SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Sinan Genim: “İstanbul’a 3. köprü şart”

Yayınlanma:
ABONE OL

World Travel Channel ekranlarında yayınlanan, Şimdi Fotoğraf Zamanı Cumhuriyet tarihinin en önemli mimarlarından birisi olan Sinan Genim’i ağırlıyor.

Ercan Arslan ünlü mimarın evine konuk oluyor… Ardından Çengelköy’den başlayan ve İstanbul Boğazı’nın tüm güzelliklerini gözler önüne seren eşsiz bir yolculuğa çıkıyor…

Yarın (04 Haziran) yayınlanacak olan programdan çarpıcı bir bölüm…

 

Ercan Arslan: Kanal projesi yapılırsa sizce İstanbul’un trafik sorunu çözülecek mi?

Sinan: Ben onun 2023’e kadar gerçekleşeceğine inanıyorum. Çünkü bu denizin gerisinde, Bulgaristan, Romanya, Moldovya, Ukrantya, Rusya her ne kadar kıyısı olmasa da var. Hepsi bu boğazlar yoluyla ticaretini yapıyorlar. Burada ki herhangi bir risk hem İstanbul için büyük risk, hem onların sıcak denizlere açılmaları için büyük risk. Mutlaka bir ikinci alternatif yaratılması gerekir. Biz akıllılık edip önderlik etmezsek, zorla açılacak zaten. Burada Allah göstermesin bir şey olsa, uluslararası trafikte büyük olay… O yüzden bu yalnızca bizim problemimiz değil.

Ercan Erslan: İstanbul’a yeterince saygı gösteriliyor mu sizce?

Sinan Genim: Bence çok farkında değiliz. Öncelikler dizisi içinde önce hayatını garanti edeceksin. Karnın doyacak, daha iyi bir eğitim, daha iyi sağlık hizmeti, daha iyi bir konut alacaksın, sonra bu şeylere bakılmaya başlar. İnsanların sorunları çoksa şehrin güzelliğine bakacak değildir. Bu hayatta öncelikler dizisidir, kızmamak lazım. Önce iyi bir ayakkabı mı ayakkabı mı…

Ercan Arslan: Hocam sizde İstanbul depreme hazırlanabiliyor mu? Tehlike var ama farkında mı değiliz?

Sinan Genim: Var bir tehlike ama bu şehirde bu coğrafyada binlerce yıldır deprem oluyor. Bu tehlikeyle yaşıyoruz. Avcılar, Küçük Çekmece riskli bir bölge…

Ercan Arslan: Zemini iyi olmadığı için…

Sinan Genim: Ayasofya duruyor 1500 senedir. Demek ki doğru zemin doğru yapılar gerekli. Bütün mesele kötü yapılan yapılarda. Hızla yapılan yapıların, şiddetle elden geçirilmesi lazım…

Ercan Arslan: İstanbul’u ilk gören, seven bir insanın başka bir şehri sevme şansı var mı?

Sinan Genim: Bu bir taraftan senin dostlarınla da alakalı. Vatan dediğin nedir diyor, üç beş dosttan ibarettir.Gerçekten bazı bağlılıkların vardır ama etrafında kimse yoksa farketmez.İstanbul dişi bir şehirdir, kendine bağlar.

Ercan Arslan: Hocam şimdi son dönemde bir köprü tartışması yaşanıyor. Sizce İstanbul’a 3. köprü şart mı?

Sinan Genim: Şart gibi geliyor bana. Bir ihtiyaç bu. Bir şehir ihtiyacı gerekli olduğu zamanda karşılanması gerekir. Yumurta kapıya gelince olmaz. Zamanında akılcı bir şekilde insanlara bir yerleşme yeri gösterilseydi, bugün o meseleleri daha çabuk halledebilirdi. Şimdi problem haline geldi. 3. köprü de şart. Bizim toplumumuzda uzlaşma kültürü yok. Bütün bunlar şart… Yaparım, yaptırmam ikilisi arasında sıkışıp hepimiz rahatsız oluyoruz.

Ercan Arslan: Hocam Taksim’de bir cami projesi var, hiç bitmiyor. Millette korkuyor mu nedir? Gerçekten ne zaman bitecek bu tartışma?

Sinan Genim: Bu çok lüzumsuz bir tartışma. Taksim’e cami yapılması için 1977 yılında bir mescit vardı. Çünkü Müslüman nüfusu o bölgede az… O nedenle öyle büyük bir cami yok. Ama şimdi insanların böyle bir ihtiyacı varsa, inançlarını yerine getirmek için böyle bir şey isteniyorsa yapılmalıdır.

Ama ne oraya uygun bir yapı.Süiti bozmayacak, diğer çevre yapılarla irtibatı olacak. Laik bir devlet olabiliriz ama Müslüman bir ülkeyiz. İhtiyaç varsa yapılacak tabi. Yaparım ile yaptırmam arasında kalırsak yine iki tarafında hoşuna gitmeyecek bir yapı çıkabilir ortaya.

Ercan: Aynı cami Çamlıca’ya yapılacak mı?

Sinan: Yine aynı mesele. Çamlıca’da sur içindeki camiler gibi büyük bir cami düşünüyorsak, bence yanlış. Orada yine 16.yy’daki camilere benzer bir cami yapacaksak yine yanlış… Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nde kendi mimarisini oluşturabilecek yeteri kadar insan var. Bunlar teşvik edilmeli. Biz hala kendi mimarimizi geliştiremeyip, yüzyıllar öncesine gidiyorsak, ya kabiliyetimizde ya anlayışımızda bir eksiklik var demektir. Tüm dünyanın ilgisini çekebilecek yapılar yapmak gerekir. Bugün Sinan kopyası bir cami yapmak bir marifet değil, zaten onun içindeki o uhrevi havayı yaratamayız. O ruhu veremeyiz.

 

 

 

İlgili Haberler