SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Flaş

“Yaşasın Lösemili Çocuklar”

Yayınlanma:
ABONE OL

 

2-8 KASIM LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR HAFTASI

 

Çok değil bundan kısa bir zaman önce lösemi hastalığı Türk filmlerine konu olur, baş aktris bu nedenle ölürdü. Lösemili çocuklarımızın %80’i kaybedilir, lösemiden kurtuluş olamaz denilirdi.

 

Bu makûs kaderi LÖSEV değiştirdi. 8 Kasım 1998’de bir güneş gibi doğan Lösemili Çocuklar Vakfı “Lösemi Tedavi Edilebilen Bir Hastalıktır” teması ile yola çıkarak bugün %90’lara ulaşan tedavi başarısını yakaladı.

 

Sadece lösemili çocuğu tedavi etmekle kalmayıp tüm ailesini de kucaklayarak, evinin etinden kömürüne kadar her şeylerini düşündü. Tamamen iyileştirdikten sonra kopmayıp, okulunu, üniversitesini sağladı, psikolojik ve sosyal desteklerini sürdürerek hayata bağladı.

 

Bundan 15 sene önce; 8 Kasım 1998’de bir masa, sandalye ve 30 lösemili çocukla birlikte yola çıkan LÖSEV bugün on binlerce hastası, özgün hastanesi, okulu, köyü, atölyeleri ile birlikte onkolojide bir “dünya lideri” olmuş ve Birleşmiş Milletler Teşkilatının danışman Sivil Toplum Kuruluşu seçilmiştir.

 

TÜM BU ÇALIŞMALARA, ESERLERE KARŞIN HER ŞEY BİTMİŞ TÜM SORUNLAR ÇÖZÜLMÜŞ MÜDÜR?

 

Ne yazık ki hayır. Sayıları hızla artan lösemi ve kanser canavarları tussunami dalgaları gibi gelmekte, çocuklarımızı yok etmektedir.

 

Ülkemizde %100 başarıyı hedefleyen, bilimsel ve insan odaklı sağlık ordusunu barındıran, alt yapısı tamamlanmış “Onkoloji Merkezleri” nitelik ve nicelik olarak yetersiz kalmaktadır.

Çoğunluğu çok yoksun koşullarda yaşamak zorunda olan LÖSEMİLİ AİLELER büyük sıkıntılar çekmektedirler. Tüm çabalara karşın, toplum ve yakınları tarafından “ötekileştirilen, yalnız bırakılan” hastalar ekonomik yokluk, işsizlik, eğitim, barınma gibi en temel haklarına da kavuşamayınca, kısa sürede çökmektedirler.

 

Uzun tedavi süreci, nerdeyse 3 yıllarının hastanelerde geçmesi, babanın bu nedenle işten çıkarılması, maaşının kesilmesi, sıklıkla tedavi için gerekli ilaçların ve kan ürünlerinin bulunamaması, hastanelerin yetersiz olması, bir odada 6 hasta tedavi olmak zorunda olmaları hayata tutunmalarını önemli ölçüde etkilemektedir.

 

Hastanede geçen bu uzun ve yorucu dönem hem aileyi -özellikle anneyi- hem de çocuğu sosyal hayattan uzaklaştırmakta, psikolojilerini olumsuz etkilemektedir. Ailenin diğer bireyleri de tedavi sürecinin olumsuzluklarını yaşamaktadır. Uzun süre hastanede kalan anne ile diğer çocukları arasında ve hasta olan çocukla kardeşleri arasında kopmalara neden olabilmekte, eşler arasında boşanmalara rastlanmakta, toplumun temel taşı sayılan aile kurumu çok yönlü ve olumsuz etkilenmektedir.

 

Türkiye genelinde yapılan araştırmalarda;

• Hastaların, hastalıkları hakkında yeterince bilgi sahibi olmamaları,

• Doktor ve sağlık personeli ile sağlıklı iletişim kurma imkanı sağlanmaması

• Kemik iliği nakli olabilecek iken Ulusal Kemik İliği Bankasının bulunmaması nedeniyle bu şansı kaybetmeleri

• Lösemili çocukların ölmeleri enfeksiyonlardanveya ölüm korkusu çekmeleri,

• Lösemi ve kanserin önlenebilen bir hastalık olmalarına karşın neden bu kadar hızla artış gösterdiğinin açıklanamaması kaygılarını artırmaktadır.

