Tuzla Belediyesi ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ortaklaşa gerçekleşen “Engelsiz Cami, Engelsiz İbadet” projesi kapsamında Tuzla’daki tüm camilerin temizlik, tadilat ve çevre düzenlemeleri yapılarak, camilere engelli vatandaşlarımızın daha rahat erişimini sağlayacak düzenlemeler gerçekleştiriliyor. İlk örneğinin, Tuzla Çiçekçiler Camii’nde uygulandığı projenin tanıtım ve açılış töreni, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in de katıldığı bir törenle gerçekleştirildi.
Tuzla Belediyesi ve Diyanet işbirliği ile hayata geçirilen “Engelsiz Cami, Engelsiz İbadet” projesi Tuzla’dan başlatıldı. Engellilere camilerde büyük kolaylıklar sağlayacak projenin açılışında konuşan Görmez, Sevan Nişanyan’ın Müslümanları isyan noktasına getiren film ile ilgili açıklamasına tepki gösterdi. Görmez, “Bu bir nefret dahi değil. Dünya ‘İslamofobi’yi tartışıyorken her türlü ayrımcılık ve ırkçılığı ve bununla nasıl mücadele edileceğini tartışıyorken, İslam Peygamberi’ne bu tür ifadeler kullanmayı ben nevrotik bir hezeyan olarak, psikolojik bir hastalık olarak gördüm.” Dedi.
‘Engelsiz Cami, Engelsiz İbadet’ projesinin açılış programı, Tuzla İstasyon Mahallesi’nde yer alan Çiçekçiler Camii’nde gerçekleştirildi. Açılışa, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve bazı belediye başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Açılışta konuşan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, projeyle engelli vatandaşları zorlayan ve bugüne kadar göz ardı edilmiş olan önemli bir eksikliği giderdiklerini söyledi. Başkan Yazıcı, Tuzla Belediyesi ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ortaklaşa gerçekleştirdiği proje kapsamında, Tuzla’daki bütün camilerin bakım, onarımının yanı sıra engelli asansörü, görme engelli takip yüzeyi ve temizlikleri yapılarak engelli vatandaşların camilere rahat erişimini sağlayacak düzenlemeleri gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Türkiye’de ilk örneğinin Tuzla’da gerçekleştiği projeye katkılarından dolayı Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’ya teşekkür ederek konuşmasına başlayan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, açılışta önemli mesajlar verdi. Camilerin de Türkiye genelinde başlayan kentsel dönüşüm kapsamına alınması gerektiğini ifade eden Görmez şöyle konuştu: Türkiye’de kentsel dönüşümler düşünülürse, mutlaka o bölgedeki camilerin de düşünülmesi gerekiyor. Çünkü bazı camilerimiz depreme dayanıklı yapılmamıştır.
Bazı camilerimiz artık o bölgede insanların ihtiyacına karşılık vermemeye başlamıştır. Bazı camilerimizin başka eksiklikleri var. Onun için Türkiye’de peyderpey artık kentsel dönüşümleri gerçekleştirirken mutlaka, camiler için daha güzel, daha müreffeh mekanlar oluşturmak ve o camilerimizin de gelecek kuşaklarımızın 3 asır, 5 asır sonra, nasıl ki, Mimar Sinan kendisinden asırlar sonrasını düşünerek camiler inşa etmiştir, biz de bizden 4-5 asır sonraki insanları, gençleri, kuşakları da düşünerek kendi camilerimizi yenilememiz gerekiyor.”
Müslümanlara hakaret içeren skandal filmle ilgili olarak konuşan Sevan Nişanyan’ın sözlerinin hatırlatılması üzerine Diyanet İşleri Başkanı şunları söyledi: Ben ilk duyduğumda, hem bir mümin olarak, hem de bir insan olarak hicap duydum. Çünkü her mümin Hz. Muhammed’i canından aziz bilir. Ancak biz her türlü nevrotik hezeyanı da dikkate almak zorunda değiliz. Bu bir düşünce değil, bir fikir değil hatta bir nefret bile değil. Bir nevrotik hezeyandır. Bu tür hezeyanlar karşısında biz müminlere düşen, sadece şifa dilemektir, dua etmektir. Allah şifa versin demektir.
“HEZEYANLAR PSİKOLOJİK BİR HASTALIK”
“Benim kanaatimce dünya nefret suçunu, her türlü ayrımcılık ve ırkçılığı ve bununla nasıl mücadele edileceğini tartışıyorken, İslam peygamberine bu tür ifadeler kullanmayı ben nevrotik bir hezeyan olarak, psikolojik bir hastalık olarak gördüm. Çünkü bu bir düşünce veya bir fikir değildir. Bir ifadenin fikir veya düşünce olabilmesi için, akılla yoğrulmuş olması, bir dayanağının olması gerekir. Onun için herkesi sağduyuya davet ediyorum. Herkesi bu tür hezeyan sahiplerine karşı şifa dilemeye davet ediyorum. Sevgili Peygamberimiz kendi hayatında, kendisine yönelik her türlü iftiraya, haksızlığa nasıl “Allah’ım bunlar cahildir, bilmiyorlar. Bilseler yapmazlardı” dediği gibi, büyük bir sağduyuyla hareket etmeli ve bu tür provakatif ve nevrotik hezeyanlara yanlış karşılıklar vermemeliyiz.
Türkiye’de bu hezeyanlara en güzel cevabı Ermeni vatandaşlarımızın vermiş olması çok önemlidir. Bilhassa bugünkü Agos Gazetesi’nin başlığı, manşeti aslında verilebilecek en güzel cevap olmuştur. Toplumların mukaddes değerlerine hakaret bireysel bir ifade değildir. Bizatihi Batılı filozofların eserleriyle değerlendirilecek olursa bu küresel, kültürel bir işkencedir. Hem soyut bir işkencedir, hem de küresel bir provakasyondur. Bunlar, aklın ve kalbin ürünü olan sözler değildir”
PROJE KAPSAMINDA NELER YAPILDI
Tüm Türkiye’de uygulanması hedeflenen ve ilk örneği Tuzla belediyesi tarafından gerçekleştirilen “Engelsiz Cami, Engelsiz İbadet” projesi kapsamında, ilçedeki tüm camilerin ve özellikle abdesthanelerin bakım, onarım, boya ve temizlik işleri yapıldı. Çevre düzenlemeleri ve bahçe zeminleri, bordür tretuvar ve asfalt kaplamaları yenilendi. Bay ve bayan tuvaletleri ve abdesthanelerinin tadilat ve tamiratlarının yapıldığı proje kapsamında lavabolar, fayanslar, taşlar, ayna ve musluklar kontrol edilerek temiz ve kullanılabilir hale getirildi. Gerekli yerlerde temizlik, boya veya badana işleri yapıldı. Ayrıca tuvaletlere, şadırvana ve camiye engelli vatandaşlarımızın kolayca ulaşabilmesi ve bu alanları rahatça kullanabilmesi için gerekli düzenlemeler, takip yüzeyleri, özel alanlar ve asansör inşa edildi.
İlgili Haberler