SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Kartal’da eğitim nasıl bu hale geldi?

Yayınlanma:
ABONE OL

2013 – 2014 Öğretim Yılı başlarken, Kartal’da eğitim nasıl bir anda içinden çıkılmaz hale geldi diye herkes birbirine sorar oldu. Yeni eğitim sistemine geçiş, İmam Hatip Ortaokulları, dönüşen düz liseler, ilk hafta öğretime başlayamayan okullar, kitaplarına ulaşamayan öğrenciler, norm fazlası öğretmenler ve yürüyen veliler. Ülke genelini ilgilendiren büyük dönüşümün getirdiği kargaşa, Kartal’da yapılan yanlışlarla birleşince 2013-2014 Öğretim Yılı hiç de iyi başlamadı.

Konuyla ilgili olarak Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Talat YAVUZ, yeni eğitim sistemine geçiş esnasında yapılan uygulamalar ve atılması gereken adımlar hakkında bilgi verdi.

talat-yavuz---egitimbirsen

            Yavuz açıklamasında; “Okul Dönüşümleri: Kartal’da yeni eğitim sistemine geçişte, ilköğretim okullarının ilkokul ve ortaokul olarak ayrışmasında birçok okul için alınan kararlar isabetli olmamıştır. Bilinen bütün eğitim değerlerine göre ilkokul olması gereken okullar ortaokul, ortaokul olması gereken okullarda ilkokul yapılmaya çalışılmıştır. Bunun çeşitli nedenleri vardır. Bazı baskı gruplarına ödün verilmiş, bağışçıların isimleri planlamada sonuç almak için kullanılmış, daha önce çeşitli nedenlerle ön plana çıkmış bazı okulların lobileri aşılamamış ve bugünkü olumsuz durum ortaya çıkmıştır.

            Okul dönüşümlerinin zamana yayılmadan bir defada yapılması kararı isabetli olmuş ancak çok ileri bir hedef olduğu şimdi daha iyi anlaşılan, “bütün okulların normal eğitime geçirilmesi” hedefi zorlama bir hedef olmuştur. Uygulanamayacağı baştan belli olan bu hedef, okulların bütün planlamalarını alt üst etmiştir. Yeni öğretim yılında normal eğitim yapmak için zorlanan ve bütün planlamasını buna göre yapan bazı okullar, son anda mecburen ikili öğretime geçirilince yönetilemez hale gelmiştir. Öğretmen ihtiyacını normal öğretim için planlayan bu okullardan ayrılmak zorunda kalan öğretmenler rahatsız edilmiş ve boşu boşuna okullarından olmuşlardır. Veliler, kâğıt üzerinde gerçeklerden uzak yapılan planlamaya uymamış, çocuğunu kendince yakın ve başarılı gördüğü okullara verebilmek için nüfus müdürlüğüne koşmuş ve adresini değiştirmek için yasal olmayan yollara itilmiştir.

kartalda-egitim---sorunu

            İmam Hatip Ortaokulları: Kartal’da geçen yıl iki İmam Hatip Ortaokulu açılmıştır. Bu sayı çok yetersiz kalmıştır. Demografik yapı dikkate alınmadan verilen yetersiz kararlar, millete hizmet olmaktan çıkmış zahmet olmaya başlamıştır. Hürriyet İmam Hatip Ortaokulu, Hürriyet Mahallesinde isabetli bir karar olmuşken, Öğretmen Zekeriya Güçer İlköğretim Okulu’nun ek binasından dönüştürülen Kartal İmam Hatip Ortaokulu kararı, kullanılmaya müsait bir ortam oluşturmuştur. Daha çok İmam Hatip tercihi yapacak mahallelere, zamanında yeterli tercih sunulamamıştır. Bu durum açılan iki okulun diğer uzak mahallelerden öğrenci baskısına uğramasına sebep olmuş ve her iki okulun da, daha sadece beş ve altıncı sınıfları olmasına rağmen binaları yetersiz kalmıştır. Geçen yıl, “siz öğrenci bulun biz size okul buluruz” diyen yetkililer, bu yıl “neden bu kadar öğrenci kaydettiniz?” demeye başlamıştır.

 Artan İmam Hatip talebini karşılamak için mevcut okullardan bazılarını İmam Hatip Ortaokuluna dönüştürmek yerine, zorlama müfettiş raporlarıyla, Soğanlık Mahallesindeki Kuran Kursu binasını İmam Hatip Ortaokuluna dönüştürmeye çalışmak; geçen yıl mevcut okullarda okuyan yüzlerce öğrencimizin İmam Hatip tercihi nedeniyle mağdur edilmesidir, tehlikeye atılmasıdır, haksızlığa uğramasıdır. Geçici de olsa okul binasına uygun olmayan bu binada, bir öğrencimizin başına bir şey gelirse hesabını kim verecektir?

