Gecenin Kanatları
Yönetmenliğini Serdar Akar’ın yaptığı filmde 12 Eylül darbesinden sonra anne ve babası polis baskınında gözleri önünde katledilen Gece’nin yaşadığı büyük dram anlatılıyor. Yaşam, Gece’yi aşk ve ölüm arasında bir seçim yapmaya zorlayacak. Bir intihar bombacısı olan kız ile milli takıma 400 metre koşucusu olmak için çalışan bir atletin yollarının kesişeceği filmde Yusuf ve Gece’nin aşkları dillere destan olacak. “Gecenin Kanatları”nın oyuncu kadrosunda, Beren Saat, Murat Ünalmış, Erkan Petekkaya, Yavuz Bingöl rol alıyor.
Türü: Dram
Süre:102dk.
Seanslar: 13.00 – 17.00 – 19.00 – 21.00
Başka Dilde Aşk
Onur’un hayatı kürek takımından arkadaşı Vedat’ın doğumgünü partisinde Zeynep’le tanışmasıyla değişir. Kalabalık ve gürültülü bir barda hiç konuşmadan geçen gecenin sonunda Zeynep, Onur’un işitme engelli olduğunu öğrenir. Ama bu durum Zeynep’i Onur’dan uzaklaştırmaz. İşiyle, ailesiyle sorunlar yaşayan Zeynep, yaşadığı çevreyi sorgularken birazda bilmediği bir dünyanın meraklıyla unuttuğu ceketini bahane ederek Onur’u görmeye gider.
Babasının annesini aldattığını öğrendikten sonra bu durumu kabullenemeyip evden ayrılan Zeynep, bir çok iş değiştirdikten sonra çağrı merkezinde çalışmaya başlar ama ağır çalışma şartlarından ve karşılığında kazandığı paradan çok mutsuzdur. Bütün gün telefonda tanımadığı insanlarla konuşmak zorunda kalan Zeynep konuşmadan anlaşabildiği Onur’ la huzur bulacağına inanır.
Bu ilişki kendilerini ve hayatı sorgulayan Zeynep ve Onur için bir sınav olacaktır.
Türü: Dram
Süre: 98 dk.
Seanslar: 11.00 – 15.00 – 17.00 – 19.00 – 21.00
Çizmeli Kedi
Bir değirmencinin küçük oğluna, sihirli çizmeler giyen ve konuşan, tuhaf bir kedi miras kalır. Kedi, dalavere ve mizah yoluyla değirmencinin küçük oğlunun tek aşkı dans etmek olan Prenses’in kalbini fethedip onunla evlenmesine yardım eder. Başka kötü karakterler de Prenses’le evlenmeyi arzu etmektedir ve bu düğüne mani olmak için ellerinden gelen her şeyi deneyeceklerdir…
Türü: Animasyon, Komedi
Süre: 80 dk.
Seanslar: 11.00 – 13.00 – 15.00
Sınır / Kara Mizah
Kartal Sanat Tiyatrosu 2009 – 2010 Tiyatro sezonunda Muzaffer İZGÜ’ nün yazdığı Nihat Nadi ÜLGER’ in yönettiği tek perdelik SINIR isimli oyunu sahneliyor. Dekor tasarımını Natali YERES, Işık ve efektini H. İbrahim DOĞANAY ve Onur GÖKDEMİR’ in yaptığı oyunda Ruhi SARI, Berke ÜZREK, Ozan KAYGISIZ, Mehmet Ş. TOZLU, Nihat Nadi ÜLGER rol alıyor.
