Cumhuriyetin tescilli ilk enstrümanı unutulmaya yüz tuttu

Yayın: 08:50 - 18.01.2014
Güncelleme: 08:50 - 18.01.2014

Ud ve cümbüşü birleştiren ahenk sadece 100 adet üretildi.

Süleyman Suat Sezgin tarafından Eskişehir’de 1928 yılında icat edilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından sonra ilk tescil edilen telli çalgılar arasında yer alan ‘Ahenk’, hem kullanımı ve hem de üretimi unutulmak üzere olan müzik aletleri arasında yer alıyor.

Eskişehir’de 1931 yılında Süleyman Suat Sezgin tarafından İstiklal Mahallesi Hamamyolu Caddesi’nde açılan dükkanı işleten oğlu Sedat Sezgin (75), 86 yıl önce udun sesinin yetersizliği, cümbüşün ise doğal olmayan sesi üzerine babası tarafından icat edilen ahenk isimli çalgının yeniden üretilerek unutulmaması gerektiğini belirtti. Sezgin, tamamen doğal materyaller kullanılarak icat edilen aletin, üretim yıllarında Hatay Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen’in isteği üzerine Hatay’a gönderildiğini anımsattı.

1911 yılında Akşehir’in Doğruöz kasabasında dünyaya gelen Süleyman Suat Sezgin‘in, henüz 5 yaşındayken babasının Yemen Savaşı’nda şehit olması üzerine, annesi tarafından sanat sahibi olmasının istendiğini anlatan oğlu Sedat Sezgin, “O zamanlar Akşehir’de civar vilayetlerden gelip at arabalarını satın alırlardı. Babam öyle bir arabacının elinde yetişmiş. Yılları bu şekilde devam ederken, kabiliyeti de var ki, marangozluğa çok heves etmiş. Marangoz olarak hayatına devam ederken, kendisine at arabası yapımı yetmemiş ve marangoz dükkanı açmaya karar vermiş. O zamanlar Akşehir küçük bir yer olduğu için, Afyonkarahisar’a giderek orada dükkanını açmış. Bu marangoz dükkanının yanında da müzik aletleri imal eden Remzi usta ile tanışmış. Bu komşuluk sırasında meraklanan babam, Remzi ustanın daha sonra taşındığı dükkanı da birleştirerek müzik imalathanesi açmak istemiş. Müzikle fazla ilgisi olmadığı için çeşitli araştırmalar yapmış. Afyonkarahisar’da yaptığı çalgılar yeterli olmamış ve Eskişehir’e gelmiş. Burada Ahenk Müzikevi’ni açmış. Hem imalathane hem de satış yeri olarak kullanmış’’ dedi.

AHENGİN İCAT EDİLİŞ ÖYKÜSÜ
Süleyman Suat Sezgin’in 1928 yıllarında Halkevleri ve Türk Sanat Müziği dallarında araştırmalar yaptığını dile getiren oğlu Sedat Sezgin, ahengin icat edilmesi ile ilgili olarak da şunları anlattı;
‘‘Türk Müziği Korosu’nu inceleyecek olursak, bu koro içerisinde çeşitli enstrümanlar var. Ud var, bunun yanı sıra cümbüş var. Ud, Türk müziği içerisine Farabi zamanında Orta Asya’dan gelmiş bir enstrüman ve tınısı çok güzel. Fakat ses itibari ile yeterli değil. 1915 yılında Zeynel Abidin Cümbüş, udun yerine geçecek bir enstrüman düşünmüş ve cümbüşü icat etmiş. Cümbüş, sesi daha yüksek olan bir enstrüman. Koronun içerisine bir nebze cümbüşte giriyor. O arada babam bu iki enstrüman arasında bir şeyin eksikliğini fark ediyor ve araştırmalara gidiyor. 1928-1929 yıllarında ahenk dediğimiz aleti icat ediyor. İsmini de kendisi koyuyor. Naturel seslerden daha güzel ses çıktığı herkesçe fiziki olarak kabul görülür. Ahengi inceleyecek olursak, göğsü ağaç aksamdan, tellerin gövdeye verdiği ses deriden, üzerindeki köprü tamamen ağaçtan oluşuyor. Babam ahengin Türk Müziği Korosu’na girmesini sağlıyor ve fevkalade beğeniliyor.”

BAKANLIK TESCİL ETMİŞ
Cumhuriyetin kurulmasının ardından tescilli olan ilk Türk müzik aletinin ahenk olduğunu belirten Sezgin, ‘‘Babam, 1931 yılında ahengi tamamen imalata koyuyor. 1932 yılında Bakanlık onaylı tescil belgesini ve isim hakkını alıyor. 1932 yılında, ‘10 yıl sadece Süleyman Suat yapabilir’ yazılı beratını alıyor ve yıllarca sipariş üzerine yapımına başlıyor. Tüm ülke genelinde klasik Türk müziği dernekleri, ısrarla bu aletten almak istiyorlar’’ dedi.

TAYFUR SÖKMEN HATAY CUMHURİYETİ’NE SİPARİŞ ETTİRMİŞ
Ahengin, 1930’lu yıllarda yurt dışında yaşayan ve Türk müziği seven kişiler tarafından istendiğini kaydeden Sezgin, ‘‘Atatürk’ün 1930’lu yıllarda Hatay Cumhuriyeti ile birleşme arzusu içerisindeyken, Hatay Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen’in, derneklerine bir adet ahenk gönderilmesini talep eden yazısı var. Ancak bu arada Türkiye’den ayrılmış Ermeniler, Rumlar, Amerika’ya ve Yunanistan’a göç etmiş Türk müziği hayranı kişiler gittikleri yerlerden istiyorlar’’ diye ifade etti.

SON ÜRETİMİ 36 YIL ÖNCE YAPILMIŞ
1978 yılında sipariş üzerine son ahengin yapıldığını aktaran Sezgin, Türkiye’de 80 ya da 90 ahengin kullanıldığını tahmin ediyor. Günümüzde ahengin yapımını ve kullanımını devam ettirecek kişilerin bulunması gerektiğini de dile getiren Sedat Sezgin, üretilen ahenk sayısının artırılarak, eski Türk çalgılarının unutulmamasını sözlerine ekledi.

 

 

 

 

Exit mobile version