Kartal Belediyesi Gençlik Kariyer Merkezi, Kartal Hüseyin Ağırman Meslek Lisesi öğrencilerine ‘Zaman Stres Yönetimi ve Öfke Kontrolü’ semineri verdi
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz tarafından Mart 2013’te hizmete açılan Kartal Gençlik Kariyer Merkezi, 15-24 yaş aralığındaki gençlerin bilgi ve becerilerini arttırmak, okulda ve meslekte başarı seviyelerini yükseltmek, istihdam edilebilirliklerini ve hizmetlere erişimlerini kolaylaştırmak kişisel gelişim seminerleri düzenlemeye devam ediyor.
Kartal Gençlik Kariyer Merkezi, Kartal Hüseyin Ağırman Meslek Lisesi öğrencilerine ‘Zaman Stres Yönetimi ve Öfke Kontrolü’ semineri verdi. Seminerde konuşan Kartal Belediyesi Gençlik Kariyer Merkezi’nden Eğitim Uzmanı Perran Varlı, gençlerde stres ve öfkenin kaynaklarına değindi. Stresin ve öfkenin olumlu ve olumsuz yönlerini anlatan Varlı “ Öfke bir davranış değildir. Öfke hayatın bir parçasıdır ve toplumun, bize öfkemizle nasıl baş edeceğimizi öğretmede pek başarılı olduğu söylenemez. Genellikle kızların öfkeli görünmesi hoş karşılanmazken, erkeklerin öfkelerini olumsuz davranışlarla dışa vurmaları teşvik edilir ve ödüllendirilir” şeklinde konuştu.
“Öfke Sağlıklı ve Doğal Bir Duygudur”
Öfke ve stresin sağlıklı bir duygu olduğunu belirten Varlı, “ Öfke uygun ifade edildiğinde, son derece sağlıklı ve doğal bir duygudur. Ancak kontrolden çıkıp da yıkıcı hale dönüşürse iş hayatında, kişisel ilişkilerde ve genel yaşam kalitesinde sorunlara yol açar. Pek çok kişisel ve sosyal problemlerin (örneğin; çocuk istismarı, aile içi şiddet, fiziksel ya da sözel saldırganlık, toplumsal şiddet) temelinde öfke vardır. Öfke hem dışsal, hem de içsel bazı olaylarla ortaya çıkar. Arkadaşınız, anneniz, kardeşiniz, sokaktaki bir adam, öğretmeniniz gibi belli bir insana öfkelenebileceğiniz gibi; trafik sıkışıklığı, iptal edilen bir randevu gibi bir olaya da öfkelenebilirsiniz. Öfkelenmenizden kendi kişisel kuruntularınız sorumlu olabileceği gibi, daha önceden başınızdan geçmiş ve sizi öfkelendirmiş bazı olayların anıları da sorumlu olabilir. Genellikle öfkeye yol açan nedenler arasında engellenme, haksızlığa uğrama, fiziksel incinme ve yaralanmalar, tacize uğrama, hayal kırıklığı, saldırıya uğrama, tehditler sayılabilir” dedi.
“Amacımız Öfkeyi ve Stresi Kontrol Altına Almaktır”
Eğitimci Perran Varlı, öfkeyi doğru ifade etme becerisinin kazanılması gerektiğini ve öfke kontrolünün nasıl olması gerektiğini gençlere anlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öfkeyi doğru ifade etme becerisini kazanmaya “öfke kontrolü” denir. Öfke kontrolünde temel amaç; saldırganlıktan uzak, şiddet içermeyen, kişinin kendisine ve çevresindekilere zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisini kazanmasıdır. Öfke kontrolünü öğreten pek çok yöntem vardır. Doğru yöntem kişiden kişiye değişir. Doğru yöntemi belirlerken; kişinin kendi kişiliğine, yaşam tarzına uygun olanı seçmesi ve seçtiği yöntemi uygularken günlük yaşamında fazladan sıkıntı hissetmemesi, göz önüne alınması gereken temel faktörlerdir. Genel olarak öfke kontrol yöntemleri; bilişsel, duyuşsal, iletişim, duygusal ve davranışsal boyutları içerir”
Stresle Nasıl Başa Çıkılır?
