Balkanlar’ı Kaybetmedik!

Yayın: 10:14 - 26.02.2013
Güncelleme: 10:14 - 26.02.2013

‘Kaybedilişinin 100. Yılında Balkanlar ve Türkiye: Dün – Bugün’ konulu Uluslararası Konferans’a Bosna-Hersek’ten Türkolog-Yazar Amina Sljak Jesenkovic, Kosova’dan Tarihçi-Yazar Bedrettin Koro, Yunanistan’dan Gazeteci-Yazar Cemil Kapza ve Bulgaristan’dan Tarihçi-Yazar Prof. Dr. Ahmet Cebeci’nin konuşmacı olarak katıldı.

 

Pendik Belediyesi, Uluslararası bir Balkan konferansına ev sahipliği yaptı. ‘Kaybedilişinin 100. Yılında Balkanlar ve Türkiye: Dün – Bugün’ konulu Uluslararası Konferans Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı. Bosna-Hersek’ten Türkolog-Yazar Amina Sljak Jesenkovic, Kosova’dan Tarihçi-Yazar Bedrettin Koro, Yunanistan’dan Gazeteci-Yazar Cemil Kapza ve Bulgaristan’dan Tarihçi-Yazar Prof. Dr. Ahmet Cebeci’nin konuşmacı olarak katıldığı konferansın moderatörlüğünü ise Yazar ve TV Programcısı Selahattin Yusuf yaptı.

 

Balkan coğrafyası ile biz etle tırnak gibiyiz

 

Konferansın açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, “Aslında Balkanlarla, Osmanlı öncesine dayanan bir ilişkimiz var. Biz Balkanları kaybetmiş değiliz. Gönüllerimizde bir şeyi yaşatırsak, o her zaman vardır. Anadolu coğrafyasının yanı sıra Balkan coğrafyasının insanlarında da aynı yakınlığı görüyoruz. Ne zaman ki toprağı başka maksatlarla kullanma anlayışı ortaya çıktı, bedel ödenmesi gereken bir coğrafyaya dönüştü. Balkan coğrafyası huzur bulmadan, Anadolu coğrafyasında yaşayanlar huzur bulamaz. Balkan coğrafyası ile biz etle tırnak gibiyiz. Ecdadımız oralarda çok güzel eserler yapmışlar. Aslında Balkanlar deyince, mimari harika olduğu kadar güzelliği ile ortaya çıkan, yıllara ve bütün savaşlara meydan okuyan Mostar Köprüsü gibi köprüler akla geliyor. Bu konferansın düzenlenmesinde işbirliği yapan bütün kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu tür faaliyetler birlikte yapılınca çok büyük önem kazanıyor” dedi.

 

En büyük sorun, Milli Kimlik sorunu

 

Yunanistan’dan gelen Gazeteci-Yazar Cemil Kapza, Batı Trakya Müslüman- Türk azınlığının karşılaştığı sorunları anlattı. Batı Trakya’da ortaya çıkan sorunların başında milli kimlik meselesi geldiğini söyleyen Cemil Kapza, “Yunanistan bizi Müslüman azınlık olarak tanıyor. Milli kimliğimiz ile tanımıyor. KKTC’nin ilanından sonra Yunanistan bir siyaset değişikliğine gitti ve Batı Trakya’da Türk yoktur deyip bütün Türk derneklerini kapattı. Ardından uzun bir hukuki süreç başladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2005 yılında İskeçe Türk Birliği lehine verdiği bir karar var. Fakat Yunanistan, AİHM’nin verdiği bu kararı uygulamamakta ısrar ediyor.

 

Batı Trakya’daki, 170 azınlık ilkokulunda öğretmen sorununun devam ettiğini söyleyen Gazeteci-Yazar Kapza, “Yunanistan’daki ekonomik krizden etkilendik ama bizler hep fakirlik içerisinde yaşamaya alıştığımız için onlar kadar etkilenmedik. Yunanistan’da 30 bin devlet memuru varsa bunlardan ancak 100-150 kadarı Türk’tür. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir insanın orada yatırım yapabilmesi için yüzde 51 hissenin bir Yunanistan vatandaşına ait olması lazım.” diye konuştu.

