DSP Genel Başkanı Masum Türker, DSP Kartal İlçe başkanlığı’nın yeni binasının açılışında konuştu:
Çok değerli Kartallılar, bugün partimizin Kartal İlçe Başkanlığı’nın yeni binasının açılışı için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Burada üniversite gençleri ve liseliler de var. Hepsinin sıkıntılarını yakından biliyoruz. Geçen gün Meclis’ten bir kanun geçti. Bu kanun, genç nesli yeniden şekillendirmeyi hedefliyor.
Bu kanunu tartıştırarak bir yandan da Müslüman bir ülkeye, yani Suriye’ye yönelik savaşla ilgili tartışmaları kamufle etmeyi amaçlıyorlar. Kimse onlara ‘Müslüman bir ülkeye nasıl el kaldırırsınız?’ demesin diye Kuran-ı Kerim’in meali ile Hazreti Muhammed’in hayatını seçmeli ders diye koyup tartıştırıyorlar. Oysa herkes biliyor ki, bugüne kadar okullarda Hazreti Muhammed’in hayatı okutuluyordu, hatta Kuran-ı Kerim’in anlamı öğretiliyordu. Hatta Atatürk döneminden başlayarak, meal konusunda suçlamada bulunuyorlardı. Şimdi onlar, bir zamanlar Atatürk’ü tenkit ettikleri konuyu, kendilerine bayrak edindiler. Samimi değiller. Çünkü Amerika’dan aldıkları talimatla bir Müslüman ülkesi olan Suriye’ye savaş açmanın hazırlığını yapıyorlar. Çevrenize bakın, Kızılay her yerde kan topluyor. Kara Kuvvetleri Komutanı, Güneydoğu’da sınırları denetliyor. Kimse bunları konuşmasın diye apar topar bu kanunu getirdiler. Gazeteler ve televizyonlar da bunları dile getirmiyor, herkes korkuyor. Halk yanındakine fısıldamaktan bile korkar hale geldi. Çünkü herkesin telefonuna bile bir virüsle istedikleri mesajı atıyorlar. İstedikleri iftirayı atıyorlar. Herkes korkar, siner hale geldi.
İran Cumhurbaşkanı bile Başbakan Erdoğan’ı hemen kabul etmedi, bir gün bekletti. Hastalığını gerekçe gösterdiler. Oysa ertesi gün televizyonlarda gördük, Maaşallah turp gibiydi. Obama’dan talimat alacaksın, uçağa binip İran’a gideceksin. İranlı seni hemen kabul eder mi? ‘Hele bir dur’ der. Onun ‘dur’ demesine ben üzülüyorum. Çünkü Tayyip Erdoğan’a değil, Türkiye’ye ‘dur’ diyor. Eğer bir savaş çıkarsa, İran diyor ki ‘ilk önce sizdeki kalkanı bombalayacağız. Çünkü kalkan ortadan kalkacak ki, ben İsrail’le diğer ülkelerle birlikte istediğim gibi savaşayım’. İşte bunlar gözlerden kaçırılmak isteniyor.
İŞSİZLİK HER GÜN ARTIYOR
Ülkemize dönersek, görüyoruz ki işsizlik her gün artıyor. Ama televizyonlara göre kimse işsiz kalmamış. Oysa insanlar geçinemiyor. Kredi kartı borçları artmış. ‘Türkiye büyüyor’ diyorlar. Evet büyüyor. Ama kim büyüyor? AKP’nin eteklerine yapışanların gelirleri artıyor. Onların cepleri doluyor, taşıyor.
BU DÜZENİ BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ
Son seçimde ülkeyi iki partiye mahkum etmek istediler. Ama gördük ki iki parti olmadı, 1,5 parti oldu. Çünkü ikinci parti diye çıkarılan parti, asla iktidara gelmeyi hayal edemeyen bir parti. Yakın zamanda gördük, Meclis’ten kanun 4 günde kolayca geçti. Doğru dürüst muhalefet bile edemediler, eleştiri yapılamadı. İşte biz bu eleştiriyi yapacağız. Eleştirilerimizi halkla paylaşacağız. Allah’ın izniyle bu düzeni biz birlikte değiştireceğiz. Biz devrimci bir partiyiz. Ecevit haksızlıklara nasıl başkaldırıyordu ise biz de haksızlığa aynı şekilde başkaldıracağız ve kimseden korkmadan yolumuza devam edeceğiz.