Stresle başa çıkmanın en iyi yolunun, kişinin kendisinde strese neden olan olguları farkedip kontrol altına alınması olduğunu vurgulayan Varlı, “Stres, bizi zorlayan, kısıtlayan ve engelleyen olaylar, durumlar karşısında verdiğimiz tepkilerin tümüdür. Stres kavramı, birçok insanın düşündüğü gibi sadece üzerimizde hissettiğimiz baskı ve gerginlikle sınırlı değildir. Stres, bir süreç olarak ele alındığında, olayları değerlendirme şeklimizden düşüncelerimize, duygularımızdan davranışlarımıza kadar pek çok boyuttan oluşur. Stresle başetmenin en iyi yolu, kişinin kendisinde strese sebep olan şeyleri farkedip kontrol altına almasıdır. Pek çok insan, stresin, kişinin dışında gelişen çevresel nedenlerle oluştuğunu düşünür. Aslında stresi oluşturan, bu çevresel etkileri, bireyin nasıl algıladığıdır. Kişi, karşılaştığı olayları pek çok faktör ışığında değerlendirir ve yaşadığı olaylara bir anlam yükler. Kişi, yaptığı bu değerlendirmeler sonucunda çevresindekiler sebebiyle stres yaşar ya da yaşamaz. Stres kaynakları kişiden kişiye değişiklik gösterse de pek çok insan için geçerli olan, bilinen stres kaynakları da vardır. Stres sinyalleri ise pek çok insan için aynıdır. Stres altında olduğunuzun sinyallerini duygusal, düşünsel, davranışlar ve fiziksel belirtiler olarak alırsınız. Kişilerin stres altında gösterdikleri belirtiler, duygusal, düşünsel, davranışsal ve fiziksel olarak gruplara ayrılabilir. Kişi, stres altındayken bu gruptaki belirtilerden bir kaçını ya da tamamını gösterebilir. Çoğunlukla, yaşadığımız stres düzeyi arttıkça, belirtiler de sayı ve şiddet olarak artış gösterecektir” dedi.
“Aşırı Stres İnsan Bedenine Zarar Veriyor”
Aşırı stres ve baskının insan bedenine zarar verdiğini söyleyen Varlı, stresin bedende 7 ayrı noktada değişikliklere yol açtığını belirtti. Varlı, ” Strese girdiğimizde beyin tüm vücuda ‘savaş veya kaç’ mesajı gönderiyor ve tehlikeden korunmak için vücutta 7 ana değişiklik meydana geliyor. Kalp hücreleri enerji üretmeleri için gerekli besinleri göndermek üzere daha çok kan pompalamaya başlıyor. Kana daha çok oksijen sağlamak için solunum hızı artıyor. Beyne ve kaslara giden kan damarları daha çok oksijen, glikoz ve besin maddesi taşınabilmesi için genişliyor. Dalak daha çok kan üretmeye başlıyor. Vücut “herhangi bir kazayla karşılaşabilirim” endişesiyle kanın pıhtılaşma yeteneğini artırıyor. Karaciğer ve iskelet kasları daha çok enerji sağlaması için kana ekstra glikoz salıyor. Göz bebekleri daha iyi görebilmek için büyüyor. Enerjinin sadece kaslar ve beyin tarafından kullanılabilmesi için sindirim yavaşlıyor ve sindirim enzimlerinin salgılanması duruyor. Stres uzun sürdüğünde bu değişiklikler vücuda zarar vermeye başlıyor. Örneklerle stres sağlığın bir numaralı düşmanları arasında gösterilirken, hayatınızdan zaman çalıyor. Yaşlanma sürecinde büyük etkileri olan stres, maruz kalınan orana göre, daha beyaz saçlar, kalın yüz çizgileri, cilt bozuklukları, çeşitli hastalıklar ortaya çıkıyor. Korunmak için gerekirse uzman desteğinin de mutlaka alınması gerektiğine dikkat çekilen stres, kısa dönemde tedbir alınmaması halinde ciddi sağlık sorunları ortaya çıkarıyor” diye konuştu.
Kartal Gençlik Kariyer Merkezi Projesi, İstanbul Kalkınma Ajansı 2012 yılı Çocukların ve Gençlerin Girişimcilik, Beceri ve Geleceklerini Destekleme Mali Destek Programı kapsamında hazırlanarak 277 proje başvurusu içinde 130 başarılı proje arasına girdi ve İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan %90 hibe almaya hak kazandı.
İlgili Haberler
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Kripto para Bitcoin haftaya yeni rekorlarla başladı
Koruncuk Vakfı “Eğitime Erişim: Sivil Toplum Kuruluşlarının Etkisi” Konferansı gerçekleşti
Kartallı Çocuklara Maker Atölyeleri Başladı