bin öğrenciye kredi kartı mecburiyeti getirilmesiyle, gencecik insanlar farkında bile olmadan borçlandırılmaktadır. Ülkemizin başına ne geldiyse, faiz belasından, gelmiştir. Şuanda toplumumuz, borç batağında olduğu için toplumsal bir bunalım geçirmektedir.

“Cumhuriyet tarihinin skandalı!”

En son olarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda ülke genelinde yaşanan skandala değinirsek eğer, muhalefetin ve ana muhalefetin ülkeye verdiği zarar ortadadır. Bu son yaşanan olaylar Cumhuriyet tarihinde yaşanmamıştır. Bu uygulamalar ile insanları kavga ortamına itip, kamplaştırıyorlar.

“Amaçlarımızı paylaşacağız”

Yerel siyasete değinirsek eğer, genel başkanlığımız düzenlemiş olduğu iki günlük eğitim kamp programına Kartal ilçemizi temsilen katıldık. İnşallah önümüzde ki süreçte, yerelde neler yapılabilir, bizim amaçlarımız nelerdir bunları da sizlerle paylaşacağız. Bizler her zaman çalışan bir partinin temsilcileriyiz. Seçimden seçime çalışmıyoruz. Yerel seçimler içinde çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız. Belediyenin görevleri, çöp toplamak, asfalt dökmek ve kaldırım yapmaktır. Önemli olan ise toplumu daha kaynaştırıp, daha sosyal bir belediyecilik anlayışı getirmektir. Ama Kartal’ımıza baktığımızda durum hiçte öyle değil. Hamam Sokak bizi rahatsız unsurların başında gelmektedir. Ben erkek halimle oradan geçmemeye ihtimam gösteriyorum.

Hamam sokak esnafı çok huzursuz!

Biz toplumu yaşantısından dolayı yargılayacak değiliz. Ama bu toplumun ortak değerleri olan ortak yaşam alanlarında böyle şeylerin yapılmasında göz yumacak değiliz. Şuan ki belediyenin Kartal’a vermiş olduğu en büyük hasar, “Sokakta Hayat Var” Projesini gerçekleştirmesidir. Biz ilçe olarak Hamam Sokak’ta ki esnafı tek tek dolaşarak onları dinledik. Bir tek memnun olan esnaf görmedik. Yine rahatsız olduğumuz diğer uygulama ise, bize faydası dokunmayan heykellerin yapılması oldu. Bu heykeller ne bizim inancıma uygun ne de bizlere faydalı. Bir diğer rahatsız olunan uygulama ise, bizim dönemimizde belediye de işe başlamış olan kardeşlerimize yapılan uygulamalar. Belediye başkanımız tabi ki çok kati uygulamalarda bulunmuyor. Ama bir siyasi partinin mensubu olduğu için, elinde olmayan bazı uygulamalar ile maalesef bazı kardeşlerimiz için arzu edilmeyen çalışmalar yapıldığını yakinen takip ediyoruz.

Denizde ki dip dalgası gibiyiz

Yine Ak Parti döneminde başlayan ve bu dönem de devam eden belediyenin taşınma olayına değineceğim. Şu anda borç batağında olan belediyemiz iki belediye binasına da kira ödemektedir. Önceki belediyenin yaptırdığı binayı ise, Kartal Kaymakamlığı ve askerlik şubesi kullanmaktadır. Yapılmakta olan diğer bina ise hala bitmemiştir. Biz Saadet Partisi Kartal İlçe Başkanlığı olarak, denizde ki dip dalgası gibiyiz. Birden suyun üzerine çıkıp, denizi alabora edeceğiz. “dedi.

Yıldırım, İslam Birliği şart!

Genel Başkan Yardımcısı Muhittin Hamdi Yıldırım’“Barış ve huzur Milli Görüş’te” diyerek hükümeti eleştirerek; “Türkiye’de barış ve huzur ortamı ancak Milli Görüş’ün iktidarı ile mümkün olacaktır” dedi.

Yıldırım, hükümeti eleştirirken şunları belirtti; “geçmiş Kurban bayramınızı kutlarken, en son kutladığımız kurban bayramını yanlış zamanda kutladığımızı belirtmek istiyorum. Şöyle ki, Müslüman alemi maalesef İslam Birliği olmadığından dolayı, Hacıların Arafat’a çıkmalarından bir gün sonra bayram yapacağı yerde Türkiye bir gün önce, Arap ülkeleri bir gün sonra, bazı İslam ülkeleri de iki gün sonra bayram kutladı. Bu dağınıklığın sebebi ise on yıldan bu yana iktidarda olan Ak Parti hükümetinin İslam Birliği adına hiçbir adım atmayışıdır.

“Bayramlar kargaşa içinde geçiyor”

29 Ekim Cumhuriyet Bayramını ise ana muhalefet partisi CHP zehir etmiştir. İktidarı ile muhalefetin kayıkçı kavgası sonucunda milletimiz bayramları kargaşa içinde geçirmişlerdir.

“İslam Birliği şart!”

Türkiye’de barış ve huzur ortamı ancak Milli Görüş’ün iktidarı ile mümkün olacaktır. Şöyle ki; “dış politika da “İslam Birliği” kurulup, Türkiye burada yerini almalıdır.

Sanayi de, ithalat rejiminden vazgeçilerek, yerli üretime geçilip, milletimizin evlatları iş bulup, müreffeh bir Türkiye kurulmalıdır.

Ekonomi de liberal, demokratik, kapitelist ve faizci, borca dayalı iktisadi yapıdan vazgeçilip, faizsiz adil düzene geçilmelidir.

Eğitimde, taklitçi ve liberal eğitim vazgeçip, milli manevi değerlerimize bağlı, ahlak ve maneviyat önceleyen eğitim sistemine geçilmelidir.

İç barışta, ırkçı, çatışmacı, baskıcı ve batıcı yapıdan vazgeçip, İslam kardeşliğini pekiştirecek politikalara dönülerek huzur ve barış sağlanmalıdır.

“Yardıma muhtaç vatandaş, rencide ediliyor!”

Hükümet, fakir fukaraya yaptığı yardımlarda onlara yüz yedi tane soru sorarak, vatandaşı canından bezdirmektedir. Hani bir elin verdiğini öteki el görmeyecekti.  Tuvalet evin dışında mı, içinde mi diye soru sormuşlar. Halkı rencide ediyorlar.

“Açılım, oldu kaçılım!”

Ekonomi ayrı dert, terör ayrı dert. Terör sorunu aldı başını gidiyor.  Açılım, oldu kaçılım. Avrupa Birliğine girme fikrinden geri adım atılmamıştır. Avrupa Birliği terörü körüklemektedir. Terörün ve bölücülüğün panzehri ise İslam Kardeşliğidir. Bu işin çözümü de Saadet Partisi’ndedir.

“Sıfır problem, sıfır komşu!”

Dış politikamızda sayelerinde, sıfır problem ile sıfır komşuya düştük. Suriye ile olan gerginlikte, hükumet büyük taktik hataları yapmıştır. İşin başında Rusya ve İran ile Suriye ele alınsaydı, bugün Suriye ile savaşın eşiğine gelinmiş olunmazdı.”

Exit mobile version