Saadet Gençliği 19 Mayıs’ta Taksim’de gençliğin sorunlarına dikkat çekti

Yayın: 15:43 - 19.05.2010
Güncelleme: 15:43 - 19.05.2010

Saadet Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Gençlik Komisyonu üyeleri, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında Taksim’de bir araya geldi. Atatürk anıtı önünde basın açıklaması yapan kadınlar, gençliğin sorunlarına dikkat çekti.

Bilgili, “biz kimiz, bu hal neyin nesi?”

Grup adına bir basın açıklaması yapan Saadet Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Gençlik Komisyonu Başkan Sabriye Bilgili, 19 Mayıs 1919 öncesi ve sonrasında yaşananları, 19 Mayıs’ın tarihsel önemini anlattı. Günümüz Türkiye’sine geçiş yapan Bilgili, “Milli ve Manevi günlerimizi klişeleşmiş, içi boşaltılmış günler olarak görme yanlışına düşmeden bu tarihi yıl dönümlerimizi etraflı bir muhasebe için fırsat telakki etmeli ve Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi “Biz kimiz ve bu hal neyin nesi?” sorusunu sormalıyız.” dedi.

 

Sabriye Bilgili konuşmasında, “Malum olduğu üzere bu günün tarihi 19 Mayıs 2010. Bu tarihin Milletimiz için ifade ettiği manayı  kavramak ekmek, su kadar önemlidir. Kültürel, askeri ve ekonomik olarak emperyalist bir işgal yaşayan coğrafyamız yedi düvele karşı  kendi gücüyle direnmeye karar verdiği bir iradenin tarihidir 19 Mayıs 1919. En umutsuz şartlarda “yapacak bir şey kalmadı” nidalarının ortasında “daha yapacağımız koca bir İstiklal Harbimiz var” haykırışıdır 19 Mayıs. Gazi Mustafa Kemal ve Yüce Meclis’imizin bu günü biz gençlere adamaları 19 Mayıs’ı, İstiklali, Hürriyeti ve Yeniden Büyük Türkiye idealini herkesten çok bu milletin gençlerinin anlamasının ne kadar önemli olduğunu bizlere her 19 Mayıs’ta bir kez daha hatırlatıyor.

Milli ve Manevi günlerimizi klişeleşmiş, içi boşaltılmış günler olarak görme yanlışına düşmeden bu tarihi yıl dönümlerimizi etraflı bir muhasebe için fırsat telakki etmeli ve Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi “Biz kimiz ve bu hal neyin nesi?” sorusunu sormalıyız.

Ülkemizde nüfusun %43’ü 40 yaşın altında, 15–19 yaş gurubu ülke nüfusumuzun %30’unu oluşturuyor. Bu muazzam bir güçtür. Tabi ki kıymeti bilinirse! Ülkemizin hiçbir kaynağının heba olmasına, har vurulup harman savrulmasına razı olamayız, fakat insan unsuru-gençlerin, gençliğimizin israfına ve heba edilmesine asla sessiz kalamayız, sineye çekemeyiz, çekmemeliyiz.

Maalesef ülkemizde genç nüfusun işsizlik oranı %28,6 Gençlerin %36’sı üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulabileceğine inanmıyor.15 yaşındaki gençlerin %32’si okuduğu bir metni anlayamıyor, %52’si basit matematik problemlerini çözemiyor. 30 bin öğrenci üniversite giriş sınavlarında “0” çekiyor. 15–19 yaş gurubunda 6,3 milyon gençten 940 Bin’i yani %15’i hala ilkokul diplomasına sahip değil. Öğrencilerimizin %50’si kitap alabilecek güce sahip değil. Sadece başörtüsü kullandığı için milyonlarca genç kız hala okullara alınmıyor.

Devlet kurumlarımızdan temin ettiğimiz bu istatistik bilgiler Hükümeti tedbir almaya zorlamalı. Bu bilgiler toplanıp dosyalarda raflara kaldırılarak unutulmamalı.

AB ülkelerinde gençlerin %75’i meslek liselerinden mezun edilirken ülkemizde meslek liseleri özendirici olmaktan çıkarılıyor, katsayı adaletsizliğinde olduğu gibi adeta cezalandırılıyor. 22 Bin genç ve çocuk hükümlümüz cezaevlerimizde. Genç nüfusun %40’ı geleceğimizi şekillendiren Siyaset kurumuna ve siyasi meselelere ilgisiz,

Ve en önemlisi nüfusunun %43’ü  40 yaşın altında olan ülkemizin herhangi bir gençlik politikası bulunmuyor. 15 yıl içinde Türkiye, gençleri için ciddi ciddi düşünmeye başlamazsa büyük bir nimet olarak karşısında duran genç nüfusunu  büyük bir sorun olarak karşısında bulacak ve maalesef bugün uzaktan hayretle seyrettiğimiz Avrupa ve Amerika toplumlarında yaşanan sosyal çöküşler koruyucu tedbirler alınmazsa ülkemizde de yaşanmaya başlanacak.

İnsan ömrünün en verimli dönemi olan gençlik çağı, popüler-kapitalist kültür tarafından “oyun ve eğlence çağı” olarak empoze edilmekte. Hâlbuki Gençlik; büyük idealler, insanlık değerleri, ülke ve millet için en verimli ve en güzel işlerin yapılabildiği dönemdir. Bu dönemlerde hayatımıza kattığımız iyi ve güzel şeyler bütün hayatımız boyunca yolumuzu aydınlatacak, bu dönemde hayatımıza kattığımız batıl ve anlamsız şeyler ise hayatımız boyunca  yolumuza engeller olarak çıkacaktır.

Gençlerine sahip çıkamayan bir ülke, hükümet varlık sebebini sorgulamalıdır. Saadet Partisi olarak Genç nüfusun en büyük sorunlarının  manevi temellere dayandırılması gereken kaliteli eğitim ve acilen çözülmesi gereken işsizlik  olduğunu görüyoruz. Eğitimin sadece imkânı olan ve üstün başarı sağlayabilen çocuk ve gençlerin değil bütün genç ve çocuklarımızın hakkı olduğunu biliyoruz ve inanıyoruz.

Mevcut Hükümet gençleri, küresel patronların mallarını almak için peşkeş çekilen tüketim unsuru olarak görmekten vazgeçip, bu büyük potansiyeli Yüce Allah’ın ülkemiz için bir lûtfu olduğunu görerek ülkemiz ve bütün dünyanın hayrı için çalışan büyük bir üretim unsuru haline dönüştürmenin yollarını aramalıdır.

Manen ve maddeten güçlü, 18 yaşını bitirmiş bütün gençlerin bir meslek ve iş sahibi olabildiği, istikbale umutla bakan, sadece kendini kurtarmaya çalışan değil başkalarının kurtuluşu içinde uğraşan  gençlerle dolu Saadetli bir Türkiye temenni ediyor 19 Mayıs Gençlik Bayramı’nın Kutlu ve mümkünse Mutlu olmasını diliyoruz” dedi..

Exit mobile version