TÜKODER ( Tüketiciyi Koruma Derneği ) Genel Başkanı Aziz Koçal, yaptığı açıklama da;
“Tüketiciler, ödeyemedikleri tüketici kredileri ve kredi kartı borçları ve bozulan kredi sicilleri için çözüm bekliyor.
Kredi kartı ve tüketici kredisi borcunu zamanında ödeyemediği için icralık olanların sayısı giderek artmakta olup, son beş yıl içerisin de icraya verilen ve borcu halen devam eden vatandaş sayısı dört milyonu aşmıştır. Vatandaşın bankalar ve tüketici finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu 525 milyar liraya ulaşmış durumda, takibe alınan borç ise 22 milyara yaklaşmıştır.
Bu yılın ilk yedi ayında yaklaşık 900 bin vatandaş tüketici kredisi ve kredi kartı borcunu (ya da her ikisini birden) ödeyemediği için bankalar tarafından kara listeye alındı ve icra takibi başlatıldı.
Sürekli tüketime yönelik reklamlar ve tüketicinin gelirinin az olması, giderlerinin fazla olması nedeniyle aradaki açığı kapatmak için kredi kartına yüklenmesi, yada tüketici kredisi kullanması, gelir seviyesinin yükselmemesinden dolayı, kredi taksitlerini ve kredi kartı borçlarını ödeyemez duruma gelmeleri, tüketiciyi içinden çıkılmaz bir borç sarmalına sokmuştur. Vatandaşlarımız icra uygulamaları ile karşı karşıya kalmış kredi sicilleri bozulmuştur.
Sonuç; albenili reklamlar ile pazarlanan tüketim çılgınlığı ve kredi pazarlamaları, dağılan aileler, bozulan sosyal yaşamlar, gittikçe yoksullaşan ve temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan tüketiciler, toplumun kanayan yarası haline dönüşmüştür.
Ekonominin canlanması için şirketlere tanınan imtiyazlar, sicil afları ve teşvikler ne yazık ki tüketicilere tanınmamaktadır. Oysa Anayasanın 172 maddesi devlete tüketicinin korunması ve kollanması görevini vermiştir.
Merkez bankası ve kamu bankalarının faiz indirimi sonrası bir çok vatandaşlarımızdan derneğimize gelen telefon ve e-mail yolu ile içine düştükleri bu duruma bir çözüm yolu ve ve sicil affı taleplerini bildirmektedirler.
Bilindiği üzere Bankalar; takibe düşen kredi ve kredi kartı borçlarını kısa süre sonra çok ucuz bir fiyata varlık şirketlerine satmaktadır. Ve bilançolarına zarar olarak kayıt etmektedirler.
Toplumsal bir yara haline gelen bu sorunun yetkililer tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektir.
Ödenemez duruma gelen kredi kartları ve tüketici kredilerinin ana paraları tüketicinin gelir düzeyine göre ödenebilecek taksitlere bölünerek, faiz ve diğer ferilerinin silinerek, taksitlendirilmesini sağlayacak düzenleme acilen hayata geçirilmelidir. Aynı zamanda hiçbir kayıtlarda görünmeyecek şekilde vatandaşa sicil affı getirilerek, temiz bir sayfanın açılması da tüketicilerin acil ihtiyaçlar vukuunda kredi kullanmasını sağlayacaktır. Bu yolla bankalar varlık şirketlerine çok ucuza sattıkları kredi asıllarının geri dönüşünü sağlayacak, vatandaş ise varlık şirketlerinin baskısından kurtulmuş olacaktır. Bankaların ise bu yapılandırma için karşılık sorununun ise sadece bu uygulama ile ilgili sınırlı olmak üzere bir düzenleme yapılabilir.
Tüketicilerimize Tükenmeden tüketmek için, aşırı tüketimi körükleyen reklamlardan uzak durmalarını, bilinçli bir tüketici olarak, gelir ve gider dengelerini iyi kurmalarını, kredi kartlarını nakit para gibi görmemeleri, iş garantisi olmayan durumlarda kredi kullanmamalarını bir kez daha hatırlatırız” dedi.
İlgili Haberler