Sarıgül’den Altınok Öz’e teşkilatçılık dersi!

CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül’ün, Kartal ziyareti resmen taşları yerinden oynattı.

Kartal Belediye Başkanı Opr. Dr. Altınok Öz’ün deprem dönüşüm projesi kapsamında gerçekleşen bina yıkım törenine Mustafa Sarıgül’ü davet ettiğine memnun olduğu söylenemez. Zira Başkan Öz açısından bakılırsa Sarıgül’ün Kartal’a gelmesindense gelmemesi daha iyi olurdu. Ama ne yazıkki, Sarıgül’ü ısrarla davet eden Başkan Öz, kendi programında ikinci planda kalmanın mahzunluğunu yaşadı. Yani öz vatanında garip kaldı resmen.

Aslında perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derler ya, bir gün öncesinden Sarıgül’ün Kartal’a gelmesi ve yıkım törenine katılmayacağını açıklaması soğuk duş etkisi meydana getirmişti zaten.

CHP Genel Merkezin telkinleriyle de olsa Kartal’a gelen Mustafa Sarıgül, gelmesine geldi, lakin öyle sahneye dekor olmak için değil tam manasıyla ortama hakim oldu. Hem lider özelliğini konuşturdu, hemde particilik halkçılık ve teşkilatçılık ne demekmiş daha iyi anlaşılması için uygulamalı bir şekilde örneklemeyle gösterdi.

Nasıl mı? Sarıgül sahneye çıktıktan sonra mevcut belediye başkanını ve sahnede bulunanları selamladı, Başkan Öz sahnenin arka kısmında kalmak kaydıyla, önce CHP İlçe Başkanını daha sonra Gençlik Kolları Başkanını ardından kadın Kolları Başkanını sahneye alarak konuşmasına devam etti. Ve konuşması boyunca Başkan Öz’e hiç ilgi göstermemesinin yanı sıra söylediği kurşun gibi iki çift söz ile resmen teşkilatını önemsemeyen anlayışa açık tavır koydu.

Sarıgül, İstanbul’da benim doğrularımın dönemi bitiyor. Yurttaşlarımızın doğrularının dönemi başlıyor. Sayın doktor başkanım bizim çalışma düzenimizde ‘Ben’ anlayışı yok ‘Biz’ anlayışı vardır. Bir belediye başkanı herşeyi ben biliyorum diyorsa, bilin ki hiç birşey bilmiyordur. Benim görevim en iyi bilenlerle çalışmak” dedi.

CHP Kartal İlçe örgütü temsilcilerini sahneye onurlandırarak davet etti.

İlçe Başkanını Kamer Gök’ü sahneye davet etti

24 sene önce milletvekili olduğum dönemde benim il başkanlığımı yapan ve şuanda da Kartal CHP İlçe Başkanlığı görevini üstlenen Sevgili Kamer Gök Başkanımı buraya almak istiyorum.

Gençlik Kolları Başkanını davet etti

Sözlerime daha rahat devam edebilmem için, Sarıgül şuanda Büyükşehir adayı değil, Sarıgül’ün rütbe heyecanı yok, Sarıgül’ün hırsı yok. Sarıgül’ün bir tek en büyük heyecanı gençlik kolu başkanı olmaktır. Ben şuanda gençlik kolu başkanıyım. Kartal Gençlik kolu başkanımı buraya rica ediyorum.

Kadın Kolları Başkanını davet etti

Kadın eli olmadan, kadın emeği olmak başarılı olmak mümkün değil. Kadın kolları başkanımı buraya alıyoruz. Burada şahıslar, bireyler önemli değil.

Burada bizi bir araya getiren güç önce Allah’ımın gücü sonra CHP’nin gücü. Belde site sakinleri bir araya geldiler. Güzel bir çalışmayı düzenlediler. Bizler kentsel dönüşüm lafını bugünden sonra kaldırıyoruz. İstanbul İl Başkanım Oğuz Kaan Salıcı’nın bize vermiş olduğu program gereği ”Kentsel Gelişim” diyoruz. Hayatta tercihler vardır. O tercih şudur. Ya tozda dumanda kalırsınız yada tozu dumana katarsınız.

Sevgi ve barış dönemi başlayacak!

