Ramazan ayının vazgeçilmezi pideler ise sofralara gelinceye kadar zahmetli bir süreçten geçiyor.
Ramazan sofralarının vazgeçilmezi pideler, hummalı bir çalışmanın ardından sofralara geliyor. Makinelerde yoğrulan hamur dinlenmeye bırakılıyor. Dinlenme sürecinin ardından gramajı belirleyen pide ustası, aldığı hamuru açtıktan sonra üzerine yumurta sürüyor. İşlemin ardından titizlikle pideye parmaklarla şekil veriliyor. Pide, daha sonra 220 derecenin üzerindeki sıcaklıkta fırına veriliyor. Yaklaşık 20 dakikalık bir sürenin ardından Ramazan pidesi tezgahtaki yerini alıyor.
Pide ustası Bülent Mengene, pide yapımının zahmetli bir iş olduğunu belirterek, “Hamurumuz bir kere çok sulu bir hamurdur. Fırına dayanması için sulu olması gerekiyor. Sulu olduğu için de kesmesi, içeri atması bayağı zorlu bir olay, emek isteyen bir olay. Bu da Ramazan’da bizi bayağı bir zorluyor. Ama vatandaşa bu hizmeti sunmak için de bu eziyete katlanmak zorundayız” dedi.
Pidenin yapım aşamasını anlatan Mengene, fırın sıcaklığının çok iyi ayarlanması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Hamuru önce yoğuruyoruz. Sonra dinlendiriyoruz. Dinlenme yerine aldıktan sonra kesiyoruz, çeviriyoruz. Tekrar dinleniyor. Şekil vermek için tırnaklıyoruz. Fırının derecesini çok iyi ayarlamak lazım. Yaklaşık 220-250 derece fırında pişirebiliyoruz. 15-20 dakika içeride duruyor. Yumuşak olması için fırının sert olması gerekiyor.”
Fırıncılar Odası’nın belirlediği 300 gram pidenin yeterli olmadığını ifade eden Bülent Mengene, Ramazan’da 500 gramajlık pide üreteceklerini söyledi. Mengene, “Günlük 500 gramlık pideden Ramazan’da bin 300 civarında çıkartabiliyoruz. Pide normal ekmek gibi değil, pideden pideye değişebilir. Güzel muhafaza edildikten sonra 2 gün durabilir. 300 gram pide çok ufak olur. Fırına dayanması çok zor olur, hem de şekil itibariyle vatandaşın gözüne hitap etmez. Biz geçen seneki 500 gramajı 2 TL’den vatandaşa zam yapmadan sunmayı düşünüyoruz” diye konuştu.
Mengene, fırından çıkan sıcak pidenin kağıda sarılması gerektiğinin de altını çizdi.
