Yurt içi ve yurt dışından bilim adamları, UTESAV’ın sempozyumunda hayatımızı esir alan teknolojinin değerlerimiz üzerindeki global etkilerini tartıştı.
UTESAV tarafından düzenlenen sempozyuma Türkiye dışında, Endonezya, Malezya, İngiltere, Amerika, Kore ve Katar gibi farklı ülkelerden çok sayıda bilim adamı katıldı.
Uluslararası Teknoloji ve Değerler Sempozyumu çok sayıda iş adamı, STK Temsilcileri, farklı üniversitelerden akademisyenlerin ve basın mensuplarının katılımıyla MÜSİAD Genel Merkezinde gerçekleştirildi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu da sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada teknoloji ve değerler konusunun önemine değindi.
Gün boyunca devam eden sempozyuma yurt içinden ve yurt dışından katılan bilim adamları, teknolojinin değer üretme gücü ve mevcut değerler üzerindeki tesiri ile ilgili tebliğler sundular.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan UTESAV Genel Başkanı İsrafil Kuralay, teknoloji yarışının bütün yarışları geride bıraktığını kaydettikten sonra, kazanma hırsının yol açtığı tahribatın çevre felâketlerine yol açtığını belirtti ve “Teknoloji ne kadar komplike ve güçlü olursa doğuracağı felâket de o kadar büyük olmaktadır” dedi.
Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırdığına işaret eden Kuralay, bununla beraber “Duran düşer” sloganıyla herkesin bir belirsizliğe doğru koştuğuna dikkat çekti ve sempozyumda şu sorulara cevap aranacağını belirtti:
“Peki teknoloji hayatımızda ne kadar yer almalı? Her şeyi hızlı ve kolay yapma iddiasında bulunan teknoloji bizi ne kadar mutlu ediyor? Bunun bir sınırı var mı? Her alana müdahale yetkisi var mı? Olmalı mı? Ahlâkî olarak bir sınır koymamız gerekmez mi? Teknolojik olarak üretilen her şey gerçekten faydalı mıdır?”
Tertip Heyeti Başkanı Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç ise konuşmasında, UTESAV’ın daha önce düzenlediği Medeniyet ve Değerler konulu sempozyumla, medeniyetler arası ilişkileri düzenleyecek zemin ve değerler sistemini gündeme getirdiğini hatırlattı. Bu defaki sempozyumun ise teknolojinin değerlerle ilişkisini inceleyerek gündemimize yeni bir boyut daha kazandıracağını belirten Açıkgenç, “Bu sempozyumun hedef ve amacı, bilim adamları ve karar mercileri, politikacılar, iş adamları, gazeteciler ve halk arasında daha yakın bir teması mümkün kılmaktır” dedi.
“İnsanların açgözlülüğü ve diğer dünyevî menfaatler hem teknoloji, hem de medeniyet alanında bizleri öyle bir noktaya getirebilir ki, insanî değerleri kolayca görmezden gelebiliriz” diyen Açıkgenç, insanlık ile beraber diğer canlıların da bu değerlerin ihmali yüzünden acı çekebildiğine işaret etti. Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Maddî kazancı ve belki de güç için kıtlık yaratmayı meşru gören teknolojinin hoyratça kullanımı yüzünden küresel pek çok felâketle karşı karşıya geldiğimiz şu günlerde sempozyumun bu çabası bilhassa daha anlamlıdır. Bu noktada, Uluslararası Teknoloji ve Değerler Sempozyumu farklı perspektif, eğitim ve tecrübelerden uzman ve iş adamlarının söz konusu sorunları araştırma ve çözüme yönelik katkıda bulunmaları amacıyla düzenlenmiştir. Bu sayede, dünya üzerindeki tüm insan topluluğunun geleceği için endişe edenler tarafından düzenlenen sempozyumun, bu topluluğa naçizane bir katkı sağlamasını arzu ediyoruz.”
Açılış bildirisini Amerika’nın Georgia Üniversitesi hocalarından Prof. Dr. Alan ‘Abd al-Haqq Godlas sundu. Godlas açılış konuşması tebliğinde şunları söyledi: “Teknoloji bazen şeytani bir araca dönüşebilir. Bizi boyunduruk altına alıp köleleştirebilir. Oysa teknolojinin dizgini bizim elimizde olmalı. Onun bizi yönetmesine izin verilmemeli.”
“Anne-babalar günde 4-5 saat televizyon izlerken, çocuklarına sadece 45 dakika zaman ayırıyorlar.” diyen Godlas, sözlerine şöyle devam etti: “Zira en yüce niyetlerimize ve dini liderlerin çabalarına rağmen, insan nefsinin yeterli ilme sahip olmadan teknolojiyi kullanma girişiminde bulunma tehlikesi her zaman mevcuttur ve bu girişim, bilinçli ya da bilinçsiz olarak, farklı derecelerde de olsa yıkıcı sonuçlara yol açacaktır.”
Kırklareli, Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Teoman Durali, “Bütün kültürler din temelli iken ilk defa Aristo din ile kültürü birbirinden ayırdı.” dedi ve 16. yüzyıldan itibaren Avrupa’da bilim ile dinin birbirlerine düşman olarak ilerlemeye başladıklarını anlattı. Daha sonra söz alan İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai Şen ise bugünkü NASA’nın temellerinin ilk defa İslam bilginleri tarafında atıldığını ve modern üniversitelerin ise medrese sistemi üzerinde kurulduğunu söyledi.
MÜSİAD’ın Sütlüce’deki genel merkezinde gerçekleşen sempozyumda tebliğ sunan bilim adamları şöyle:
Prof. Dr. Davut Kavranoğlu (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı)
Prof. Dr. İsmail Yüksek (YTÜ Rektörü)
Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, Yıldız Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Alan ‘Abd al-Haqq Godlas, Georgia Üniversitesi, ABD
Prof. Dr. Edward Omar Moad, Qatar Üniversitesi
Prof. Dr. Hamid Fahmy Zarkasyi, Darussalam University, Gontor, Endonezya
Prof. Dr.Woo Won CHOI, Pusan Milli Üniversitesi
Prof. Dr. Mahmut Kaya, İstanbul Üniversitesi
Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay, 29 Mayıs Üniversitesi
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Maltepe Üniversitesi
Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Hasan Kalyoncu Üniversitesi
Prof. Dr. Zekai Şen, İstanbul Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Teoman Duralı, Kırklareli Üniversitesi
Prof. Dr. Adel Sharif, University of Surrey
Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi
Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Yardımcısı
Doç. Dr. İbrahim Kalın, Başbakanlık, Müsteşar Yrd.
Doç. Dr. Tuncay Zorlu (İTÜ)
Yrd. Doç. Dr. Rainer Brömer, Fatih Üniversitesi
Halil Kulluk, İş Adamı
İlgili Haberler
Başkan Yüksel, Kartal’da o bölgeyi akıllı bir kent yapmayı planlıyoruz
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Montaj Başvuruları Erişime Açıldı!