Gazetemizde geçen sayı manşetten yayınlanan “Belediye, Hüseyin Kurt’a verilen arsanın iptalini istiyor” başlıklı haber ve “ Kesimal, Altınok Öz, yönetimi birinci zarfı erken açtı” başlıklı haberlerle ilgili olarak Kartal Belediye Başkanı Dr. Altınok Öz, çok net açıklamalar yaptı.
Başkan Öz, “ Ak Partili muhalefet soruyor; “Kartal Belediyesi olarak Hüseyin Kurt’la yapılan sözleşme ile ilgili olarak, niye bu kadar paralar alındı ve sonunda da niye bu feshi yapıldı” diye, Burası dokuz palmiyelerden arda kalan sosyal alan olarak terk edilen ve Kartal Belediyesine ait bir alan.
Bu arsa, önceki belediye yönetimi tarafından yapılan plan tadilatıyla ve yükseklik sınırı (77 metre) olan bir yapıya dönüşmesi karşılığı yapılan bir anlaşma ile Otopark, Kartal Belediye hizmet Binası ve Soğanlık Yaşam Kalitesi Yükseltme Merkezi inşaatı karşılığı ilgili müteahhit firmaya veriliyor.
Abdi Bey geçen beyanat yollamış; “Dr Altınok Öz birinci zarfı açtı”. Basının en büyük sıkıntısı benim bilgi vermememdir, geçmişi konuşmamamdır. Geçmişte yapılan hatalar varsa, bunlar kamuya zarar verecekse tabi ki üstüne gideceğim, bazı konuları açıklığa kavuşturacağım.
Biz bu konuda bazı bürokratik işlerin yanlış olduğunu, ihale sürecinin yanlış olduğunu, kamunun burada bir takım zararlara uğradığını müfettiş raporuyla tespit ettirdik ve bu konuyu kaymakamlığa, bu konuyla ilgili kişilerin yargılanması için yazı yazdık.
Kaymakamlık, valiliğe havale etmiş, izni dâhilindeydi ama valilikte Büyükşehir Başkanlığı Teftiş Kuruluna yolladı. Büyükşehir Başkanlığı Teftiş Kurulu da yedi aydır inceliyor.
Bunun karşılığı ekiplerin hazırladığı rapor ile 9 milyon lira karşılığı bu inşaatların bitirilebileceği sonucuna varıyor.
Bu mutabakatı yaptık. Bununla birlikte Kartalspor’un bize 9 milyon lira bir borcu olduğunu, Hüseyin Kurt ve araya giren kişilerin beyanlarıyla Kartalspor devir alındı. Basın iyi biliyor ki; sonradan, Kartalspor’un iktisadi işletmesi ortaya çıktı ve 12 milyon TL de onun borcu çıktı.
Hüseyin Kurt’a güven diyerek araya giren bizim partilimiz olan zat Bostancı Prenses otelin sahibidir. Bu kişi CHP’li de olsa yanlışı savunuyorsa benim onunla işim olmaz…
Yani biz Kartalspor’da kazıklandık.
Bu olay ortaya çıkınca acaba diğer tarafta Kartal Belediyesinin Hüseyin Kurt’la yaptığı alışverişte bir sıkıntı var mı? Diyerek konuyu detaylı incelemeye başladık, incelemeler başlayınca da dışarıdan belge ve bilgiler gelmeye başladı, bir dosya oluştu. Dosyayı da iki tane avukat arkadaşımız ve teftiş kurulu inceledi ve sonuçlu bir rapor hazırlıyorlar. Bu rapor sonucu geçen Ocak ayı mecliste o dosyanın o arazinin geçmişinden bugüne kadar alınmış meclis kararlarının iptali, bunun içinde benim verdiğim kararda var, mecliste söylediğim burada benimde yanlışım var dediğim tüm kararların iptali için adliyeye intikalini ilgili yetki istedik. Sonuçta ruhsatı durdurduk ve araziyle ilgili işlem yapılmak üzerede mahkemeye dava açtık.
Mahkeme itirazımız sonucu, arsaya ihtiyati tedbir kararı aldı.
Baştan beri konulmayan, inşaat bitmediği takdirde arsayı geri alırım şerhi olması gerekirken baştan beri yapılmayanı biz yapmış bulunuyoruz.
Açtığımız dava aslında ceza davası da değil, tapu iptal davası
Şimdi soruyorum: Kartal’da bir arazi verilmiş üç tane yarım inşaat karşılığı Kartal Belediyesi 9,5 milyon lira bitirme karşılığı para alıp kasasına koymuş.
Kamunun veya belediyenin burada bir zararı var mı?
