SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

VURUN KERPİCE

Yayınlanma:
ABONE OL
VURUN KERPİCE

Adam mısın: ebediyen cihanda hürsün gez;

Yular takıp seni bir kimsecik sürükleyemez.

Adam değil misin, oğlum, gönüllüsün semere

Küfür savurma boyun eğdiğin semercilere.

                                                                        Mehmet Akif Ersoy

*********

12 Mart bizim için iki kere önemlidir birincisi Erzurum’un düşman işgalinden kuruluşu diğeri de İstiklal Marşımızın kabulüdür.

Sayın büyüklerimiz her yıl birbirinin tekrarı olan, içinde her türlü sosyal ve içtimai sloganı barındıran, ellerine tutuşturulan yazılı metni okudukları için bizler böylesi günlerde konuşmak yerine susmanın daha mantıklı olduğu kanaatini taşıyoruz.

Bu noktada düşmandan kurtuluştan bahsetmişken aslında bir türlü kurtulamadığımız o günlerdeki düşmanımızdan bahsetmeden geçmek olmayacak.

Son haftalarda ABD ve İsveç’in Ermeni soykırım iftirası ile ilgili aldığı kararlarla ilgili siyasilerimizin birbirinden farklı beyanatları merakımı celbetti. Başbakan büyük elçileri geri çağırıyor, İsveç gezisini iptal ediyor (gerçi Başbakan 12 Nisan tarihli ABD gezisini iptal etmedi ama), bu kararlar aleyhimize çıkmasın diye ABD’ye bir sürü milletvekili gönderiyor, bazı siyasilerimiz ise sırf popülizm adına bu kararlar bizim için önemli değil diyor.

Bu ülke hala 24 Nisan’da Obama “soykırım” kelimesini kullanacak mı kullanmayacak mı diye korku ve heyecan içinde beklerken hatta papatya falı açarken bu kararlar nasıl önemli olmuyormuş anlamak bizlere zor geliyor.

Öte yandan bizim Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın yapamadığını Sarkisyan yaptı. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan Paris’ten tehdidini savurdu ve gerekirse protokollerden imzamızı çekeriz” dedi. Biz ise bu süreç Ermenilerle ilişkilerimizi zedeliyor diye ağlamakla meşgulüz.

*********

Deprem; içimizi yakan, korkutan ve bir türlü tedbir alınmayan acı bir gerçek. Bu sefer de kerpiç suçlu çıktı. Yetkililer her zaman olduğu gibi yaraların sarılacağını söyleyerek kendi vicdanlarını temizlediler. Ama hiç biri; bizler vakti zamanında tedbir alsak, halkımıza en azından depreme dayanıklı kerpiç evler yapmış olsak bu afet yaşanmazdı demedi. Kendi ihmallerini ve bölgenin fukaralığını ne konuştular ne de konuşulmasına izin verdiler.

Şimdi sormak gerek; orada ihmal ve fakirlik sebebiyle ölen evlatların, anaların, babaların vebali ne olacak, bu vebali de yara bandıyla kapatabilecek miyiz?

Yeni yapılacak olan evler ağlayan çocukların bir damla gözyaşının yerini tutabilecek mi?

Bir soru daha sormak gerek; o gün depremde yıkılan kerpiç evlerin dokuz bin yıl önce yapılanlarla tamamen aynı olması gerçeği kimin vicdanını rahatsız eder acaba. Şöyle bir kere düşünelim.

– Her yıl araba değişenleri mi? Makam arabalarına yüz binlerce dolar verenleri mi? Yüz bin liralık makam odası yaptıranları mı? Lojmanlarını devletin kesesinden on binlerce lira harcayarak yenileyenleri mi? Dört bin TL kira yardımı alan bürokratları mı? Hastasından beş bin – on bin TL ameliyat parası alan doktorları mı? Devletin her türlü imkânıyla saltanat sürenleri mi? Nasıl olsa devlet ödüyor diye lojmanına elli bin TL telefon parası gelenleri mi? Deprem bölgesine giderken kendileri için deprem bölgesinin terk edilip geçecekleri yolların asfaltlanmasına ses çıkarmayanları mı?  

Kimi rahatsız eder sizce? Mesela bu kadar ihmalden, ilgisizlikten ve sahipsizlikten siz rahatsız oldunuz mu?

Şimdi vebal bunun neresinde diyenler bir kere daha düşünsünler. Birileri devletin her türlü imkânını özel, tüzel demeden kullansın, birileri ise yokluktan kerpicin altında kalsın.

Bizler ne dersek diyelim suçlu ilan edildi, öyleyse vurun kerpice.

Ey! Vicdan kayıptasın, epeydir ayıptasın.

Fakirlik evler yıkmış, bilmem farkında mısın?

Çok sessiz gelir derler yoksullara ölümler.

Yoksullar ölünce de acaba ağlar mısın?

AHMET BERHAN YILMAZ

author avatar
Ahmet Berhan Yılmaz

İlgili Haberler

Genel
09 Nisan 2024
Tatil Fotoğraflarınız: Hırsızlara Davetiye mi, Keyifli Anılar mı?

Sosyal Medyanın Hırsızlık İstatistikleri Üzerindeki Etkisi Son yıllardaki istatistikler, bayram ve ara tatiller gibi yoğun dönemlerde artan hırsızlık vakalarına dikkat çekiyor. Ancak bu artışın arkasında yalnızca geleneksel yöntemlerin değil, aynı zamanda dijital dünyanın etkisinin de olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, hırsızlar giderek daha sofistike ve planlı bir şekilde işlerini yürütüyorlar. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, […]

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]