SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

PROVOKASYON NEDİR, NE İŞE YARAR?

Yayınlanma:
ABONE OL
PROVOKASYON NEDİR, NE İŞE YARAR?

Velhasılıkelam ülkemizdeki asıl provokatörler açlıktır, işsizliktir, ekonomik sorunlardır, eğitimsizliktir, adaletsizliktir, bölgesel kalkınma farklarıdır, devleti soyanlardır, muhalefetin veya iktidarın hoşgörüsüzlüğü ve toplumu germesidir, iktidara yanaşıp köşeyi dönenlerdir, halktan gittikçe uzaklaşan siyasilerin halkın asıl dertlerini, sıkıntılarını, arzularını ve isteklerini artık göremeyecek hale gelmesidir, verilen sözlerin tutulmamasıdır.

Provokatör kelimesi günümüz Türkiye’sinde birilerinin sırtından epeyce yük kaldıran ve halkımız tarafından da garip bir şekilde kanıksanan bir tanımlama oldu.

Öyle ki; olay ne ve nasıl olursa olsun altında bir provokatör olduğu, her kim ne yaparsa yapsın bunun provokasyon amaçlı yapıldığı gibi beyanatlar ortalığı kasıp kavurmaya başladı.

Böyle bir sözün ardına sığınmak birilerinin işine geliyor ve her türlü camianın, iktidarın, grubun sorumluluğunu taşıyanları rahatlatan, sorumluluktan kurtaran bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

Olayları provokasyona bağlamak ve bu şekilde açıklamaya çalışmak iktidarın, camia, grup, parti liderlerinin, önderlerinin hiç bir şeyin sorumluluğunu almak zorunda kalmamasına imkân veriyor.

Siz böyle bir kavramı bu şekilde belleklere yerleştirdiğiniz zaman; açım diyen de, işsizim diyen de, hastayım diyen de, okuduğunuz bu yazı da işinize gelmediği zaman provokasyon kapsamında ele alınabilir. İşte o zaman ne adaletten, ne demokrasiden, ne hak aramadan ne de özgürlükten bahsedilebilir.

Öyle ki; hangi siyasi konuşursa konuşsun bir kişi itiraz etmeye veya derdini anlatmaya kalksa konuşan siyasi hemen provokasyon yapma, biz senin gibi provokatörleri iyi tanırız gibi suçlamalarla karşısındakini susturmaya çalışır.

İşin en acı yanı askerimizi şehit edene provokatör diyen kişi, kendine oy vermiş fakat o an için derdini dile getiren halkına da aynı suçlamayı rahatlıkla yapabilmektedir. Aslında durum tam tersidir de kimse söyleyemez. Halkını veya makam, güç olarak kendisinden çok altlarda konumlanan birini sen provokatörsün diye azarlayan kişi orada kurnazca bir hareketle önemli bir provokasyona imza atmış ve karşısındakinin haklılığını suça havale etmiş olur.

Aslında bu davranış; acziyetin, basiretsizliğin ve makamını hazmedememiş olmanın göstergesidir. Çünkü siz orada size hiçbir şekilde zarar veremeyecek ve sizin hakaretlerinize cevap veremeyecek birini azarlamakla, haksız yere suçlamakla hem Allah katında hem de toplum önünde küçük düşmüş olursunuz.

Konuyu fazla dağıtmadan biz yine asli meselemize dönelim;

Ben bu provokatör kelimesinden oldum olası rahatsız olurum. Çünkü bu kelimeyi duyunca eski bir Cumhurbaşkanının bir milletvekiline, makamına yakışmayacak bir şekilde, sonradan kendi itirafıyla bilgiye ve belgeye dayanmadan ajan provokatör demesi aklıma gelir.

Şimdi gelelim madalyonun diğer yüzüne ve sorulara;

Bir olayın provokasyon amaçlı olması veya provokatörlerin o olayda parmağının olması ilgili olayı hafifletici bir sebep midir? Mesela yedi evladımız şehit edildiği zaman olay bu şekilde değerlendirildi ve ben merak ediyorum ne oldu, ne değişti veya bundan biz ne anlamalıydık?

Yine bu şekilde gelişen bir olayın görünen failleri başkaları tarafından bu olaya sürüklendikleri için suçsuz mudur veya bu olayı onlar yapmamış mı sayılmaktadır? Kısaca birilerinin anlatımıyla provokatörlerin devreye girdiği olayları biz nasıl algılamalıyız, yapanlar hakkında ne düşünmeliyiz?

Bu gibi haince olaylarda şunu görmek gerekir ki sizin içinizde kötülük, hainlik ve insanlara karşı düşmanlık hisleri olmasa kimse sizi böylesi olayları gerçekleştirmeniz için etki altına alamaz. Demek ki insanların içinde bu gibi haince, düşmanca hisler olmazsa o insan birilerinin tanımlamasıyla provokatörlerin oyununa gelmez ve olay çıkaranlar zaten dünden hazırdır bu işlere.

Velhasılıkelam ülkemizdeki asıl provokatörler açlıktır, işsizliktir, ekonomik sorunlardır, eğitimsizliktir, adaletsizliktir, bölgesel kalkınma farklarıdır, devleti soyanlardır, muhalefetin veya iktidarın hoşgörüsüzlüğü ve toplumu germesidir, iktidara yanaşıp köşeyi dönenlerdir, halktan gittikçe uzaklaşan siyasilerin halkın asıl dertlerini, sıkıntılarını, arzularını ve isteklerini artık göremeyecek hale gelmesidir, verilen sözlerin tutulmamasıdır.

Bütün bunlar da Türk, Kürt fark etmez herkes için geçerlidir.

Ayrıca askere, polise, vatana, millete kurşun atan, attıran, taş atan, attıran, devlet ve millet malını yakan yıkanlar da hain ve suçludurlar. Hiç kimse burada bir provokatör veya provokasyon arayıp da birilerinin yüzünü yıkamaya veya suçunu örtmeye çalışmasın.

AHMET BERHAN YILMAZ

author avatar
Ahmet Berhan Yılmaz

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]