Yakacık köşkleri tarihe karıştı

Yayın: 14:05 - 02.01.2012
Güncelleme: 14:05 - 02.01.2012

Bir zamanlar İstanbul’un sayfiye, dinlenme ve piknik alanı Yakacık’ta bulunan yaklaşık 15 tarihi köşkten sadece iki tane kaldı. Mısır Hıdivi (vali)  Abbas Halim Paşa, Kaptan-ı Derya Hasan paşa, ünlü Taş köşk, Kefelilerin köşkü, Dağ oteli, Nimet Otel, Cihan pansiyon ve diğer köşkler bir bir adeta ortadan kaybolup tarihin derinliklerine gömüldüler.

YAZ AYLARINI YAKACIK’TA GEÇİRİYORLARDI

Çoğu Osmanlı döneminde, günün şartlarına göre, özgün Türk ve Arap mimarisine göre inşa edilen iki katlı kâgir köşk ve yalıların hepside bir bir yanarak ortadan kaldırıldı. Mevcut köşklerin içinde en önemlisi, en büyüğü ve en görkemlisi bugün çocuk yurdu olarak kullanılan geniş arazinin bahçesinde bulunan beyaz yağlı boyalı Abbas Halim Paşa, Kaptan-ı Derya Hasan Paşa ve Kefelilerin köşkleri idi. Bu köşklerin içinde en görkemli köşk ise Taş Köşk idi. Tamamen kara taştan ve İsviçre mimarisine göre, şato şeklinde inşa edilen Taş Köşk, 1950 ve 1970’li yıllarda pansiyon otel olarak kullanılmıştı. 15 yıl önce yerine başka bir bina inşa edilmesi için bir gecede yıkılarak heba edilen Taş Köşk’ün yeniden inşa edilmesi önlenmiş ve buraya inşaat izni de verilmemişti. Tarihi Anıtlar Kurulu olaya el koymuştu.

SADECE İKİ KÖŞK KALDI

Geçtiğimiz aylarda da kim ve ya kimler tarafından yakıldığı ortaya çıkmayan Ayazma yolundaki Kefelilerin iki katlı, on odalı muhteşem yalısı da yanarak bir saat içersinde kül oldu. Şu anda Yakacık’ta sadece yaklaşık yüz yıllık oldukları belirtilen Kartal Belediyesi’ne ait ve DENGE İnşaat Firması’nın ofis olarak kullandığı iki katlı köşk ile aynı köşkün yanında bulunan ve daha önce ünlü tüberküloz hastalıkları uzmanı İhsan Rufat, daha sonra da DDY’ye geçen ve son olarak da SSK’ya geçen Yakacık Doğum Hastanesi’nin eski başhekimine ait kullanılmayan köşk kaldı. Bu iki köşk de tarihe karıştı.

FETHİ SATICI

Exit mobile version