Eğer tapu iptal edilirse üç tane yarım bina ve 9,5 milyon lira ile Kartal Belediyesinin bir zararı var mı? Yani insan kamu zararı olduğu zaman AKP’li meclis üyelerine sorar: ’Kardeşim siz Hüseyin Kurt’un avukatı mısınız? O zaman niye sormadınız? Kartalspor’a 22 trilyon borçlandırırken neredeydiniz’ diye. Kartalspor’dan giden parada Kartal’ın öz varlığı Hüseyin Kurt Kartalspor başkanı olmasaydı o ihaleleri alabilir miydi veya birilerine yakın olmasaydı.
Neyin hesabını soruyorsunuz?
Diyorlar ki; geçen mecliste de arkadaşlarımız ya politikayı bilmiyorlar ya çok kötü niyetliler. 4 milyona bitecek iş için müteahhitten niye 9 milyon lira aldınız?
Sanane kardeşim aldıysam cebime mi aldım Kartal’a aldım
İBB Başkanımız Kadir Topbaş’a, -böyle bir konu 7 ayda bitirilmez mi? diye sordum hatta geçen ay dedim ki: “Böyle bir dosya var dosyanın da müfettişi bilmem kim” dedim başkanın haberi yok. Evet doğru, adamın haberi yok, Kadir Topbaş Bey’ede saygılarımı sunuyorum Çok düzgün bir insan.
Bu idari bir davadır.
Ben tapumu geri istiyorum.
Buradaki yapılan her şey baştan sona kadar yanlıştır, müteahhitin taşeronlarının almadığı ücretler vardır. Hiç ücret ödenmemiş, hukuk sizden alırlar diyor, biz -hayır o müteahhittin sorunu diyoruz, ama biz kendimizi garanti altına alıyorum. Bizden alınacakmış gibi davranıyoruz davranmak zorundayız. Dosya adliyede olduğu için daha doğrusu şimdiye kadar 11 toplantı yaptık Sizlere hiçbir şey söylemedim.
O dosyayı kurcalamayın, utanırsınız.
Bu konuyu mahkemeye taşımak meclise için teklif karar şeklinde götürdük. Muhalefet belediye meclis üyeleri kızdı. Biz bu konuyu incelediğimiz zaman yanılmıyorsam Temmuz ayı meclis toplantısında AKP ‘li meclis üyeleri konu konuşurken döndüm onlara dedim ki: O dosyayı kurcalamayın, utanırsınız. Bunun üstüne dosyayı merak ettiler. Dosyanın tamamının fotokopisini 16 AKP meclis üyelerine verdim.
CHP’lilere meclis üyelerine bile vermemiştim. Onlar daha yeni öğreniyorlar. Hepsine verdik. Bir şey daha yaptık. Teftiş Kurulu Başkanı Tayfun Bey’i onların grubuna yolladım ve detaylı açıklama yaptırdım. Dosyanın A dan Z ye her şeyini biliyorlar buna rağmen geçen ay bu konuda raporlar sunulmuştur. Mahkemeye gitmek için yetki istemeye kalktığımda “-siz her şeyi teklif kararı olarak alıyorsunuz” dediler, protesto edip, belediye meclisini terk ettiler.
Dosyanın içeriğini biliyorsunuz kardeşim, ben kendi partililerime bu kadar bilgi sunmadım. Ben dosyanın fotokopisini tamamen verdim ve hem de müfettişim gelip anlattı niye itiraz ediyorsunuz. Ya bir çırpınış var, Hüseyin Kurt’u koruma çırpınışının ötesinde Körfez İnşaat‘ın büyük ortaklığı Kuveyt Türk Bankasını koruma çabası.
Kardeşim siz onların avukatı mısınız ?
Onlar yani Kuveyt Türk yetkilileri geldiler bana, ne yapabiliriz dediler, bende söyledim. Hüseyin Kurt’la eski belediye yönetiminin arasında sizle biz kaldık dedik.
Abdi bey, siz geçmişin hatasının içinde yoksanız savunmaya kalkmayınız
Onun için diyorum ki; Sayın Abdi Bey geçmiş dönemde de belediye yöneticisi olarak görevliydiniz, zaten bilgi ve beceriniz var birlikte yürüyeceğiz, bilgi ve becerinizi bu dönemde de yansıtınız ama geçmişin hatasının içinde yoksanız savunmaya kalkmayınız.
Bırakın yargı karar versin.
Altınok doğru mu yapıyor, öbür arkadaşları mağdur mu, yoksa geçmişteki arkadaşlar bir yanlışlık içine girmiş midir ? Yargıda zaten yargı karar versin, kurcalamayın!..
Zarfı açma düşüncem yok. Dr. Altınok’un zarf açma karakteri de yok.
Ne zarfı, hangi zarf?.. 33 yıllık meslek hayatımda ben zarf marf bilmedim. Zarfla ilgili bir haber gelmedi. Yine biz insanla direk konuştuk. Biz sessiz sakin kaldıysak, bu konuları kamu yararına yürütmeye çalıştıysak, oturup arkadaşlar bunlar bunları, bunları, bunları yaptılar demediysek hata mı ettik. Bu önemliydi bunu özellikle belirtmek istedim” dedi.
