İki yılı aşkın bir süredir Derneğimize dönük yıpratma ve karalama kampanyaları aralıksız sürmekte ve adeta bir linç kampanyası yürütülmektedir. Aynı alanda çalışan bütün sivil toplum kuruluşları gibi derneğimiz de İçişleri Bakanlığı denetçileri tarafından rutin olarak denetlenmekte ve gerekli raporları ilgili kurumlara sunmaktadır. Bununla beraber derneğimiz 2008 yılında 3 ayı aşkın bir süre boyunca İçişleri Bakanlığı’nın özel talebi üzerine Kamu Müfettişleri tarafından denetlenmiş, milyonlarca işlemi kapsayan bütün çalışmalarımız tek tek incelenmiştir. Denetim sonunda, hazırlanan raporda hiçbir suç unsuruna rastlanamazken “suç teşkil etmeyen eksikliklerin” giderilmesi ile ilgili Derneğimize bildirimde bulunulmuş, idari para cezası dahi uygulanmamıştır. Bu bildirimler doğrultusunda derneğimiz ivedi bir şekilde gerekli çalışmaları yapıp, sonucu İl Dernekler Müdürlüğü’ne rapor halinde sunmuştur. İlgili raporun seçilen satırlarından basına yansıyan iki önemli başlık ve bu konulardaki gerçekler şu çekildedir;
Şeffaf Olunmadığı İddialar
ı Kamu Yararı statüsünde bulunan Derneğimiz satın alma işlemlerini Kamu İhale Kanununa tabi olmadığından Dernekler Yönetmeliğinin 49. Maddesi uyarınca rekabet şartları oluşturulmak üzere değişik firmalardan teklif alma usulüne göre satın alma yapmaktadır. Yüksek meblağlı satın almalar konusunda web sitemizden ayrıca duyuru yapılmaktadır. Derneğimiz denetlendiği süre zarfında Denetçiler tarafından talep edilen satın alma dosyaları Denetçilere elden teslim edilmiştir. Bu dosyalar incelendiğinde piyasa şartlarının da altında satın alma yapıldığı anlaşıldığından, Denetçilerin tavsiyeleri sadece “ satın almalarda dosyalama sistemi” konusunda olmuştur. Derneğimiz tarafından alımı yapılan ürünler konusunda ilgili kurumlardan resmi yazışmalar yoluyla fiyat sorulmuş ve tekliflerdeki fiyatların uygunluğu teyit edilmiştir.
17 Milyonluk Yurtdışı Yardımları
2007-08 yılları arasında yurt dışına yapılan yardımlar Derneğimize gelen bağışların sadece %10’luk kısmına tekabül etmektedir. Görüldüğü üzere Derneğimize gelen bağışların %90’lık kısmı ülkemizde kullanılmıştır. Derneğimize şartlı olarak gelen bağışlar (Pakistan, Endonezya ve Afrika gibi) kampanya gelirleri çerçevesinde sadece o ülkelerdeki projelerde kullanılmaktadır. Örneğin Pakistan’da meydana gelen deprem sonrası yapılan Hazara Üniversitesi ek fakülteleri, 14 okul inşası ve diğer ayni ve nakdi yardımlar kampanya çerçevesinde gelen şartlı bağışlarla yapılmıştır. Haberde geçen “Yurt dışına yapılan yardımların denetlenemediği “konusu ise derneğimizin bu tür yardımların uygulanması ve belgelendirilmesi konusunda mevcut yönetmelikler çerçevesinde eksiklikler olduğundan değil; yardımların bir başka ülkede yapılmış olmasından dolayı Kamu denetçilerinin denetleme alanı dışında kalmasındandır. Bu teknik bir konu olup mevcut yönetmeliklerle alakalı yeni düzenlemeleri gerektirmektedir.Devletin kendi kurumları tarafından yapılan yurt dışı yardımlarda da aynı durum söz konusudur. Bununla beraber yurt dışında yapmış olduğumuz çalışmaların bir kısmı bizzat İçişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından gidilerek yerinde denetlenmiştir. Yurt dışında tüzel kişiler diye bahsedilen yerler, o ülkenin yerli yardım kuruluşlarıdır. Sahada bu kuruluşların alt yapıları, tecrübeleri ve yerel kaynakları da kullanılarak daha fazla insana, daha kaliteli bir hizmet vermek mümkün olmuştur. Aynı zamanda bu kuruluşların yerel yetkililer tarafından da denetleniyor olması direkt yapılan yardımlara göre denetlenebilirliği kolaylaştırmaktadır. Derneğimizin denetlenmesi sürecinde de yurt dışında tüzel kişiliklere yapılan yardımların nasıl ve nerelerde harcandığını gösterir proje, dağıtım ve teslim belgeleri, faturalar gibi gerekli tüm belgeler Türkçe tercümeleri ile birlikte denetçilere ibraz edilmiştir. Ayrıca Derneğimizin yurt dışında yapmış olduğu yardımların büyük bir kısmı okul, üniversite, sağlık ocağı, yetimhane inşası, su kuyuları açılması gibi kalıcı projelerden oluştuğundan gerekli görüldüğünde gidilip yerinde tespit edilmesi her zaman mümkündür. Basında bugün yer alan ve günlerdir Derneğimiz hakkında yapılan haberler Derneğimiz tarafından doğrulanmadan kelimeler cımbızlanarak Derneğimizi yıpratacak ve karalayacak şekilde yayınlanmakta ve halkımızın zihinleri bulandırılmaktadır. İki yılı aşkın bir süredir ülkemizdeki belli kesimlerin aralarındaki siyasi kavgalarını ve menfaat mücadelelerini derneğimiz üzerinden yürüttükleri artık gün gibi ortadadır. Derneğimiz bir çorabın nereye gittiğini bile ispat edebilir durumda iken neden bu tür ithamlara maruz kaldığı anlaşılamamaktadır. Deniz Feneri üzerine bu kadar gelinirken, hakkında Kamu Yararı Statüsünün kaldırılması kararı verilen bazı kurumların hiç dile gelmemesi, isimlerinin medyada yer bulmaması medyanın hangi konularda taraflı olduğunun açık delilidir. İnanıyoruz ki bu mesele deniz fenerinin davası olmaktan çıkmış; iyiliğin varlık mücadelesi haline gelmiştir. Bundan dolayı mücadelemiz her zamankinden daha net, daha sert ve mutlaka hukuki zeminde ve her platformda devam edecektir.
İlgili Haberler
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Kripto para Bitcoin haftaya yeni rekorlarla başladı
Koruncuk Vakfı “Eğitime Erişim: Sivil Toplum Kuruluşlarının Etkisi” Konferansı gerçekleşti