 

Her şeye karşın;

“Dertler ortaklaşa azalır, mutluluk paylaştıkça artar” temasını kendisine ilke edinmiş olan LÖSEV, 15. Kuruluş Yıldönümünde 2-8 Kasım Ulusal Lösemili Çocuklar Haftası olarak ilan edilmesinin gururunu yaşamaktadır.

 

Acilen “Yeni Onkoloji Merkezleri” açılmasının önemini belirtiyor, Hematoloji ve Onkoloji uzmanlarına 2. kez mecburi hizmet uygulamasının kaldırılmasını ve hematolog ve onkologların  yıpranma payı ile erken emekli olmalarını savunuyor ve  acilen “Ulusal Kemik İliği Bankası” açılabilmesi için T.C. Sağlık Bakanlığı ile birlikte elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu vurguluyoruz.

 

“Bugün eğer bir çocuk bile gülmüyorsa veya annesinin gözü yaşlı ise” hiçbirimizin “boşver” demeye hakkımız olmadığına inanıyor, 75 milyona birden yaşasın LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR ve tüm çocuklarımızı yaşatalım diye sesleniyoruz.

 

İlgili Haberler

Sağlık
28 Mart 2024
Türk Kahvesi zayıflatır mı?

Türk kahvesi zayıflamaya yardımcı olur mu? Türk kahvesinin kilo vermekle ilişkisi haberimizde… Türk kahvesi, özellikle sabah rutinlerinin vazgeçilmez bir parçası olarak pek çok kişi tarafından tüketilir. Metabolizma üzerinde uyarıcı etkileri olan kafein içerdiği için, Türk kahvesinin kilo verme süreçlerinde bazı yardımcı etkileri olabilir. Ancak, Türk kahvesinin tek başına anlamlı bir zayıflama etkisi sağladığına dair bilimsel […]

Sağlık
26 Mart 2024
21 gün şeker tüketmeyince ne olur?

Şeker tüketimini kesmek, özellikle eklenmiş şekerlerin fazla tüketildiği diyetlerde, vücut üzerinde çeşitli olumlu etkilere sahip olabilir. 21 gün boyunca şeker tüketmemek, fiziksel sağlık üzerinde önemli ve fark edilir değişiklikler yapabilir. İşte bu değişikliklerden bazıları… Kan Şekeri Düzeylerinde İyileşme Şekerin kesilmesi, kan şekeri seviyelerinin daha stabil olmasına yardımcı olabilir. Bu, ani enerji düşüklüklerinin ve yorgunluk hissinin […]

Basında Kartal
25 Mart 2024
Başkan Gökhan Yüksel, İftar Sofrasında Kartallı Komşularıyla Buluşuyor

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte her akşam iftar sofrasında Kartallı komşuları ile bir araya geliyor. Kartal Belediyesi’nin ilçe genelinde yaptığı mahalle iftarlarına katılan Başkan Gökhan Yüksel, Hürriyet, Soğanlık, Yakacık Çarşı ve Esentepe Mahallesi’nde kurulan iftar sofrasında Kartallılar ile bir araya geldi. Başkan Yüksel, belediye personeli ve aileleri ile Kartal Ekolojik Pazar […]

Sağlık
24 Mart 2024
Ağız bakım rutininize dil temizlemeyi de ekleyin

Dil temizlemenin faydalarını daha önce duymuş muydunuz? İşte detaylar… Her sabah dil temizlemek, ağız ve diş sağlığı için önemli bir adımdır ve birçok fayda sağlar. Bu basit ama etkili alışkanlık, genel sağlığı destekleyen çeşitli yollarla katkıda bulunur: Ağız Kokusunu Azaltır Dil üzerinde biriken bakteriler, ölü hücreler ve yiyecek artıkları kötü nefese neden olabilir. Düzenli dil […]