İstanbul milletvekili D.Ali Torlak İstanbul’da toplu taşımacılık yapan minibüsçü ve taksici esnafının sorunlarıyla ilgili TBMM ‘de gündem dışı söz aldı.Aynı zamanda bu sorunlarla ilgili İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi.
D.Ali Torlak düşüncelerini şu şekilde dile getirdi:
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;
İstanbul İlimizde toplu taşımacılık yapan minibüsçü ve taksici esnafımızın sorunlarıyla ilgili gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli Milletvekilleri,
İstanbul’un yaklaşık 15 milyonluk nüfusunun büyük bir çoğunluğunun faydalandığı İETT ile Halk Otobüsleri, Tramvaylar, Metrobüsler ve Minibüsler şehir içi toplu taşımacılıkta önemli kamu hizmeti görmektedirler.
Bu kamu hizmetini gören toplu taşıma araçları, aynı zamanda bir istihdam imkânı da sağlamaktadır. Bu kapsamda İstanbul da toplu taşımacılık yapan 6500 civarında bulunan minibüslerde, sahipleri hariç yaklaşık 13 bin kişi istihdam edilmektedir.
Kısaca İstanbul’da minibüs şoförlüğü yapan vatandaşlarımızın aileleriyle birlikte yaklaşık 65-70 bin kişinin geçimi minibüs ile toplu taşımacılıktan sağlanmaktadır.
İstanbul da diğer toplu taşıma araçlarının belirli durakları mevcut iken, minibüsçü ve taksici esnafımızın yolcu indirme bindirme durakları bulunmamaktadır.
Dolayısıyla yolcuları herhangi bir yerde aldıkları veya indirdikleri anda, Karayolları Trafik Kanununun 47 nci maddesinin ihlal edilmesi nedeniyle hem para cezası hem de 20 ceza puanı almaktadırlar.
Yani Karayolları Trafik Yönetmeliği ile minibüsçü ve taksici esnafı daha ekmek parasını kazanmaya başlamadan potansiyel suçlu olarak görülmektedir.
1994 yılından bu yana siyasi partileri değişse de, yönetimi değişmeyen İstanbul Büyükşehir Belediyesinden kaynaklanan nedenlerle minibüsçülerimiz ve taksicilerimiz devamlı ceza almaktadırlar, Şoförler ve Otomobilciler Odasının bu sorunlarla ilgili mağduriyetlerini defalarca İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkililerine ve İçişleri Bakanlığına ilettiklerini biliyorum.
Ama ne var ki yetki makamındaki yöneticilerin vurdumduymazlığı, sorunları giderek artan minibüsçü ve taksici esnafımızı isyan noktasına kadar getirmiş bulunmaktadır.
Bununla birlikte trilyonlarca para harcanarak alınan ve üretiminin de yapıldığı Hollanda dahil dünyanın hiçbir ülkesinde kullanılmayan, sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesince kullanılan Metrobüsler için, yine trilyonlarca para harcanıp özel güzergah yapılarak yetersiz olan mevcut yollar daraltılırken, yıllardan beri durak sorunu yaşayan minibüs ve taksiciler için bir durak ya da yolcu indirme-bindirme yerinin planlanıp yapılmaması açıklanabilir bir durum değildir.
Değerli Milletvekilleri;
Toplu taşıma araçlarının, İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımızın işe gidiş-dönüş saatlerinde çok önemli hizmetler verdiğini hepimiz biliyoruz.
Pik saatler olarak da anılan sabah ve akşam saatlerinde altyapı yetersizlikleri nedeniyle, İETT ile Halk Otobüsleri, Tramvaylar ve Metrobüsler kapasitesinin çok üzerinde yolcu almak zorundadır. Bu zorunluluğa minibüsçüler de zaman zaman uymak mecburiyetinde kalıyorlar.
Ancak, diğer toplu taşıma araçlarına tanınan ayakta yolcu alma hakkı minibüsçülere tanınmadığı için, son bir yıl içinde İstanbul’da yüzlerce şoför arkadaşımız ayakta yolcu aldığı ve daha önce ayakta yolcu uygulamasına uygulanan 5 ceza puanının 20 ceza puanına çıkarılması nedeniyle ceza puanları dolduğundan ehliyetleri iptal olmuş durumdadır.
Bu uygulama ile bir tarafta 40-50 kişilik otobüsler ayakta 80-90 yolcu alma hakkına sahipken, diğer tarafta 14 kişilik minibüslere ayakta 2-3 yolcu aldı diye hem şoförün ehliyetine ceza puanı, hem de ayakta yolcu aldığı için para cezasının verilmesi hakkaniyetli bir uygulama değildir.