Şunu bilmenizi istiyorum. Kin dönemini, nefret dönemini, sevgisizlik dönemini, ötekisi anlayış dönemini bitireceğiz. İstanbul’da sevgi dönemini İstanbul da barış dönemi başlayacak ve buradan Kartal’ımızdan şunu ifade etmek istiyorum. İstanbul’da başı kapalı kardeşimizde bizim başı açık kardeşimizde bizim.  Sizden ricam hiç bir zaman güçlüyle beraber olmayın, her zaman haklıyla beraber olun.  O medya bak göreceksiniz 80 gün sonra sizlere gelecek, o medya 18 aya kalmaz sizin yanınıza gelir. Ama buradan biz şunu ifade ediyoruz Medyamız da görev yapan  çoluğunun, çocuğunun rızkını kazanan arkadaşlarımıza her zaman destek verin.

Teşkilatçılık dersi verdi!

İstanbul’umuzda bilimin, hukukun, çevrenin onay vermediği hiç bir projeye onay vermeyeceğiz. İstanbul uzaktan yönetilmeyecek. İstanbul’da benim doğrularımın dönemi bitiyor. Yurttaşlarımızın doğrularının dönemi başlıyor.

Hayatım boyunca adam satmadım. Bana bir adım gelene ben bin adım gittim. Yarın İstanbul belediyemize gelen bir vatandaşımıza hangi ırktansın, hangi mezheptensin diye sormam. Tek soracağım soru ” sana nasıl yardımcı olabilirim?

Başkan Öz’e hitaben, ekip çalışmasını hatırlattı,

Sayın doktor başkanım bizim çalışma düzenimizde ‘Ben’ anlayışı yok ‘Biz’ anlayışı vardır. Bir belediye başkanı herşeyi ben biliyorum diyorsa, bilin ki hiç birşey bilmiyordur. Benim görevim en iyi bilenlerle çalışmak” diyerek tabiri caizse Başkan Öz’ün,  yıktı gönlünü eyledi viran…

Başkan Öz ve kurmayları program sonrası herhalde şu değerlendirmeyi yapmışlardır sanırım,  Keşke bu programa bu Sarıgül’ü çağırmasaydık. İnsan böyle bir programda bu kadar da açık açık kırıcı mesaj verirmi? Düşünsenize İlçe belediyesinin bir programına Büyükşehir Adayını davet ediyorsun, adam geliyor sahne hakimiyetini ele alıyor ve sizin gibi bir belediye başkanıyla ben çalışmam dercesine açık açık mesaj veriyor. Bu durum başka nasıl açıklanabilir ki;

Bu durum karşısında benim gözümün önünden hemen Altınok öz döneminde CHP Kartal ilçe teşkilatları film şeridi gibi geçti. Hani 2009 yılında yapılan yerel seçimlerle Kartal Belediye Başkanlığına oturan Altınok Öz’e seçim çalışmalarını yürüten ve seçimi kazandıran ilçe teşkilatı ve pırlanta değerinde bir ilçe başkanı vardı Yüksel Çiftçi.

Çiftçi ve ekibine ne oldu dersiniz, seçimden hemen sonra Başkan Öz tarafından aforoz edildi. Yüksel Çiftçi’den sonra bugüne kadar gelen CHP Kartal İlçe Teşkilatları yaptıkları çalışmalarla Başkan Öz’e bir türlü yaranamadılar.

Tek adam yönetimi sergilendi sürekli. Bu durum sadece ilçe teşkilatında mı sergilendi, meclis üyelerinin durumu çokmu farklıydı. 5 yıl boyunca Kartal Kent Konseyi diye bir şey duydunuz mu? Kartal Belediye Meclisine gelen gündem konularının kaç tanesinden CHP’li meclis üyelerinin haberi oldu. Başkanın vermiş olduğu bir kararı meclise sadece onaylatmak üzere gönderilmesi nasıl açıklanabilir ki? Yani başkan karar vermişse meclisin iradesinin ne önemi vardır ki? Mecliste bulunan 15 – 20 kişinin aklına iradesine ne gerek var, başkan her şeyi biliyor ya, gerisinin önemi yok. O yüzden de ben halkın onay vermediği hiçbir projeye evet demem dedi. Ama halkın haberi bile olmayan öyle büyük yanlış işler yapıldı ki. Anlatmaya başlasak yazı dizisi olur.

Sonuçta bugüne bakacak olur isek Mustafa Sarıgül çok tecrübeli bir politikacı, iyi bir teşkilatçı olarak şapkayı Başkan Öz’ün önüne koydu.