İstanbul Milletvekili D.Ali Torlak geçen hafta katıldığı Beykoz Muhtarlar Derneğinin düzenlediği Beykoz’un mülkiyet sorununun ele alındığı toplantıda bu sorunun çözümünün meclis olduğunu dile getirdi ve konuyu başbakanın cevaplandırılması istemiyle yazılı soru önergesiyle TBMM’ye taşıdı.
Verilen yazılı soru önergesi şöyle; Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bilindiği üzere, 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve bu kanunun uygulanmasına dair 26 Kasım 2004 tarih ve 25652 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 285 sıra no’lu Milli Emlak Genel Tebliği halen yürürlüktedir.
Söz konusu 4706 sayılı kanun gereği, hazine arazilerinin 2000 yılı öncesi işgalci olduğunu emlak vergisi, elektrik veya su faturası v.b belgelerle hak sahipliğini ispat etmeleri halinde, hak sahiplerinin müracaatları durumunda söz konusu hazine arazilerinin satışları yapılmaktadır. Bu satışlar hak sahiplerine direkt olarak yapılabildiği gibi belediyeler kanalıyla da yapılmasına imkân tanınmıştır.
Mülkiyet problemi olan hazine arazileri ile ilgili olarak ise; 4706 sayılı kanun kapsamında Ankara/Yenimahalle/Şentepe semtinde ve Ankara/Etimesgut/Şırıncaktepe semtinde yaşamakta olan hak sahiplerine verilmek üzere hayata geçirilen kentsel yenileme projelerinin uygulandığı da bilinmektedir.
Ancak, İstanbul’un 210 bin nüfuslu Beykoz ilçesinde yaşamakta olan vatandaşlarımız; yıllardır tapu tahsis belgesi veya 4706 sayılı kanun kapsamında 2000 yılından önce işgalci olduğunu belge ibraz etmek suretiyle ispat ettiği halde aslını geçen ve ödenemeyecek boyutta olan faizler, ticari-konut arsa ayrımı yapılmadan belirlenen ve makul olmayan fiyatlandırmalar, ecrimisil ödemeleri, bazı mahalle ve köylerin 1950’li yıllar şartlarında NATO kapsamında askeri yasak bölge ilan edilmesi, 2B yasası gereği yapılan kadastro çalışmaları ve sit alanı olması v.b. nedenlerle yaşanan mağduriyetlere bağlı olarak tapularını hala alamamaktadır.
1- Beykoz İlçesinde, bazı mahalle ve köylerin yerleşimleri dikkate alınarak 2960 sayılı Boğaziçi Kanununda değişiklik yapılarak sınırların günün şartlarına göre yeniden belirlenmesini ile ilgili bir çalışmanız var mıdır? Var ise ne aşamadadır?
2- Beykoz ilçesinde bulunan sit alanları için koruma imar planları yapılarak halen sit alanı olarak gözüken, ancak yerleşime izin verilen mahallelerin sit alanı kapsamının dışına çıkartılarak yaşanmakta olan mağduriyetlerin çözümü için bir çalışmanız var mıdır? Var ise ne aşamadadır?
3- 2B yasası kapsamında Beykoz ilçesi sınırları içerisinde ve orman içinde kalan köylerdeki yerleşim yerleri ile ormanların birbirinden ayrılarak, yerleşim yerlerinin sahiplerine verilmesi hususunda bir çalışmanız var mı? Var ise ne aşamadadır?
4- Hazineye ait arsa ve tarım arazilerinin kullanım maksatlarına göre yeniden değerlendirilmesi, mesken ve ticari alanların ayrılması, fiyatlandırmanın makul bir seviyeye çekilmesi ve kullanıcılarına devrinin sağlanarak bu yerlerin tapulandırılması konularında bir çalışmanız var mı? Var ise ne aşamadadır?
5- Tapu tahsis belgeleri dikkate alınarak, vatandaşların kazanılmış haklarının korunması, tahakkukların ödenebilir bir seviyeye çekilmesi ve aslını geçen faizlerin silinerek şu ana kadar ecrimisil ödemelerinden dolayı mağdur duruma düşenlerin mağduriyetinin giderilmesi için bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
6- 1950 yıllarının şartlarında NATO kapsamında askeri yasak bölgelerin iptal edilerek yerleşim alanı dışına çıkarılması hususunda bir çalışmanız var mı? Var ise hangi aşamadadır?
7- 4706 sayılı kanun hükümlerince hazine adına kayıtlı ancak, Beykoz ilçe sınırları içerisinde mülkiyeti problemli olan yerlerin, işgalci durumda olan hak sahiplerine verilmek kaydıyla, Beykoz Belediyesi kanalıyla kentsel dönüşüm projesi uygulamasının yapılarak söz konusu yerlerin satışı ile ilgili bir çalışmanız var mı? Var ise ne aşamadadır?
8- Beykoz İlçesinde yaşanan sorunlara çözümsüzlük getirilerek, arsa ve arazilerin hazine veya belediye adına tescili yapılarak belirli kişilere rant mı sağlanmak istenmektedir?
