Kategoriler
Kurumsal
SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ
MOBİL UYGULAMALARIMIZ
Kategoriler
Kurumsal
SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ
MOBİL UYGULAMALARIMIZ
Milli Eğitim Bakanlığı, 2013 Şubat İller Arası Özür Durumu Yer Değiştirme sonuçlarını açıkladı. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre; Şubat ayı özür durumu yer değiştirme işlemlerine toplam 8 bin 286 kişi başvurdu, bunlardan 6 bin 768’sinin tayini yapıldı.
Görüldüğü üzere, tam 1.518 öğretmenin özür durumundan tayini gerçekleşmemiştir. Bu durum, il/ilçe emrinin olmaması nedeniyle öğretmenlerin özür grubu tayinlerinin kontenjanlara göre yapılmasından kaynaklanmaktadır.
Kontenjan engeline takılan 1.518 öğretmenimiz, şimdi ne yapacaklarını bilemez durumdadır. Özrü bulunan öğretmenlerimizin bir kısmının taleplerinin karşılanmaması MEB’in büyük bir eksikliğidir. Bilindiği gibi Türk Eğitim-Sen olarak, bu konuda MEB’i defalarca uyarmış, il/ilçe emrinin mutlaka geri getirilmesi gerektiğini söylemiştik. Bu uyarılarımızı dikkate almayan MEB, yine mutsuz ve huzursuz öğretmenler kitlesi yaratmayı başarmıştır.
Eşinden, çocuğundan ayrı kalan, ailesi parçalanan, sağlık sorunu yaşayan ya da ailesinden birisi sağlık sorunu yaşayan özür grubu mağduru 1.518 öğretmen, şimdi Ağustos’a kadar beklemek zorunda kalacaktır. Bu öğretmenlerimizin aklı fikri ailesindeyken, çocuklarındayken görevinde nasıl başarı sağlayacak, nasıl büyük şevkle işinin başında olacak, nasıl verimli çalışacaktır? MEB’in bu gerçeği görerek hareket etmesini ve il/ilçe emrini geri getirmesini istiyoruz. MEB, özür grubu tayini gerçekleşmeyen öğretmenlerimizin tayinlerini bir an önce yapmalı, bundan sonraki süreçte benzer sorunların yaşanmaması için il/ilçe emrini mutlaka geri getirmelidir.
Öte yandan Şubat ayındaki özür durumuna bağlı yer değişikliği hakkının sadece iller arası yer değiştirmek isteyenlere verilmesi, il içinde özür durumuna bağlı yer değişikliği bekleyen öğretmenlere verilmemesi büyük infial yaratmıştı. Aynı il sınırlarında bulunmasına rağmen, evi ile okulu arasında 150, hatta 200 km. mesafe olan öğretmenlerin yok sayılması kabul edilemezdir. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı; il içi tayinleri de en kısa sürede yapmalıdır.
MEB, öğrenim özrünü de özür grubu tayinleri içine alarak, Şubat ayında öğrenim özrü tayinlerini yapmalı, yüksek lisans ya da doktora yapan öğretmenlerimizi cezalandırmaktan vazgeçmelidir. Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın özür grubu tayinlerini bir bütün olarak görerek, bu alanda yaşanan tüm mağduriyetlere son vermesini istiyoruz.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen
İstanbul İl Başkanı
Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan
İlgili Haberler
Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı Şiilerin arkasında […]
2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]
Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]
TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]
