23 Nisan 1920’de bütün toplumsal tarafların katılımıyla Gazi Mustafa Kemal öncülüğünde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 92. yılını büyük bir coşku ve sevinçle kutluyoruz.
Sıkıntılı bir sürecin ardından toplumun bütün renklerini barındırmayı esas alarak, 23 Nisan 1920’de Hacı Bayram Camii’nde kılınan Cuma Namazından sonra dualarla açılan Meclis; İstanbul’dan gelen 90’ın üzerindeki mebusa ilave olarak, 125 devlet memuru, 53 asker, 53 din adamı ve çeşitli sayıda tüccar, çiftçi ve hukukçudan oluşan demokratik katılımla işe başlamayı seçmiştir.
Yeni bir başlangıç yapmanın heyecanının kısa sürede fiiliyata dönüşmesinin ardından 1921’de geçmişten günümüze Türkiye’nin en demokratik anayasasını ortaya çıkaran meclis, egemenlik hakkını milli iradenin tecelligahı olan TBMM’ye vererek, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” düsturunu benimsemiştir.
Aradan geçen 92 yıllık sürede egemenliği zaman zaman kendi uhdelerine almak isteyenler ortaya çıkmıştır. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan tarihleri, 23 Nisan 1920’de yeni bir heyecanla yola çıkanların ortaya koyduğu iradeyi devre dışı bırakmak isteyenlerin girişimlerine sahne olan tarihlerdir.
Kısa süreli de olsa kesintiye uğrayan 1920 iradesi, milletin devreye girmesiyle yeniden rayına oturtulmuş, fakat müdahaleler; ekonomik ve sosyal açıdan millete ağır faturalara mal olmuş onlarca insanımız hayatını kaybetmiş ve toplum ağır bedeller ödemiştir.
Ülkenin seçimle işbaşına gelmiş Başbakan’ını bile ölüme göndermekten geri durmayan dikta anlayışı, her seferinde kaybetmesine rağmen pes etmemiş, millete tuzak kurmayı marifet sayarak varlığını ne yazık ki günümüze kadar taşımıştır.
1920’de milletin birlik ve beraberliğinin tesisini, istiklalinin ve istikbalinin teminini esas alan idealist duygularla faaliyetlerine başlayan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş iradesine sahip çıkmayı ilke edinen Eğitim-Bir-Sen, milli iradenin tecelligahı olan meclis’in dışındaki kurum, kuruluş ve güç odaklarının millet iradesine ipotek koymasına her zaman şiddetle karşı çıkmıştır.
Kuruluş tarihimiz olan 1992’den sonra cereyan eden 28 Şubat post modern darbenin ve 27 Nisan e-muhtıra’nın karşısında sesini yükseltmeyi seçen Eğitim-Bir-Sen, milletin hissiyatını dile getirmeyi esas almıştır. Demokratik parlamenter sistemi kesintiye uğratmanın bedelini hiçbir dönemde ödemeyen darbecilerin yargılanmasını temin eden 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliği referandumunda ise elini taşın altına koyarak bütün teşkilatları ile ‘evet’ kampanyası yürütmüştür.
Millet iradesinin üstünlüğünün muhafazası için çocuklara armağan edilen 23 Nisan’ın geleceğe uzanmasının yolu; 12 Eylülcülerin, 28 Şubatçıların ve 27 Nisan e-muhtıracıların yargılanmasından, darbeci, komitacı geleneğin yaptıklarının bedelini ödemesinden geçmektedir. Periyodik olarak darbe yapmayı benimsemiş, militarist anlayış ya en uygun fırsatı gözermiş ya da kendi fırsatını kendisi oluşturmayı seçmiştir. Bu nedenledir ki darbeye davetiye çıkaran yasal boşluklar doldurulmalıdır. 1921 Anayasasının ruhunu yansıtacak yeni Sivil Anayasa bu açıdan son derece önemlidir. Geçmişin kirlerinden ve prangalarından kurtulmamızı sağlayacak demokratik anayasaya geçiş bir an önce gerçekleştirilmelidir.
Çocuklara armağan edilerek, geleceğin teminatı olan çocuklarımızla birlikte geleceği teminat altına alınmaya çalışılan millet iradesinin varlığının devamı, demokratik bir eğitim sistemi ile sağlanabilecektir. Söz konusu eğitim sistemi darbeleri meşru görmeyen, darbecileri yüceltmeyen, sivil iradeyi önemseyen ve özümseten bir eğitim sistemidir. 4+4+4 kesintili eğitim sistemi kapsamında hazırlanacak yeni müfredatta, zor şartlar altında ama büyük bir heyecanla kurulan milli iradenin temsilcisi konumundaki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin temsil ettiği ruh çok iyi anlatılmalıdır.
Ulus devlet paradigmasının prangalarından kurtulan, ülke sınırlarını kireçle boyanmış beyaz taşlardan ibaret görmeyen, medeniyet coğrafyasının sorumluluğunu taşımayı esas alan yeni bir yaklaşımla, lider ülkenin gelecek liderlerini yetiştirecek eğitim sistemi, hem geleceğimizin hem de çocuklarımızın teminatı olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 92. Kuruluş Yıldönümünü ve başta çocuklarımız olmak üzere bütün milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyoruz.
Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi
İlgili Haberler
Başkan Yüksel, Kartal’da o bölgeyi akıllı bir kent yapmayı planlıyoruz
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Montaj Başvuruları Erişime Açıldı!