Kartal İmam Hatip Ortaokulu ile Öğretmen Zekeriya Güçer İlkokulu üzerinden sergilenen gerginlik ise artık kördüğüm haline gelmiş durumdadır. Önce ortaokul olması planlanan Öğretmen Zekeriya Güçer İlkokulu, çıkarılan gürültülere boyun eğilerek ilkokula dönüştürülmüş, bu karar diğer okullarla ilgili verilecek kararları da olumsuz etkilemiş ve planlama içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Bir tarafta sınıf başına düşen öğrenci sayısı 75 olan İmam Hatip Ortaokulu, diğer tarafta ise okulun tamamını kapatmak ve İmam Hatibe sınıf vermemek için oluşturulan 18 kişilik ilkokul sınıfları. Son anda verilen talimatla sınıflar birleştiriliyor ve dokuz öğretmen öğrencilerinden ayrılarak norm fazlası oluyor. Veliler; “sınıfıma dokunma” diye düdük çalıp yürüyor. Boşalan sınıflar tepkiler yüzünden İmam Hatibe verilemiyor. Mağduriyet yaşayan başka, gürültü çıkaranlar başka. Aynı bahçeyi kullanan ve yanlış kararlar yüzünden birbirine farklı duygular beslemeye itilen yavrularımız.

Neden böyle oldu ve şimdi neler yapılmalıdır?

Tüm bu olup bitenlerin bir anlamı olmalıdır. Yeni eğitim sistemi ile ilgili planlamalar başladığında görevde olan İlçe Milli Eğitim Müdürü Bahattin GÖK, Temmuz ayında bakanlıkta üst düzey göreve getirildi, yerine Kartal Mehmet Akif Ersoy İmam Hatip Lisesi’nin eski müdürü Mustafa ARSLANOĞLU atandı. Okul dönüşümleri ile ilgili ilk çalışmalar Bahattin GÖK ile başladı. Son toplantılar Kaymakam beyin başkanlığında yapıldı. Mustafa ARSLANOĞLU, göreve başladığından beri mesaisinin büyük bölümünü okul dönüşümlerine ayırdı. Okulların açılması yaklaşınca, yapılan yanlış planlamanın yürümeyeceği noktalar gün yüzüne çıkmaya başladı. Bütün yaz tatili boyunca, bugün yaşanan bütün problemlerle ilgili önerdiğimiz çözüm önerileri; yerel siyasetin, ilçe milli eğitimin bütün çabalarına rağmen, hayat bulması için İl Milli Eğitim Müdürlüğüne iletilmedi, alternatif çözümler üretilmedi. Sadece hayır demek devasa problemlere çözüm olmadı. Yapılan sadece üç beş okulun ikili öğretime geçirilmesine izin vermekten ibarettir.

Kartal’da eğitim alanında yaşanan bütün problemlerin çözümü üretilir. İnşaatı geciken okullar açılır, ders kitapları gecikmeli olsa da öğrencilere ulaşır, liselerin dönüşümü tamamlanır, norm fazlası öğretmenler yerleştirilir, tepkiler yatıştırılır. Yeter ki eğitim ortamını bir güç gösterisi alanı olmaktan çıkaralım. Aklın gerektirdiği adımı atmayı, geri adım atmak olarak görmeyelim. Olan öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve geleceğimize olmaktadır.

Her mahallede, öğrencilerimize İmam Hatip Ortaokulu tercihi sunabilecek planlama yapılmalı, ailelere servis masrafı yükü yüklenmemeli, okulların kapasitesi zorlanmamalıdır. Tıkanan her iki İmam Hatip Ortaokulu için uzun vadeli, kalıcı, dört yılını kapsayan planlama yapılmalıdır. Toki Ortaokulu mutlaka İmam Hatip Ortaokulu olmalıdır. Çakabey İmam Hatip Ortaokulu, problemlerinden sıyrılarak diğer okulların yükünü hafifletecek alternatif bir okul haline getirilmelidir.

Kartal İmam Hatip Ortaokulu, alanı geniş bir başka okulla yer değiştirilerek, Öğretmen Zekeriya Güçer İlkokulu bahçesinden taşınmalıdır. Burada devam eden gerginliğin kimseye bir faydası olmayacaktır. Siyasi kavgaların okullar ve öğrenciler üzerinden verilmesi, çocuklarımıza hep beraber yapacağımız en büyük kötülük olacaktır. Mevcut durum sesi çok çıkanın sonuç aldığı bir durumdur.

Hem ülke genelinde hem de Kartal’da eğitim ortamının durulmaya ihtiyacı vardır. Sistem tartışmalarının bir an önce bitmesi ve kalitenin konuşulması gerekmektedir. Okul türleri arasında kavga değil rekabet olmalıdır” dedi.

 

İlgili Haberler