Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış’ın AK Parti’nin 12. Kuruluş Yıldönümü vesilesiyle yayınladığı mesajında Türkiye’nin dünyada ilgi odağı olduğunu vurguladı.
Bağış, “Bugün Türkiye’nin tarihi ve kültürel bakiyesi 780 bin metrekareden çok daha büyük bir alanı kapsamaktadır.
Dünyada zulmün hüküm sürdüğü birçok ülkede Türkiye’nin bayrağının yanında Sayın Başbakan’ımızın resminin bulunması sanırım birçok şeyi açıklamaya kâfi. Türkiye bugün bir silkinmeyi, bir toparlamayı ve vakur bir duruşu temsil ediyorsa bu son 12 senenin kazanımları sayesindedir. Bu değerlerin korunmasına azami derecede ehemmiyet göstermeliyiz.
Kuruluş amacı vesayete karşı savaşmak olan bir hükümeti bugün yeni bir vesayet inşa etmekle itham edenler halkımızın vicdanını yaralamamaya özen göstermelidir.
Bugünün özgürlük ortamının, demokrasimizin güçlenmesinin ve istikrarımızın değeri iyi bilinmeli.
Kimse AK Partiyi kabuk değiştirmekle itham edemez. Hükümetimizin ve Partimizin evveli neyse ahiri de odur. Bizim düsturumuz “emredildiğin gibi dosdoğru ol” dur.
Bize, olduğumuzdan farklı etiketler yakıştıranlar her zaman mahcup oldular.
Bizi olduğumuzdan farklı yaftalayanlar hayal kırıklığı yaşadılar.
Şımaracağımızı, ayaklarımızın yerden kesileceğini ümit edenler beyhude beklediler.
Niyet okuyuculuğu yapanlar, gizli gündem falı tutanlar, bize ilişkin gelecekten haber verenler her seferinde, ama her seferinde yanıldılar.
Biz, her zaman söylüyorum, millete efendilik için değil, millete hizmetkar olmak için bu yola çıktık.
Biz bu milletin ta kendisiyiz.
Biz bütün renkleriyle birlikte Türkiye’yiz, biz hep birlikte Türkiye’yiz.
AK Parti belirli grupların, belli hiziplerin, belli fraksiyonların değil, milletin partisidir, Türkiye’nin partisidir, bir dünya partisidir.
AK Parti’nin yolu demokrasi yoludur, hukuk yoludur, çağdaşlık yoludur, değişim yoludur, adalet yoludur, kalkınma yoludur.
AK Parti Türk siyasetinde değişimin, dönüşümün, yeniliğin, reformculuğun tek adresidir.
AK Parti Türkiye’de yıllarca süregelen hizip siyasetine, ideolojik kavgalara, hesaplaşmalara karşı bir meydan okuma olarak Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yola çıkmış çok büyük bir camiadır, bir siyasi harekettir.
Bizler, millete sevdalı, ülkeye sevdalı, hizmete sevdalı bir Genel Başkan’ın liderliğinde, aynı davaya inanmışlar olarak bu yola çıktık.
Bizi ideallerimiz bir araya getirdi, bizi hedeflerimiz bir araya getirdi, bizi milletimize, ülkemize olan aşkımız ve sevdamız bir araya getirdi.
Bizler, millete hizmet üretmek, eser üretmek, sorunlara çözüm üretmek için, kader ortaklığı yapmış bir kadroyuz.
Her türlü tehdide, komploya, provokasyona, her türlü kirli senaryoya rağmen geri adım atmadık.
Milletin emanetine kastedenlere, hukuk dışı yapılanmalara, karanlık senaryolara boyun eğmedik.
Bu millet, Türkiye’nin değişebileceğine bizimle inandı, Türkiye’nin dönüşebileceğine bizimle inandı, özgüvenine bizimle kavuştu, bizimle geleceğe daha bir umutla bakar oldu.
Bugün milletçe her zamankinden daha fazla umutluyuz.
