Marmara Belediyeler Birliği, Basın Platformu tarafından düzenlenen seminerlere, Kanal 7 Ana Haber ve İskele Sancak programlarını hazırlayıp sunan Erhan Çelik’le devam edildi. Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay’ın, açılış konuşmasını yaptığı programda birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulunan Genç Anchorman, basın danışmanlarına ve belediyelere yönelik ağır eleştirilerde bulunurken, özeleştiri yapmayı da ihmal etmedi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Küçükçekmece Belediye Başkanı Yeniay, kentsel dönüşüm çalışmalarına yer vermeyen televizyon kanallarına sitemde bulunurken, “Küçükçekmece’de, halka rağmen değil, halkla birlikte çözüm ürettiğimiz çok başarılı bir kentsel dönüşüm çalışması yaptık. Ancak bizim projemizde kavga-gürültü olmadığı için, kiremitler havada uçuşmadığı için, TV kanallarında projemize yer verilmedi. Bu yüzden pek çok kişinin Ayazma-Tepeüstü Projesi gibi başarılı bir projeden haberi yok. 7-8 bin insanla birlikte davul zurnayla yıkım yaptık. Basın ordusu 10 gün boyunca yıkımları takip etmesine rağmen, ana haber bültenlerinde bir tane haberiniz çıkmadı. Basın mensupları bize, kavga çıkmazsa yayınlamayız dediler. Gazeteci arkadaşlarımı da fazla suçlamak istemiyorum. Bugün aynı bölgede, Ali Ağaoğlu çok güzel bir şekilde reklâmını yapıyorsa, bizde de kabahat vardır” diye konuştu.
“SİSTEM, AKÇE ÜZERİNE KURULMUŞ”
Başkan Yeniay’ın ardından anlatıma başlayan Erhan Çelik, “Medya-Belediye ilişkilerindeki temel sorun; sistemin akçe üzerine kurulmuş olması. Genelleme yapmak yanlış olsa da, belediye haberlerinin niteliğinden çok, belediye başkanlarının medya ile kurduğu girift ilişkiler, taleplerin karşılanması noktasında belirleyici oluyor. Anayasanın ilk üç maddesi gibi dokunulamayan bir sistem bu. Ama çözümsüz değil. Anayasa Mahkemesi Başkanı, anayasanın ilk üç maddesine dokunmanın artık pozitif olarak mümkün olduğunu söylüyorsa, bu sorunun da çözümü mutlaka vardır” dedi.
“BAŞBAKANLIK ÖZET GÖNDERİYOR, BELEDİYELER NOKTASI VİRGÜLÜNE…”
Basın bürolarının mutlak suretle ulusal ve yerel basın ayrımı yaparak haber servisi yapması gerektiğine değinen Genç Anchorman, “Yerel ve ulusal basın konusunda sağlıklı bir ayırım yapılmalı. Belediyelerin basın büroları bu ayrımı yapmadığı için, sayfalar dolusu bülten, hiç okunmadan çöpü boyluyor. Başbakanlık basın merkezi bile başbakanın konuşma ve icraatlarını özet halinde medya ile paylaşırken, belediye basın büroları, başkanlarının ağzından çıkan her harfi, noktası virgülüne gönderiyor. Bu yüzden ulusal basının ilgisini çekecek argümanlar varsa dahi, görülemiyor” derken, sosyal belediyecilik kavramının ucuzlatılmaması gerektiğini de açıklayarak, “İki çuval erzak dağıtıp, ekrana çıkmayı bekleyen belediye başkanları var. Burada devreye basın danışmanları girmeli. Başkanın her yaptığının haber olmasını beklenmemeli. Basın danışmanı mutlaka gazeteci kökenli olmalı. Elindeki materyalin hangi unsurlarının haber olacağını bilen basın danışmanı, haberini istediği kanalda yayımlatır” diye konuştu.
