Ağustos, Türk milleti için tarihin akışına yön veren çok önemli olayların yaşandığı bir aydır. Anadolu’nun Türk yurdu olarak tescillenmesi ve esir milletlere ilham kaynağı olan büyük Kurtuluş Mücadelesi’nin zaferle taçlandırılması bu ayda gerçekleştirilmiştir.
Büyük komutan Alparslan’ın Malazgirt’te vurduğu mührü sökmek isteyen yedi düvelin, Birinci Dünya Savaşı neticesinde Anadolu’yu işgal etmesi, Türk Milleti’ni vatanından sürerek topraklarımızı parsel parsel paylaşmak istemesi tarihin yeniden döndürüldüğü büyük bir mücadeleyi mümkün kılmıştır.
Eşsiz lider Atatürk ve kurmaylarının önderliğinde inanılmaz bir hürriyet mücadelesi ortaya koyan milletimiz, 30 Ağustos 1922 tarihinde şeref ve haysiyetini zaferle taçlandırmıştır.
30 Ağustos Türk tarihi için bir milattır. Türk askeri ve Türk milleti el ele vererek, azim ve kararlılıkla kanını son damlasına kadar akıttı. Bağımsızlık aşkıyla, o dönemin en güçlü ittifakına cesurca meydan okuyan milletimiz, tarihe bir kez daha adını yazdırdı. Bu nedenle, Türk Milleti’nin yeniden dirilişini sağlayan 30 Ağustos 1922 tarihi, emperyalistlere vurulan kurtuluş darbesinin adıdır. 30 Ağustos, Büyük Taarruzun zafere dönüştüğü, Anadolu’nun ebediyen Türk vatanı olarak kalacağının tekraren tescillendiği günün adıdır.
Ancak ne üzücüdür ki; günümüzde de yurdumuz üzerinde emperyalistlerin senaryoları havada uçuşmakta, bu senaryolarda rol alacak figüranlar cirit atmaktadır. 88 yıl önce savaştığımız düşman, şekil değiştirerek, ülkemizin geleceği üzerine hain hesaplar yapmaktadır. Bugün vatanımızın üniter yapısının tehdit altında olduğuna, bölücülerin cüretkarca cirit attığına, terörün her geçen gün tırmanışa geçtiğine, soykırım safsatalarının dillendirildiğine tanıklık ediyoruz. Türk Milleti’nin sabrını sınayan şer odakları ve onların hain işbirlikçileri, büyük bir soğukkanlılıkla masum insanların ve vatan savunmasında görev yapan Mehmetçiğin canına kast etmektedir. Buna karşın toplumda saygın bir yer edinen kimi sözde aydınlar, kimi siyasiler, kimi işadamları terör örgütüyle kucak kucağa oturmakta beis görmemektedir. Ülkemiz üzerine çöreklenen leş kargaları, bölücü söylemlerini sık sık dillendirmekte ve bu konuda dış güçlerin de desteğini almaktadır. İçişlerimize karışmayı marifet sayan AB ve ABD destekli uluslar arası oluşumlar küstahça davranmakta ve piyonları aracılığıyla Türkiye’yi çökertmeye çabalamaktadır.
Tüm bunların yanında bazı mihraklar milletimizin birlik ve beraberliğini bozmak, ülkenin huzuruna dinamit yerleştirmek ve milletimizi kamplara ayırmak için yoğun faaliyete girişmişlerdir. Ancak bilinmelidir ki, bu hain girişimler sonuç vermeyecektir. Cumhuriyetin bekçisi olan Türk eğitimcileri olarak; çocuklarımıza ve gençlerimize vatan sevgisini ve toprak bütünlüğümüzün önemini bıkmadan, usanmadan anlatacak ve bu topraklarda özgür yaşamamız için ödenen bedelin ne denli önemli olduğunu unutturmayacağız.
Bu millet öyle büyük savaşlar kazanmıştır ki; bu başarıların karşısında, 30 Ağustos ruhu karşısında hiçbir iç ve dış ihanet odağı hayat bulamaz.
Bu düşüncelerle milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimizle kutluyor, Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.
Türkiye Kamu-Sen
İstanbul İl Başkanı
Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan
