SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Ayrılık ve evlilik kararının en çok alındığı gün: Sevgililer Günü

Yayınlanma:
ABONE OL

*Sevgililer günü ayrılık günü olmasın!

*Sevgililer gününde sevgilinizi  zoraki romantik yapmayın!

Sevgililer Günü gibi özel günlerin, ‘ekstra’ romantik jestler beklendiği için krize çok açık olduğunu söyleyen Klinik Psikolog Sinem Demir: Beklentiin yüksek olduğu Sevgililer Günü’nde hayal kırıklıkları da büyük olabiliyor. Uzun süredir bastırılan duygular böyle günlerde açığa çıkabiliyor, ilişki sorgulanabiliyor ve radikal kararlar alınabiliyor!

 

Medical Park Fatih Hastanesi’nden Klinik Psikolog Sinem Demir; bütün dünyayı saran Sevgililer Günü heyecanını psikolog bakışıyla değerlendirdi:

  • HAYAL KIRIKLIĞINA DÖNÜŞEBİLİR: Sevgililer Günü, evlilik yıldönümü gibi ‘özel’ olarak algılanan günler, bir hazırlık yapılmasının ve ‘ekstradan’ romantik jestlerin beklendiği günler… Bu beklentilerin açıkça söylenmeden, ‘önemli olan onun düşünmesi!’ mantığıyla ‘sınav’ haline gelmesi, Sevgililer Günü’nün hayal kırıklığına dönüşmesine yol açabilir. Bu tür günler, ilişkiyi genel olarak değerlendirme açısından fırsat olabileceği gibi, örneğin yeni başlayan bir ilişkide bile ‘inanılmaz sürpriz beklentileri’ içine girip hayal kırıklığı yaşamakla da sonuçlanabilir. Pek çok ayrılığın/evlilik kararının Sevgililer Günü’nde olmasının sebepleri şunlar olabilir:
  • BAŞKA ÇİFTLERLE KARŞILAŞTIRMA: Sevgililer Günü gibi özel günlerde, sosyal karşılaştırma yapma imkânı buluruz. Diğer sevgililerin/eşlerin birbirine davranışları ve etrafa yaydıkları duygusal/romantik hava, kendi yaşadığımız ilişkinin sevgi/saygı/emek düzeyini anlamamızı kolaylaştırır. En pahalı hediyeyi almak bir kıstas sayılamaz ama, bakışların ve davranışların niteliğini, o gün daha kolay karşılaştırırız.
  • ŞİMDİ SORGULAMA ZAMANI: Planlanmış günlerde yaşanan heyecan duygusu, olumlu ve olumsuz duyguları hareketlendirir. Bu hareketlenmenin etkisiyle, uzun süredir bastırdığınız olumsuz duygularınızı ve beklentilerinizi maskelemekte zorlanırsınız. Sıklıkla karşılaştığınız ancak görmezden geldiğiniz özensiz/kaba bir tutum, o gün daha dayanılmaz gelir. Diğer yandan, rutin hayat içinde farkında olmadığınız incelikler de o gün daha net gözükür. Kişi, sevgilisinin/eşinin kendisini o ilişkide nasıl konumlandırdığını daha net bir şekilde görür; ‘bu kişi hayatımda olması/olmaması gereken kişi mi’ sorgulamasını yapar.
  • VE MASKELER İNER: Yani o günün yarattığı ortak ‘sevgi havası’ ve heyecan duygusu, beklentilerin hızlıca yeniden değerlendirilmesine yol açar ve ilişkinin ‘doğruluğu’ veya ‘yanlışlığı’ ile ilgili baskın duygu/düşünceler berraklaşır. Bu nedenle de pek çok ayrılık veya ‘yola birlikte devam etme’ kararı bu tür günlerde netleşir.
  • YA İÇİNDESİNDİR ÇEMBERİN: Bu tür günleri ‘anlamsız bulmak’ ise farklı anlamlara gelebilir. “İdeolojik olarak böyle bir günün yaşam tarzımda, değer yargılarımda yeri yok” diyen her iki taraf ise, zaten söylenecek bir şey yoktur. Diğer yandan, bu tür günleri anlamsız bulan veya kesinlikle karşı çıkan bir kişi, planlanmış günlerin bir parçası olmayı, ‘kendinden ödün verme’, ‘bir sürünün parçası olma’, ‘özgürlüğün kısıtlanması’ gibi düşüncelerle reddedebilir.
  • AŞIRI TEPKİNİN ANLAMI: Örneğin bir futbol zaferi kutlamasına katılmada sorun yaşamazken, sevgi/romantizm paylaşımı için ‘bir güruhun parçası olma’ durumunda aşırı tepki vermenin iki anlamı olabilir: 1. Kişinin, ılımlı/romantik duygularını dışa vurmaya genel bir direnci olabilir. 2. O ilişkiye duygusal yatırımı yetersiz olabilir.
  • BİR DEMET ÇİÇEĞİN BÜYÜSÜ: Özel planlanmış günlerde ılımlı/romantik duyguları dışa vurmada zorluk yaşamak, kişinin bir ilişkide ‘diğeri için bir şeyler yapmak’ konusunda yaşadığı zorluğa da işaret edebilir. Bir gün için bir çiçek almak ya da almamak, bütün ilişkiye genellenemez. Ancak bir çiçek almayı ‘kapitalizmin kurbanı olmamak/yapmacıklık’ gibi yorumlarla sert bir şekilde reddetmek yerine, ‘diğer tarafı mutlu edecekse, kimseye bir zararı olmayan bu paylaşımın neden bir parçası olmayayım?’ gibi bir yaklaşım daha ılımlı olabilir. ‘Ben asla böyle yapmam’ denilen hususların ilişkideki ödül/bedel analizini yapmak, ‘diğer tarafı mutlu edecekse beni de mutlu edebilir ve böylece ilişkimizdeki olumluluk hali artabilir’ demek, sadece bir gün için değil, diğer zamanlar için de işe yarar bir yaklaşım olabilir.
  • ÇAKTIRMADAN SINAVA ÇEKEBİLİR: ‘O gün için’ beklediklerinizi ısrarla içinizde tutup sevgilinizin/eşinizin ne yapacağını beklemenin de farklı anlamları olabilir: 1. İlişkiniz, bu ilişkinin doğruluğu hakkında ipucuna ihtiyaç duyduğunuz kritik bir evrede olabilir. 2.  Genel olarak ilişkilerinizde veya o ilişkideki konumuz ‘bekleyen/sınayan’ ve duygu/davranışları çoğunlukla karşısındakinin ne yapıp ne yapmadığına göre şekillenen ‘nispeten pasif’ bir konum olabilir. 3. Sürekli sizin sürprizler yaptığınız, yönlendirdiğiniz, emek verdiğiniz bir ilişkide, ‘bakalım ben sadece sırtıma yaslanıp beklersem ne olacak’ demiş olabilirsiniz.
  • İÇİNİZE ATMAYIN İPLERİ GERMEYİN: Bu tür özel günlerde ve diğer günlerde sürekli ‘bekleyen’ veya sürekli ‘planlayan’ konumunda olmak, o ilişkide uzun süre sonra iplerin gerilmesine yol açabilir. Biriktirip aniden patlamak yerine, beklentileri açıkça söylemek, ilişkinin daha güçlü devam etmesini sağlayabilir.
  • ZORAKİ ROMANTİK OLUR MU: Sadece Sevgiler Günü için bile ‘papatya istiyorum’ veya ‘bana hediye alma ama birlikte şu sahilde yürümeye gidelim’ gibi yönlendirmeler işe yarayabilir, ayrıca kendi tasarladığınız başka sürprizlerinizi de ekleyebilirsiniz. Ancak beklentilerin sürekli söylenmesiyle ite-dürte gerçekleşen romantik/duygusal jestler, ilişkinin vereceği duygusal tatminin uzun vadede teklemesi ile sonuçlanabilir. 364 gün emek verilmeyen, hatta olumsuzluğun hakim olduğu bir ilişkide ise, bir günlük romantizm, taraflara (veya bir tarafa) çok anlamlı gelmeyebilir.

İlgili Haberler