Yazarın oyunda iki düş ülke yaratarak kurguladığı “Sınır”, bu dünyada yaşayan somut gerçek öykülerle bezenmiş iki farklı ülkenin iki farklı askeri gibi sahnede karşımıza çıkıyor. Ama hiç de öyküleri farklı değil… Aşkları, özlemleri, geride bıraktıkları, ekonomik-sosyal yapıları, yoksul-yoksunlukları, acıları, umutları-umutsuzlukları, korkuları ve gelen komutlarla silahlarına sarılıp yüzlerindeki öfke, ölme-öldürme duygusu hep aynı noktada kesişiyor. Yani sınırın etrafında… Ve gerçek yaşamla etraflarında örülen dikenli teller hep aynı… Sınırlar öykülerini bölemiyor ikiye. Kendileri ne kadar da farklı noktalarda dursalar bile… Oyunu yorumlarken sınırı ya da ayrışmayı sağlayan, görünmez kılınan o karanlık sesler, epiksel bir bakışla yeni bir boyut kazanıyor. Keyifli bir prova süreciyle gelişen oyunda, deneyimli oyunculardan Ruhi SARI ve Berke ÜZREK bu iki askeri oynarken gölgelerle karşımıza gelen diğer oyuncuların deneysel çalışmalara katkıları, oyunun gelişim ve sunum sürecine önemli yaratıcılıklar getirerek, gerçek bir ekip çalışmasıyla seyirci karşısına çıkıyor. Umarım savaşın değil, barışın ve sevginin boy verdiği bir düş ülkeden gerçek bir dünyaya anlamlı bir soluk olur oyunlarla yaşayan oyuncular… Sevgiyle, emekle yoğrulan “Sınır” adlı oyun, kardeşlik tohumlarını gittiği her yere götürür SINIR – tanımadan…
Müzik: Ercüneyt ÖZDEMİR / Jingle Factory
Oyuncaklar Ülkesine Yolculuk
2 Perde / Eğitsel – Eğlenceli – Müzikli Oyun
Oyun; Tüm Dünya çocuklarının sevdiği masal kahramanlarından PİNOKYO ile Anadolu’da yaşamış, saflığı dürüstlüğü, iyiliği ile masallarımıza konu olmuş KELOĞLAN’ın oyuncak müzesinde çocuklarla buluşmasıyla başlıyor. Ve oyuncaklar ülkesindeki kahramanlarımız yaşayan, nefes alan, eleştiren, eğlenirken öğreten kişilikleriyle çocukları Oyuncaklar Ülkesine Yolculuğa davet ediyor. Müzedeki ziyaretçi çocukların da katılımıyla oyun gelişirken ve izlerken kendilerini, oyuncak dünyasını keşfetmeleri, oyuncaklar üzerinden hayal kurmaları ve gelecekte kendine güvenen, başarılı bireyler olabilmenin provalarını ‘Müze-Düş-Oyun’ çerçevesinde yaşamla bağ kurarak anlatıyor.
Çocuğun oynama, oyunlaştırma, yaratıcılık duygusunun ön planda tutulduğu ve tarihten günümüze oyuncaklara ev sahipliği yapan İstanbul Oyuncak Müzesi’nde, gerçek mekanında oyun kahramanlarını buluşturması oyuna ayrı bir anlam ve işlevsellik katmaktadır.
Oyuncaklar Ülkesine Yolculuk; sevgi, barış ve birlikte üretim için çocuklara oyun yoluyla geleceğin kapılarını aralıyor…
Nihat Nadi ÜLGER’ in yazdığı ve yönettiği, ışık-efektini Serhat DAL’ ın yaptığı oyunda; Mehmet Ş. TOZLU ‘Pinokyo-Keloğlan, Bihter ÇOBANOĞLU ‘Ziyaretçi Palyaço – Camgöz, Kraliçe, Pamuk Prenses’ Hakan GÜVEN ‘Ziyaretçi Çocuk – Domdomcan, Avcı, Prens’ rollerini paylaşıyorlar.
Oyun, sezon boyunca 2 Ocak 2010 itibariyle; Her Pazar Saat 13.00 de ve özel seanslarıyla izleyicisiyle buluşacaktır.
Bekçi
2 perde traji-komik
Kartal Sanat Tiyatrosu 2009 – 2010 tiyatro sezonunda, Muzaffer İZGÜ’nün yazdığı, Nihat Nadi ÜLGER’ in yönettiği Bekçi isimli oyun, Şubat ayında da izleyici ile buluşmaya devam ediyor.
Gece bekçisi Ferhat, görevine bağlı, dürüst, idealist bir oyun kişisidir. Bir gece görevdeyken uyuşturucu kaçakçısını yakalar. Yıllardır böbrek hastası olan Bekçi, ağrılara dayanamaz ve uzakta olan karakol yerine kaçakçıyı evine getirmek zorunda kalır. Olaylar, Bekçi, karısı Döndü, oğlu, kızı ve kaçakçı arasında geçerken, mahallelinin de katılmasıyla traji-komik bir oyuna dönüşür.
Oyun; insanın mutlu, karnı tok ve onurluca yaşaması, var olan engellerin ortadan kalkmasıyla mümkün olabilir. Genel anlayışın, ekonomik, sosyal şartların değişmesine bağlıdır. Bireysel çabalar bu engelleri yok etmeye yetmez. Mutluluğa giden yol ancak, hangi alanda olursa olsun, yaptığı işi dürüstçe yaparken onu anlayan, ona katılan düşüncelerle çoğalabileceğine vurgu yapıyor.
İlgili Haberler
Başkan Yüksel, Kartal’ın Gelecek Vizyonunu Çiziyoruz
Tuzla Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl, Her Zaman Vatandaşın Yanında
Ahmet Şimşek Eğitim kurumları kaderine terk edildi
Hazreti Mevlana 571. Vuslat Yıldönümünde Anıldı
Basın Platformu İstanbul medya camiasını buluşturdu
Kartal halkına “Komşum” diye hitap eden Gökhan Yüksel, nasıl bir karşılık buldu?