“TWİTTER KULLANAN BİRÇOK GAZETECİ VE YAZAR VAR”
Ulusal basındaki yönetici ve yazarlara twitter aracılığıyla kolayca ulaşılabileceğini belirten Çelik, “Birçok gazetedeki yönetici ve yazar twitterda zaman harcıyor. Peki kaç basın danışmanı bu tür sosyal paylaşım sitelerine üye? Medyaya ulaşmanın tek yolu sayfalar dolusu basın bülteni değil. Teknolojinin her imkanının kullanıldığı Türkiye’de, medyaya faksla ulaşmak çok kadük bir girişim” dedi.
“DERGİLERİ OKUMADAN ÇÖPE ATIYORUM”
Söyleşinin devamında, “Belediye dergilerine harcanan parayla soysal ve kültürel açıdan nitelikli yayınlar çıkarılabilir. Her ay 50 tane belediye dergisini hiç okumadan çöpe atıyorum. Çünkü ilgimi çeken unsurlar barındırmıyor içlerinde. Neredeyse tamamı, belediye başkanlarının fotoğraf albümü gibi” diyen Erhan Çelik, çöp kutusunun, belediyelerden gelen anahtarlık, çakmak, kalem gibi gereksiz eşyalarla dolu olduğunu da söyledi.
“BASIN İLE BAŞKAN ARASINDA DUVAR OLMAYIN”
Basın danışmanlarının, gazetecilerle başkan arasında duvar oluşturmasını eleştiren Erhan Çelik, “Gazeteci, mesleği gereği her yerde itibar görür. Buna alışmıştır. Bu sebeple de bazı gazetecilerin burnu biraz büyüktür. Başkanla ha deyince görüşmek ister. Basın danışmanları tarafından araya bürokrasi duvarı örülünce gazeteci rahatsız olur. Belediye başkanınızı karınız, kocanız gibi sahiplenmeyin. Medya ile belediye başkanı arasında duvar değil, köprü olmanız gerekiyor” derken, Belediyelerin reklâm haber uygulamasından kaçınması gerektiğini de sözlerine ekleyerek, “Unutmayın ki karşımızda profesyonel TV izleyicisi var. Günde ortalama 8 saat TV izleyen Türkiye insanı, TV eleştirmenliği konusunda uzman. Bu nedenle advertorial adı altında reklâm haber yaptırmaktan kaçının. Bu yayınlar buram buram reklam kokuyor ve izleyici de anlatılmak istenene değer vermiyor. Bu yayınların belediyelere yarardan çok zarar getirdiği kanısındayım” diye konuştu.
FİNALDE ÖZELEŞTİRİ YAPTI
Etkinliğin sonunda özeleştiri yapmayı da ihmal etmeyen Erhan Çelik, “Aynayı hep size tuttum. Biraz da kendimize tutmamız gerektiğini biliyorum. Medya, yerel haberlere gereken önemi göstermiyor; bu doğru. Bu noktada reyting kaygısı ve bazı etik sorunlar karşımıza çıkıyor. Bu sorunların çözümü çok da kolay değil. Bunun için basın meslek örgütleriyle ortak hareket etmek şart. Ama Türkiye’de tüm basını aynı çatı altında toplayıp karar aldırabilen bir basın meslek örgütü yok. Bu yapılarda ideoloji ön planda. Bu nedenle hiçbir basın meslek örgütüne üye değilim” dedi. Söyleşinin moderatörlüğünü yapan Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Recep Bozlağan, açık sözlü açıklamalarından ötürü Erhan Çelik’e teşekkür etti.
İlgili Haberler
Emeklilikte Tarihe Takılanlar Derneği Devlet Bahçeli’yi makamında ziyaret etti
Saddam Gerçekten Bir Devlet Adamı Mıydı?
Maltepe’de Cumhuriyet’in 101’inci yılı coşkuyla kutlandı
Cumhuriyet’in 101. Yıl Dönümü Kartal’da Bengü konseriyle Coşkuyla Kutlandı
Kartal Belediyesi’nde Grev Pankartı Asıldı Grev Resmen Başladı
Kayıp Etmeye Mahkûm Olan Tutarsız Türkmen Politikası