4-C’Lİ PERSONEL ÇALIŞTIRMAK MODERN KÖLELİK

Yayın: 12:43 - 03.02.2010
Güncelleme: 12:43 - 03.02.2010

Özelleştirme mağduru olan ve 657 sayılı kanunun 4-C maddesine göre kamuda istihdam edilen personel bugün birçok sorunla karşı karşıyadır. Ocak 2009 itibariyle Türkiye’de 21 bin 193 kişi 4-C kapsamında çeşitli Bakanlıklarda kısmı zamanlı olarak çalıştırılmaktadır. Bunlardan, Milli Eğitim Bakanlığında çalışan 4-C’li personel sayısı 10 bin 338’dir. 4-C’liler Milli Eğitim Bakanlığının en mağdur kesimini oluşturmakla birlikte büyük hak kayıplarıyla da karşı karşıyadır.

— 4-C’lilerin bir sonraki yıl görevine devam edebilmesi için her yıl yeni bir Bakanlar Kurulu Kararı yayımlanması gerekmektedir. Bu nedenle 4-C’lilerin iş garantileri yoktur. Sözleşmeleri 10 ayda bir yenilenmektedir. Kaderleri ise amirlerinin iki dudağı arasındadır. Amir istediği takdirde 4-C’li personelin sözleşmesini feshedebilir.

— 4-C’liler 600–700 TL’ye geçimlerini sağlamaya çalışmaktadır. Üstelik sözleşmeleri 10 ayda bir yenilendiği için 2 ayda maaş alamamaktadır. 4-C’lilerin maaşını bir yıla vurduğunuzda ellerine geçen rakam aylık 500 ila 583 TL arasındadır. Türkiye Kamu-Sen’in verilerine göre 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 2892 TL’dir. Yoksulluk sınırının bu kadar yükseldiği bir dönemde 4-C’liler resmen açlığa mahkûm edilmektedir. Hatta 4-C’li olarak istihdam edilen 10 kişi intihar etmiştir.

— 4-C’lilerin 2009 yılında maaşlarına sadece yüzde 4 zam yapılmıştır. Bir yıl temel alındığında bu zammın ne denli gülünç olduğu görülecektir. Hayatın giderek pahalandığı, krizin toplumun her kesimi vurduğu günümüzde, yüzde 4 zamla kimse mucizeler yaratılmasını beklememelidir.

— 4-C’li personel emeklilikte de büyük hak kayıpları yaşayacaktır. Emekli olabilmek için hizmet sürelerini doldurmaya çalışan bu insanların eline geçecek emekli aylığı geçimlerini sağlamaya yetmeyecektir.  

— 4-C’li personel 4 ay içinde 2 gün hasta olabilir, iki günden sonraki her hastalık günü için  maaşı üzerinden bedel ödemek zorundadır. Bu durum, 4-C’lilere hasta olmanın bile yasaklandığını ortaya koymaktadır.

— Parası olmayan 4-C’li personelin üç kuruşluk maaşıyla nasıl tedavi olması beklenebilir? 4-C’li personel kuş kadar maaşını tedavi masraflarına ayırınca elinde ne kalacaktır, ne yiyip, ne içecektir, çocuklarının masraflarını nasıl karşılayacaktır, ailesinin geçimini nasıl sağlayacaktır?

— 4-C’li personelin denge tazminatı, sosyal ve özlük hakları, tayin, terfi durumları yoktur. 4-C’lilerin statüleri belli değildir.

— 4-C’li personel yaptığı verilen görevi bitirene kadar çalışmak zorunda ve bunun için fazla mesai ücreti almamaktadır.

— Sendika üyesi olmak bile 4-C’lilere yıllarca çok görüldü. Türkiye Kamu Sen’in yıllarca verdiği mücadele sonucunda 4-C’lilere nihayet sendikalara üye olma hakkı alındı.

4-C’Lİ PERSONEL ÇALIŞTIRMAK MODERN KÖLELİK

4-C’liler günümüzün modern köleleri konumundadır. Ekonomik açıdan soykırıma tabi tutulan, kölelik zihniyetinin ürünü olan 4-C’li personel çalıştırma uygulaması, insan onurunu zedelemektedir. Siyasi iktidar bu insanları kaderleriyle baş başa bırakmış ve adeta “yaşayamıyorsan, öl” demiştir. Kadrolu çalışanlarla aynı işi yapan ve buna rağmen onların yarısı kadar maaş alabilen, hiçbir özlük ve sosyal hakka sahip olamayan, iş güvencesinden yoksun bu insanlar artık isyan etmekte ve köle olmayı reddetmektedir.

Ayrımcılık yapılan, hayat mücadelesinde yalnız bırakılan, adeta elleri zincirlenmiş, ayakları prangalanmış 4-C statüsündeki geçici personel, bir an önce kadroya geçirilmeli ve devlet memuruyla aynı şartlara sahip olmalıdır.

Çalışanına sahip çıkmayan, onların haklarını gasp eden, hor gören ve çalışanına zulmeden anlayıştan Hükümetin bir an önce kurtulmalıdır. Beceriksiz, basiretsiz, hak gaspına seyirci kalan, çalışanını mağdur eden bir zihniyet insan haklarından ve demokrasiden bahsedemez.

 

Bugüne dek sözleşmelilerin haklarına sahip çıkan, bu noktada sık sık yargı yoluna giden ve önemli kazanımlar elde eden Türkiye Kamu Sen, 4-C’lilerin de sonuna kadar yanında olacaktır. 4-C’liler için dün ve bugün hukuk mücadelesine giren Türkiye Kamu Sen, yarın da aynı kararlı tavrını sürdürecektir. 4 Şubat 2010 Perşembe günü üretimden gelen gücümüzü kullanarak bunu göstereceğiz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

Türkiye Kamu-Sen

  İstanbul İl Başkanı 

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

M. Hanifi Bostan
Exit mobile version