Yeni petrol savaşlarına gebe olan bölgemizde; Türkmenlerin güvenliği nasıl sağlanmalıdır?

Yayın: 20:32 - 15.03.2022
Güncelleme: 20:32 - 15.03.2022

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle başlayan Rus-Ukrayna savaşının Avrupa (NATO) Coğrafyasına sıçramasıyla ilgili kaygılar gündemdeyken, Rusya Polonya sınırına 20 km yakın olan Ukrayna’ya ait olan askeri tesislerini vurdu.

Konuyla alakalı yine, Kerkük doğumlu Irak Türkmen Cephesi’nin Kurucu Üyesi ve halen Yürütme Kurulu Üyesi de olan Dr. Hicran Kazancı’nın kaleme aldığı dikkat çeken yazısına yer vereceğiz.

Kazancı, “Rusya tarafından gerçekleşen söz konusu askeri operasyonun yapıldığı dönemde, Rusya’nın bilgisi dahilinde İran, Irak’ın Erbil kentindeki bir villayı 12 balistik füze ile vurduğunu açıkladı.  Vukuu bulunan villa, Erbil merkezli Kar Holding’in sahibi olan kişinin villasıdır.

Başka bir ifadeyle, Kuzey Irak’tan yurt dışına ihraç edilen petrol-gaz hisselerinin %40’na sahip olan Kar Holding sahibi olan kişinin evinin vurulması, İran’dan ziyade Rusya’nın verdiği mesaj diye okuması gerekiyor. Bu gelişmeler, Rus-Ukrayna savaşının uzadığı takdirde Avrupa coğrafyasının yanı sıra bölgemize de yayılacağı ihtimali yüksektir.

Ya Türkmenler’in güvenliği?

Hâlihazırdan beri genel güvenlik durumunun kırılgan olduğu Irak’taki Türkmenlerin güvenliği, yok denecek kadar en zayıf bir konumundadır. Diğer tüm Iraklı siyasi oluşum, harekât ve partilerin kendisine ait ve bir şekilde “yasal çerçeve” içerisine oturtulmuş silahlı gücünün olduğu aşikardır.

Iraklı Türkmen siyasi harekatı, 16 Ekim 2017 tarihinde, kendi silahlı gücünü oluşturmak konusunda tarihi fırsatı yakaladı. Kerkük’ün idaresini etinde tutan, kendi güvenliğini koruma altına almak için kendi silahlı gücünü oluşturmak isteyen Türkmenlere izin vermeyen Kürt partilerinin Kerkük üzerindeki hakimiyeti sona erdi. Yani, Erbil tarafında gerçekleşen gayri meşru referandum neticesinde, 16 Ekim 2017 tarihinde, Bağdat hükümetine ait silahlı kuvvetler tarafından Peşmerge ve ona bağlı güvenlik birimleri Kerkük’ten çıkarıldı.

Ancak, Kerkük’teki Arapların uyguladıkları “kendi gücümüzü kendimiz oluşturmak” eyleminin tam tersini, Türkmen siyasi harekâtı uyguladı. Ticari amaç güden güvenlik şirketine, Türkmen toplumu ve siyasi müesseseleri teslim edildi. Gerekçe ise akıllara ziyan, ITC’nin bir önceki başkanı “Irak’ta silahlı milis oluşturmak, Irak’taki kanunlara göre yasaktır” diye bazı mercileri kandırdı.

Böylece, Irak’ta eşi görülmeyen ve benzeri olmayan bir uygulamayı gerçekleştirdiler. Başka bir ifadeyle, Irak’taki hiç bir siyasi parti ve harekat kendi yöneticilerini ve kurumlarının güvenliğini ticari amaç için kurulmuş bir güvenlik şirketine teslim etmez. Eğer öyle bir uygulamayı Irak’ta yaparsanız, gülünç, komik duruma düşersiniz ve kendi güvenliğini koruyamayan bir yönetici nasıl olur da toplumunun güvenliğini koruyacak diye yaklaşımıyla günlük olarak karşı karşıya kalırsınız.

Acilen Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Kürt ve Arapların silahlı oluşumları arasında sıkışan Kerkük’teki Türkmenler için acil bir eylem planın oluşturulması ve devreye sokulması gerekmektedir. Plan, Türkmenlerin yoğun olduğu bölgelerde “uyanış konseyleri” veya “gece bekçiler” adı altıda teşkilatlanmaları gerekir.

Teşkilatlanan bu yapılar, Kerkük polis, ordu ve güvenlik teşkilatlarındaki Türkmen subaylarıyla bağlantı içerisinde olmalıdır. Aksi takdirde, Türkmen toplumunun güvenliğini Kürt ve Araplara ticari zihniyet noktasında teslim edenlerin tarihi hatasını, bölgede yaşayan Türkmenler  uzun yıllar boyunca ödemeye mahkum olacaklar.

Hicran KAZANCI
1995 yılında kurulan Irak Türkmen Cephesi (ITC)’nın kuruluşunda yer alan Kazancı, Türkiye’de eğitim gören Türkmen öğrencilerini bir çatı altında toplamak amacıyla Ankara Merkezli ITC Türkmeneli Öğrenci Birliğinin kurulmasında aktif rol aldı ve 1997 yılında kurulan Türkmeneli Öğrenci Birliğinin genel sekreterliğini yaptı. 1997-2004 yıllarında, Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilciliğinde, eğitim sorumlu olarak görev alan kazancı, Türkiye’deki bazı resmi kurumların yeminli tercümanlığı yaptı. 2004’te Ankara’da kurulan Türkiye Ulusal Stratejik Araştırmaları Merkezi (TUSAM)’da Ortadoğu Masası Başkanlığı yaptı, Cumhuriyet Gazetesi ile TUSAM’ın ortak çalışmaları sonucu haftalık olarak yayımlanan Cumhuriyet Stratejisinde Ortadoğu ile ilgili 100’ün üzerinde yayınlanmış makaleleri bulunmaktadır. 2005-2008 yıllarında, Kerkük merkezli ITC’nin Enformasyon, dışilişkiler koordinatörü ve başkanlık danışmanlığı görevini üstlenen Kazancı, 2008 yılında Washington’da gerçekleşen 6 aylık eğitim programına katıldı. ITC Dışilişkiler koordinatörü olan kazancı, 2010 yılında Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilci görevine atandı. 2011 yılında, ITC Dış ilişkilerinden Sorumlu Yürütme Kurulu üyeliğine seçilen kazancı, ABD/Boston’da gerçekleşen 3 aylık yoğun eğitim programına katıldı. ITC Türkiye Temsilci ve ITC Yürütme Kurulu görevini 2019 yılına kadar aktif bir şekilde yürüten kazancı, Irak Siyasi Partiler Kanununa göre ITC’nin hale resmî kurucu üyesidir. Dr. Hicran Kazancı aktif görevi boyunca Irak Türkmen meselesini Washington, Boston, New York, Lahey, Oxford, Brüksel gibi batılı kentlerde anlatmak için bir çok başarılara imza attı.
Exit mobile version