Bugün ülkenin ufkunun daha net, daha berrak olduğunu hep birlikte görüyoruz.
Bugün artık hiçbir sorunun çözümsüz olmadığına; dayanışmayla, birlik ve kardeşlikle her sorunun üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz.
Bu tablo AK Parti’nin eseridir; bu tablo topyekün adanmış AK Parti kadrolarının eseridir.
AK Parti kuruluşunun üzerinden 12 yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen bu süre zarfında bir Türkiye Partisi olma iddiasını ispat edebilmiş, ülkemizin 780 bin kilometrekaresini kucaklayabilmiş, 76 milyona hitap edebilmiş bir partidir.
AK Parti aynı zamanda dünya meselelerine karşı da sözü olan, bu meselelerin çözümüne katkı sunabilecek bir iddiayı taşıyan da bir partidir. AK Parti’nin başarısı ve politikaları bugün artık Türkiye’nin sınırlarını aşmıştır. AK Parti’nin siyaset felsefesi ve adalet haykırışı insanlık için de yeni bir umut ışığı yakmıştır.
Artık dünyada Türkiye konuşuluyor, Türkiye’nin gücü, Türkiye’nin saygınlığı, Türkiye’nin barış çabaları konuşuluyor.
AK Parti iktidarıyla birlikte artık gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir Türkiye var.
AK Parti iktidarıyla artık takip eden değil, tribünlerden izleyen değil, istikamet çizen, istikamet gösteren, takip edilen bir Türkiye var.
Avrupa Birliği’ne tam üyelik noktasında samimiyetimizi ve iyi niyetimizi muhafaza ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri arasında, Avrupa Birliği’ne üyelik noktasında en kararlı duruşu sergileyen, en somut adımları atan, en büyük mesafeyi kat eden, hiç kuşkusuz AK Parti hükümetleridir.
Dolayısıyla Türkiye’nin menfaatine olan iyi ve güzel adımların alkışlanması yerine mesnetsiz eleştiriler ve çirkin planlar milletimizin adalet eleğinde ince ince elenmiştir, elenecektir.
Uğruna baş koyduğumuz bu demokrasi ve adalet yolculuğuna toplumun bütün kesimlerinin desteğiyle devam etme mecburiyetindeyiz ve bu konuda kararlıyız. Başladığımız işi bitirmek hepimize düşüyor.
İhtiyatı elden bırakmadan yolumuza devam etmek zorundayız. İşte bu yüzden birlik, işte bu yüzden beraberlik diyoruz.
Türkiye her on senede bir resetlenen bir demokrasiye sahip olmamalı. “Sil baştan başlamak” deyimi artık demokrasi sözcüğünün geçtiği hiçbir cümlede kullanılmamalı. Nitekim yıllar sonra ilk kez darbe girişimlerinin mahkemelerde yargılanması ülkemiz ve demokrasimiz için çok kritik bir eşikti.
Ülkemiz geçmişte yasadışı müdahalelerden çok çekti, bugün yenilerinin tezgâhlanmasına izin veremeyiz.
Demokrasiye “balans ayarı” verenler sadece demokrasimizi çalmakla kalmadılar, bu ülkenin geleceğini de çaldılar.
Vesayet bu ülkenin kaderi olamaz.
Antidemokratik müdahaleler Türkiye’nin kaderi olamaz.
Statüko, reform ve değişim irademizin karşısında muktedir olamaz.
Türk halkı daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, daha fazla adalet istiyor.
12 yılda bu noktada çok büyük mesafeler aldık, bundan sonra da yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz.
Türkiye’de artık gündemi milletin iradesi ve sadece milletin iradesi belirliyor.
Ülkemizin menfaatine olmayan zorlama gündemlerle sükûneti bozmaya çalışanlar sandığın dibinde ve milletin gözünde kaybolup gidecektir, bunu iyi bilmeliler.
İlgili Haberler