Memur-Sen’in kamuda kılık-kıyafet serbestliği için başlattığı ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza’ kampanyasına, Eğitim-Bir Sen İstanbul 4 No.lu Şube de Kartal-Rıhtım Caddesi ile Atatürk Caddesinin kesiştiği yerde ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza Kampanyası’ standının açılışını yaparak katıldı.
Eğitim-Bir Sen İstanbul 4No.lu Şube Başkanı Talat Yavuz yaptığı basın açıklamasında vatandaşları imza kampanyasına katılmaya davet etti.
Yavuz açıklamasında; ‘’Bugün hala, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelikteki akla zarar kurallar durmakta, devlet memurlarına adeta üniformalı asker muamelesi yapılmaktadır. Ense tıraşı, sakal, favori, bıyık, tırnak uzunluğu ile ilgilenen, çalışanların kot ve benzeri pantolon giyemeyeceği hükmünü içeren, inancı gereği başını örtme ihtiyacı duyan ve tercihinden dolayı saygı duyulması gereken kadın çalışanlara başörtüsü yasağı getiren darbe döneminin ürünü, çağdışı yönetmeliğin değiştirilmesini istiyoruz’’ dedi.
Öğrenciye Serbest, Çalışana Yasak!
Yavuz açıklamasını şöyle sürdürdü; ‘’Öğrencilerin kılık ve kıyafet yönetmeliği değişmiş, tek tipçilikten vazgeçilmişken, kamu çalışanlarının saçıyla, bıyığıyla, ense tıraşıyla, favorisiyle, pantolonunun kumaşıyla ilgilenilmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz. Ülkemizde 1930 yılında seçme, 1934 yılında seçilme hakkı verilen kadınların 2013 yılında hala ne giyeceklerine karar verme hakları yok. Şiddetle mücadele konusunda kampanyalar başlatan devlet, ne yazık ki en büyük şiddeti, başörtüsü yasağıyla kadınlara kendisi uygulamaktadır. Başarıyı, gelişmeyi ve değişimi zihinsel bir süreç olmaktan ziyade dış görünüşe endeksleyen bu çarpık bakış açısının tedavülden kalkma zamanı gelmiş ve geçmektedir.‘’ dedi.
Yavuz açıklamasının devamında; ‘’Darbe dönemindeymişiz gibi ilkel başörtüsü yasağı yönetmeliklerden hala tamamen kazınmamıştır. Halk, nasıl giyinileceğini, saçların nasıl taranacağını, başın örtülü mü açık mı olacağını belirlesinler diye hiçbir zaman otoriteye yetki vermemiştir. Kimse kendisine verilmeyen yetkiyi kullanmaya kalkmasın. Halk, despotlaşan yönetimlerin insan hak ve özgürlüklerini hiçe sayan yaptırımlarını ortadan kaldırsın diye demokratik hakkını kullanmış ve mevcut iktidarı iş başına getirmiştir. İktidar kendisinden beklenileni yerine getirmeli ve yasakları meşrulaştıracak adımlar yerine halkı özgürleştirecek adımlar atmalıdır’’ dedi.
Yavuz yaptığı basın açıklamasının son bölümünde de; ‘’Buradan Sayın Başbakana ve Hükümet yetkililerine sesleniyoruz: ‘Sayın başbakan, stantlarımıza gelerek destek imzalarını, yılların verdiği bir hınçla atan ülkemiz insanının bu taleplerine, Anayasa Mahkemesine gitmek gibi dolambaçlı yolları göstermeyin. En temel hakkımızı teslim eden, yargıçlar değil, siz olun. Bu zulmü ortadan kaldırmanın büyük onuru sizin olsun. Buradaki insanlar, ülke yönetimini size emanet etti, Anayasa Mahkemesine değil, diyoruz. Şimdi hep beraber imzalarımızı atarak bu yasağa isyan ediyoruz’’ dedi.
Ayrıca ‘’Pendik’te Gazipaşa Caddesi, Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi önünde ve Sultanbeyli Meydanında da Eğitim-Bir Sen Temsilciliklerince imza kampanyası stantlarının açılacağını, halkımızdan imza desteklerini beklediklerini’’ söyledi.
İlgili Haberler
Emeklilikte Tarihe Takılanlar Derneği Devlet Bahçeli’yi makamında ziyaret etti
Saddam Gerçekten Bir Devlet Adamı Mıydı?
Maltepe’de Cumhuriyet’in 101’inci yılı coşkuyla kutlandı
Cumhuriyet’in 101. Yıl Dönümü Kartal’da Bengü konseriyle Coşkuyla Kutlandı
Kartal Belediyesi’nde Grev Pankartı Asıldı Grev Resmen Başladı
Tuzla’da Cumhuriyet Bayramı kutlamaları coşkuyla gerçekleştirildi