Bu ceza puanı uygulamasının Yönetmelik değişikliği yapılmak suretiyle hafifletilmesi, yani 5 puana düşürülmesi ya da halk otobüslerine tanınan ayakta yolcu alma hakkının minibüsçülere de koltuk sayısına göre oransal bir düzenleme ile belirli sayıda ayakta yolcu alma hakkı tanınması gerekmektedir.
Bu hak tanındığında hem minibüsçü esnafımız rahatlayacak, hem de pik saatlerde işine ve evine zamanında ulaşmak isteyen vatandaşlarımız mağdur olmayacaktır.
Değerli Milletvekilleri;
Yaşanan diğer bir sorun da taksici ve minibüsçü esnafımızın gıyabi olarak almış oldukları para cezalarıdır. 2005-2006 yıllarında yazılan ve 2010 yılına kadar yıllık araç muayeneleri ve araç devirlerinde ilgili vergi dairelerinden borcu yoktur belgesi almış oldukları halde, aradan 5 yıl geçtikten sonra borç çıkarılarak tahsil edilmek istenmesidir.
Alın teriyle evine ekmek parası götürmek için gece gündüz amme hizmeti gören taksici ve minibüsçü esnafımızın zamanında tahsil edilmeyen, 2005-2006 yıllarında gıyabında yazılan ve geçen 5 yıllık dönemde sisteme girilmeyen trafik cezalarının, Maliye Bakanlığınca 2010 yılında 3-4 katı gecikme cezası uygulanarak tahsil edilmek istenmesi, hiçbir sağduyulu insanın kabul edeceği bir durum değildir.
Böyle bir uygulamayı dünyanın hiçbir yerinde görmek de duymak da mümkün değildir. Bekletilerek, üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra haksız yere 3-4 kat olarak tahsil edilmek istenen gıyabi trafik cezalarına bir an evvel çözüm getirilmelidir.
Değerli Milletvekilleri;
İstanbul minibüsçü ve taksici esnafının sorunları her geçen gün artmaktadır. Bu sorunların ortadan kaldırılması ve yaşanmakta olan mağduriyetlerin giderilmesi de Hükümete ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine düşmektedir.
Bununla birlikte ayakta yolcu aldığı takdirde ceza uygulamasıyla karşı karşıya kalan minibüsçüler ile ayakta yolcu alma hakkı olan halk otobüsleri arasındaki haksız rekabetin sonuçlarının bir an evvel ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Konuşmamı bitirirken, bu sorunların çözümü noktasında yürütme ve yetki makamında bulunanların yaşanan mağduriyetleri ortadan kaldırma noktasında, yürürlükte olan mevzuatlarda gerekli düzenlemeleri yapacaklarına inanıyor, bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinize saygılarımı sunuyorum.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir ATALAY tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Durmuşali TORLAK
İstanbul Milletvekili
Büyük şehirlerde ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerinin plânlanması ve koordinasyonunun sağlanması, toplu taşıma hizmetlerinin yürütülmesi ve bu hizmeti görecek araçların ruhsatlandırılması, bu amaçla gerekli tesislerin kurulması, kurdurulması, işletilmesi veya işlettirilmesi yetkisi 5216 sayılı kanunun 7 nci ve 9 ncu maddeleri ile Büyükşehir Belediyelerine verilmiştir.
Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise sayılı büyük kentlerinden biri olan İstanbul’un yaklaşık olarak 13 milyonluk nüfusunun büyük bir çoğunluğu toplu taşıma araçlarını kullanmaktadırlar. Bu kapsamda İETT ve Halk Otobüsleri, Tramvaylar, Metrobüsler ve Dolmuşlar şehir içi toplu taşımacılıkta önemli kamu hizmeti görmektedirler.
Ancak, Söz konusu ulaşım araçlarından İETT ve Halk Otobüsleri, Tramvaylar ile Metrobüsler kapasitelerinin çok üzerinde yolcu alırken dolmuşlara bu hak tanınmamaktadır. Bu uygulama minübüsçü esnafını zor durumda bırakmakta, sürekli ceza almaları ehliyetlerini kaybetmelerine, çalışamaz hale gelmelerine neden olmaktadır.
Bu kapsamda;
İlgili Haberler
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Kripto para Bitcoin haftaya yeni rekorlarla başladı
Koruncuk Vakfı “Eğitime Erişim: Sivil Toplum Kuruluşlarının Etkisi” Konferansı gerçekleşti