Bebek sahibi olmak çiftlerin en
güzel ve en büyük hayalidir. İkisinden de birer parça taşıyan yeni bir canlı
yaratmak, oluşumuna, doğumuna ve büyümesine şahit olmak mucizenin diğer adıdır
adeta. Ancak ne var ki, işler bazen umulduğu gibi gitmeyebilir. Anne ya da baba
adayındaki genetik faktörler, rahatsızlıklar ya da ilerleyen yaş gibi bir çok
etmen doğal yollu ve sağlıklı gebeliklere izin vermeyebilir.
Neyse ki, günümüzde ilerleyen tıp sayesinde aşılama, tüp bebek ve hatta yumurta nakli gibi yöntemler oldukça yaygınlaşmış ve bu yolla binlerce çift çocuk sahibi olabilmiştir. Şüphesiz ki her çift, kendisinden ve eşinden parçalar taşıyan bir bebek sahibi olmak ister. Çeşitli faktörler neticesinde doğal yollardan buna sahip olamayan çiftler aşılama ve tüp bebek tedavisi ile labaratuvar ortamında döllenen ebriyoların annenin rahmine yerleştirilmesiyle bu isteklerini gerçekleştirebilmektedirler. Ancak bu yöntemlerin kullanabilmesi için anne adayının yumurtlama fonksiyonlarının yeterli düzeyde çalışması gerekir. Kesinlikle kendi yumurtası ile hamile kalamayacak anne adayları için ise yumurta transferi (yumurta donasyonu) tek kesin yoldur.
Yumurta
Donasyonu; yumurta hücresi alınacak olan donörden / vericiden tüp bebek
yöntemiyle alınacak yumurta hücrelerinin, alıcı olacak olan kadının eşinden
alınan spermler ile labaratuvar oramında döllendirilerek, ebriyonun anne
adayının rahmine yerleştirilmesi şeklinde gerçekleşen işlemdir. Bu işlem ne
yazık ki ülkemizde yasaktır ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde uygulanmaktadır.
Daha önce tüp bebek yöntemine başvurup olumlu sonuç alamayanlar, çeşitli
sebeplerle yumurtalıkları alınmış olanlar, erken yaşta menopoza giren
kadınlar ya da ileri yaşta çocuk sahibi olmak isteyenler bu yönteme
başvurabilirler.
Doğurganlık
ve üreme açısından kadının yaşı oldukça önemlidir. Çünkü yaş ilerledikçe
sağlıklı gebelik şansı düşer. Yani gebe kalınsa bile Down Sendromu gibi
anomaliler ya da düşük tehlikesi bulunur. Yumurta donasyonu uygulaması tüp
bebek tedavisi ile neredeyse aynıdır. Ancak bu tedavide farklı olarak yumurta
hücreleri anne adayından değil, başka bir donörden alınır. Donörlerin seçimi
oldukça dikkat gerektiren, hassas bir konudur. Genellikle 19-30 yaş
aralığındaki kadınlar ve daha öncesinde sağlıklı bir şekilde doğum yapmış ya da
yumurta donörlüğü sonucunda sağlıklı çocuklar doğan kadınlar tercih
edilmektedir. Bunun yanında kan grubu, etnik ve fiziki özellikleri ile eğitim
durumu gibi faktörlerin de anne adayına uygun olması gerekmektedir.
Donör seçildikten sonra, donasyon işlemi uygulanmadan donör, alıcı ve alıcının eşi bir takım testlerden geçirilir. Öncelikle alıcı anne adayı doktor kontrolünden geçirilerek fiziki özellikleri ve bazı değerleri ölçülerek ilk değerlendirmesi yapılır. Daha sonra kan tahlili yapılarak kan grubu, AIDS virüsü taşıyıp taşımadığı (HIV), Hepatit B ve Hepatit C tespitleri ile kan sayımı, kızamıkçık, bağışıklık testleri ve şeker ölçümleri yapılır. Alıcının sağlıklı bir gebelik yaşayabilmesi için rahim boşluğunun normal olup olmadığı histereskopi veya histerosalpingrafi yöntemi ile kontrol edilir.
Aynı esnada donörün de doktor muayenesinden geçerek ilk tespitlerinin yapılması, alıcı anneye uygulanan testler gibi kan grubu, kan sayımı, şeker, HIV virüsü tespiti ile Hepatit B ve C ölçümleri yapılır. Bunlara ek olarak donör Verici Profili Formu, Ureaplasma ve Mycoplasma için rahim ağzı kültürleri, Klamidya, Gonore ve Sifilis için RPR testlerine tabi tutulur. Erkek eş için ise semen analizi, kan tahlilleri, kan grubu, Hepatit B ve C tahlilleri ile AIDS (HIV) testi yapılır.
Yumurta donasyonundan önce donörün ve alıcının menstruasyon (yumurtlama) döngüleri doğum kontrol hapları ve benzeri ilaçlar ile aynı döneme denk getirilmelidir. İlk adetin ikinci ya da üçüncü gününde alıcının rahim içi embriyo transferine hazırlanırken, donörün de yumurta geliştirici ilaçlara başlaması gerekir ve 10-12 gün sürecek tedavi süreci böylece başlamış olur. Donörden yumurtaların alındığı gün baba adayının da spermleri toplanarak mikroenjeksiyona tabi tutulur. Sonrasında ise tüp bebek tedavisine benzer şekilde embriyolar üç ila beş gün içinde alıcı anne adayının rahmine transfer edilerek 12 gün beklenir ve anne adayına gebelik testi uygulanır. Daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
İlgili Haberler
Başkan Yüksel, Kartal’da o bölgeyi akıllı bir kent yapmayı planlıyoruz
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Montaj Başvuruları Erişime Açıldı!