İKİ YIL SONRA HEM YEREL HEM GENEL SEÇİM VAR
İki yıl sonra Türkiye’yi planlanan yerel seçimden çok daha büyük bir seçim bekliyor. Bir taraftan belediye başkanlığı seçimleri yapılacak, onunla beraber belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri, muhtar seçimi yapılacak. Bir taraftan da Cumhurbaşkanı için sandık konulacak. Aynı yerde, milletvekili seçimleri de yapılacak. Milletvekili seçimi yapılırken itiraz etmesinler diye, emeklilik için mevcutlara da yeni bir düzenleme yapıldı. Böylece o gün Tayyip Bey ‘Ben Cumhurbaşkanı oluyorum’ dediği zaman, Abdullah Gül Rusya’da olduğu gibi ‘Ben Başbakan adayı olayım’ diye milletvekili adayı olduğu zaman, Türkiye geniş kapsamlı bir seçim yaşayacak.
Biz Demokratik Solcular bunların hepsinin hakkından geliriz. Biz hiç korkmadan özgürlükten yana olacağız. Hiç korkmadan Atatürkçü düşünceden yana olacağız. Hiç korkmadan sosyal politikaların tekrar ihdas edilmesi için çalışacağız.
DSP devrimci, yenilikçi, özgürlükten yana, ülkenin bağımsızlığı için kendisini feda eden insanlardan meydana gelen bir partidir.
DSP, dik duran bir partidir. Dik durmak ayrı, içi boş diklenmek ayrıdır. Demokratik Solcular’ın en önemli özelliği, dik durması, içi boş diklenmemesidir.
SÖZLERİNİ TUTMUYORLAR
Bu iktidar, seçim öncesinde verdiği sözleri tutmuyor. Oysa Türkiye’nin artık sözünü tutan siyasetçilere ihtiyacı var. Bırakın insanlara iş aş vermeyi, mevcut memurların maaş zammını Mayıs ayına kadar ödeyemeyen bir hükümetle karşı karşıyayız. Hani Türkiye büyümüştü? Hani zengin bir ülke haline gelmişti? Yeni yıla gireli 3 ay oldu, 3 aydır memurun, emeklinin zammını veremiyorsun. Bu nasıl büyüme?
AKP SEÇİM BİLDİRGEMİZDEKİ VAADİ TAKLİT ETTİ
Demokratik Sol Parti seçim bildirgesinde ‘herkese sınavsız üniversite’ dedik. Bunu 8 yıldır söylüyoruz. İlk kez genel sekreterimiz sayın Hasan Erçelebi Gaziantep’te dile getirmişti. Hemen birileri geldi, ‘Aman ha bunu söylemeyin’ dedi. Biz inatla söyledik, bu dönem seçim bildirgemize koyduk, bakın AKP aynısını taklit etti.
Televizyonlara bakın, yüzlerinden riya akıyor. Yetişkin bir kızı gösteriyorlar, yolda yürüyor. Birden okula giden çocuklara iç geçirerek bakıyor. Ardından Milli Eğitim Bakanı diyor ki, çocuklarınızı okutun. E be adam, 10 yıldır hükümet sendin. O kız 10 yıldır okula gitmemişse, sorumlusu da sensin.
DEVRİMCİYİZ, ATATÜRKÇÜ’YÜZ
Biz iddialı bir partiyiz. Çünkü hiçbir zaman Amerikalılar’ın isteklerine boyun eğmedik. Emperyalistlerle işbirliği yapmadık. ‘Devrimciyiz, Atatürkçüyüz’ demekten korkmadık. Atatürk’ü sorgulatmıyoruz. Sorgulayanlara karşı dik duruyoruz. O nedenle diyoruz ki biz bu ülkede sesini çıkaramayan, sessiz olan herkesin sesiyiz. Türkiye’nin gerçek solculara ihtiyacı var. Çünkü biz yarını inşa edeceğiz, yarının gelmesini beklemeyeceğiz”
Masum Türker, konuşmasının ardından DSP’ye katılan bazı CHP’lilere DSP rozeti taktı.
İlgili Haberler