SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Okan Algün, Teknolojinin Geleceği Tehlikede, Yapay Zeka ve Veri Zehirlenmesi

Yayınlanma:
ABONE OL
Okan Algün, Teknolojinin Geleceği Tehlikede, Yapay Zeka ve Veri Zehirlenmesi

Yapay zeka, insan hayatını kolaylaştıran, verimliliği artıran ve yenilikçi çözümler sunan güçlü bir teknoloji olarak hızla gelişiyor. Ancak bu hızlı ilerleme, beraberinde bazı tehlikeleri de getiriyor. Yapay zekanın insan kontrolünden çıkması, yanlış verilere dayalı kararlar alması veya kontrolsüz şekilde gelişmesi, ciddi risklere yol açabilir. Teknoloji hız ve işlevsellik anlamında insanı geride bırakabilir, ancak insan olmanın özünde; sınırları tanımak, etik değerlerle hareket etmek ve doğruyu yapmak vardır. İnsanlık, sadece işleri yerine getirmekle değil, doğru olanı yapmakla tanımlanır ve bu fark, teknolojiden çok daha derin bir anlam taşır.Yapay zeka, verilen görevleri eksiksiz yerine getirebilir; fakat neyin etik neyin ahlaki olduğunu değerlendiremez.

Yapay zeka algoritmaları, kendilerine sağlanan verileri analiz eder ve bu analizlere göre kararlar alır. Ancak bu süreçte kullanılan veriler hatalı, eksik veya kasıtlı olarak manipüle edilmişse, sonuçlar büyük bir tehlike oluşturabilir. Bu durum, “veri zehirlenmesi” olarak bilinir ve yapay zekanın yanlış öğrenmesine yol açar. Eğer bir yapay zeka algoritması yanıltıcı verilerle beslenirse, verdiği kararlar sadece hatalı değil, aynı zamanda tehlikeli olabilir. Bu sistemler, insan olmanın doğasında bulunan doğruyu yapma kaygısından yoksundur ve bu durum, etik dışı ve zararlı sonuçlar doğurabilir.

Ancak bu risk yalnızca teknik hatalarla sınırlı değildir. Yapay zekanın insan kontrolünden bağımsız kararlar alabileceği sistemlerde, bu kararların etik sınırları aşma ihtimali vardır. Örneğin, bir otonom aracın, bir kazada iki farklı grup arasında seçim yapmak zorunda kaldığını düşünün. Böyle bir durumda aracın alacağı kararlar, programlandığı etik çerçeveye dayanır. Ancak bu çerçeve, her zaman insan değerleriyle uyumlu olmayabilir. Aynı şekilde, askeri yapay zeka sistemleri dost ve düşman ayrımı yaparken ciddi hatalar yapabilir ve geri dönülemez sonuçlara yol açabilir. İnsan iradesinin devre dışı olduğu bu tür durumlarda, yapay zekanın öngörü yetenekleri bile tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

Yapay zeka yalnızca bireysel hatalara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda insanlığın karar mekanizmalarını da tehdit edebilir. Karmaşık algoritmalar sayesinde, stratejik kararlar alırken insanlar yerine yapay zekanın tercih edilmesi yaygınlaşabilir. Ancak bu durum, uzun vadede insan iradesini zayıflatır ve teknolojik bağımlılığı artırır. İnsanların karar alma yetisini kaybetmesi, sadece teknolojiye dayalı bir sorun değil, insanlık için daha derin bir tehdit oluşturur.

Yapay zeka, insanlık tarihinin en güçlü ve karmaşık teknolojilerinden biridir. Ancak bu gücün sadece sorumluluk bilinciyle kullanıldığında faydalı olabileceği unutulmamalıdır. Veri zehirlenmesi, kontrolsüz öngörüler ve etik sınavlar, yapay zekanın potansiyel riskleri arasında yer alır. Bu nedenle, bireylerin ve kurumların yapay zeka kullanımını sürekli olarak denetlemesi ve bu teknolojinin insanlığın yararına hizmet etmesini sağlaması önemlidir. Teknolojinin sınırlarını belirleyen insan aklıdır ve bu sınırların etik değerlerle çizilmesi, geleceğimizi şekillendirecek en önemli adımdır.

Yapay zeka yalnızca yeni verilerle değil, geçmişte oluşturulmuş algoritmalarla da beslenmektedir. Bu durum, yapay zekanın geçmiş verilere dayanarak karar verdiğini gösterir. Özellikle Dark Web’deki tehlikeli veri havuzları, yapay zeka için ciddi bir tehdit oluşturur. Burada bulunan veriler ayrımcılık, nefret, ırkçılık ve şiddet gibi zararlı eğilimleri barındırabilir, bu da yapay zekanın taraflı ve etik dışı kararlar almasına yol açabilir.

Öte yandan, ABD ve Çin gibi ülkelerdeki sosyal medya şirketlerinin kullanıcı verilerini toplama ve bu verilerle yapay zeka sistemlerini yönlendirme kapasiteleri de büyük bir endişe kaynağıdır. Sosyal medya platformları üzerinden sağlanan veriler, bireylerin ve toplumların davranışları üzerinde etkili olabilir ve bu durum, yapay zekanın tarafsızlığını sorgulatabilir. Yapay zekanın güvenilirliği, verilerin kalitesine ve etik olarak doğru kullanılmasına doğrudan bağlıdır.

Sonuç olarak, yapay zeka teknolojisi doğru yönlendirilmediğinde insanlık için ciddi riskler taşıyabilir. Bu teknolojinin, evrensel etik ve ahlaki değerlere uygun şekilde kullanıldığı bir dünya en büyük dileğimizdir. Hayati öneme sahip alanlarda karar verici konuma gelmeden önce her zaman son kontrolün iyi niyetli insanlar tarafından sağlanacağı bir Yapay Zeka Çağı’nda yaşamak umuduyla…

 

Siber Güvenlik Danışmanı
Okan Algün

 

İlgili Haberler