8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Suriyeli tutsak kadın ve çocukların özgürlüğü için on bini aşkın vatandaş, Sultanahmet Meydanı’nda bir araya geldi. Suriye’deki kadın ve çocukların özgürlüğü için dünyaya seslendi.
Sessiz çığlık
Vicdan Hareketi, Suriye hapishanelerinde bulunan kadın ve çocukların özgürlüklerine kavuşmaları için 10 bini aşkın vatandaşla Sultanahmet Meydanı’nda buluştu. Türkiye’den ve dünyanın 110 ülkesinden yaklaşık 2 bin sivil toplum kuruluşlarının katkısıyla Sultanahmet’te yapılan eylemde katılımcılar, Suriyeli tutuklu kadınları temsilen ellerini oyalı yazmayla birbirine bağlayarak tüm dünyaya “sessiz çığlık” yükseltti. Eylemde, Vicdan Hareketi’ne destek veren STK temsilcilerinin yanı sıra Suriye’de tutsak kalan ve daha sonra özgürlüğüne kavuşan Suriyeli kadınlar yaşadıklarını anlattı. Ayrıca 81 ilin yanı sıra 23 ülke ve bölgede eş zamanlı eylem ve basın açıklaması gerçekleştirildi.
“Bunca zulme ‘artık yeter’ diyoruz”
İlk konuşmayı Vicdan Hareketi adına konuşan Gülden Sönmez, “Vicdan Hareketi tüm çocuklar yaşasın diye; dili, inancı, ırkı fark etmeksizin tüm kadınlar korunsun diye oluşmuş uluslararası bir inisiyatiftir. Vicdan Hareketi insan hayatını korumayı hedefleyen ve herkes için onurlu bir yaşam isteyen bir merhamet hareketidir. Hemen, şimdi tecavüzü savaş silahı olarak kullanmayı bırakın. Hemen, şimdi kadınlara acımasızca yapılan işkenceyi durdurun. Hemen, şimdi tüm Suriyeli kız kardeşlerimizi serbest bırakın. Bırakın evlerine dönsünler, bırakın ailelerine kavuşsunlar. Ve herkes İçin insanca yaşam istiyoruz. Suriye zindanlarındaki son kadın ve çocuk özgür oluncaya dek ayaktayız” dedi.
“Eşimin gözleri önünde bana işkence ettiler”
7 ay boyunca Suriye hapishanelerinde işkence gören ve zindanda eşini kaybeden Suriyeli kadın Mecit Çorbacı ise yaşadıklarını anlatarak, “Ben 7 ay boyunca yer altında tutuldum ve asla güneş göremedim. Eşimin gözleri önünde bana işkence ettiler. Çocuklarıma da gözlerimizin önünde işkence yapıldı. Bu sadece bizimle de sınırlı değildi. Zindanlarda binlerce insana bu işkencenin yapıldığını gördüm. Oradaki zulüm sadece kadınlarımızla da sınırlı değil. Çocuklar ve yetişkin erkeklere de bu işkenceleri sürekli yapıyorlardı. Ben hapishaneden bir şekilde çıkmayı başardım ama orada her gün binlerce insan işkence görmeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
İlgili Haberler
Kerkük’ün Türk kimliği değiştiriliyor!
Kartal Belediyesi kreşlerinde “Yes To Science” bilimsel eğitim projesi uygulanıyor
AYGAD Basının Problemlerini Gündeme Getirdi
Kayıt Dışı Korsan Çalışan Elektrikçilere Dikkat Edin
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Montaj Başvuruları Erişime Açıldı!
Kripto para Bitcoin haftaya yeni rekorlarla başladı