Sırplar, 20-25 bin Müslüman’ı katletti

Kosova’dan gelen Tarihçi-Yazar Bedrettin Koro, ”1905 yılında Kosova’da 750 bin Müslüman -Türk vardı. Rusya’nın ve Balkan devletlerinin kışkırtmaları ile Balkan Savaşları başladı. Ondan önce herkes dostça yaşıyordu. Kosova’da Balkan Savaşı başlamadan önce 16 bin Osmanlı askeri, 20 bin de Arnavut gönüllü bulunuyordu. Sırbistan bu birliklere saldırmıştı. Sırplar bu savaşlarda 20-25 bin Müslüman’ı katletmişlerdir.” dedi.

 

Kosova, Türkiye’ye minnettardır

 

Günümüzde, Kosova ve Arnavutluk devleti arasında çok sıkı ilişkiler kurulduğunu söyleyen Koro, “Birlikte öğretim müfredatı ve ders kitapları yapılacak. Yavaş yavaş eğitimde de bir birliktelik yapılacak. Türkiye, Kosova için çok şeyler yaptı ve halen de yapmaktadır. Kosova’yı tanımaktan başka, uluslararası arenada da Kosova’nın tanınması için çok büyük uğraşlar vermiştir. Bugün dünyada 98 ülke Kosova’nın bağımsızlığını tanımıştır. Bunun için Kosova Türkiye’ye, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ına minnettardır.” şeklinde konuştu.

 

10 sürgün, 5 soykırım yaşadık

 

Bosna-Hersek’ten Türkolog-Yazar Amina Sljak Jesenkovic ise, “Pendik Belediye Başkanı’na teşekkür ediyorum. Osmanlılar Bosna’dan çıkmak zorunda kaldı.

bugün Pendik Belediyesi bize hala destek veriyor. Novi Pazar’da spor salonu yaptırdılar. Okul yaptırıyorlar. Başka destekleri de oluyor. Balkan savaşlarından 60 yıl öncesinde Bosnalılar ya sürgün edildiler, ya kılıçtan geçirildiler, ya da Hrıstiyanlaştırıldılar. Son 150 yılda Boşnaklar olarak 10 sürgün ve 5 soykırım yaşadık. Bosna’nın en büyük problemi milliyetçiliktir. Milliyetçiliği, ırkçılığı ayaklarının altına alanı candan kutluyorum, toprağa gömeni daha da çok kutlayacağım.” dedi.

 

1 milyon Müslüman Türk katledildi

 

Bulgaristan’daki sorunları anlatan Tarihçi-Yazar Ahmet Cebeci de, “Osmanlı Devleti, aldığı topraklara Anadolu’dan insanlar götürerek oraları Türkleştirdi. 19. yüzyılda geçirdiğimiz büyük felakette Rumeli’nin tamamını kaybetmişken, Berlin Kongresi’nde bir kısmını geri aldık. Balkan Savaşlarında ise yeniden geri verdik. 93 harbinde bizim 1 milyon insanımız katliama uğrarken, 1.5 milyon insanımız da Trakya ve Anadolu’ya göç ettirildi. Kadınlar ve çocuklar yollarda katledildiler. Ermeni çeteciler bile Anadolu’dan oralara gidip kadın ve çocukları makineli tüfekler ile katletmişlerdir. Bulgaristan’ın korkusu, Türklerin iktidarı ele geçirmesi. Bunun için oradaki Türkleri sınır dışı edip sayıları azaltmaya çalışıyorlar. Çünkü Türk nüfusunun artmasından korkuyorlar. Dolayısıyla bunlar her zaman Türk korkusuyla yaşadılar” diye konuştu. Daha sonra konuşmacılar katılımcıların sorularını cevapladılar.

 

Exit mobile version