Kartal halkı yararına, kısa kısa göndermeler!..

Kartal Kaymakamı yerel basına neden yakın değil?

Evet sayın Kartal Kaymakamımız Hasan Bağcı, sadece resmi ve dini bayramlarda yerel basına yazılı bir davetiye göndermenin haricinde hiç diyalog kurmaz, bunu sorgulamak lazım. Sayın Kaymakamım kamu hizmeti yapan yerel basınla hiç mi işiniz olmaz, Kartal’ın toplumsal konularını yerel basınla paylaşmayı gereksiz mi görüyorsunuz. Toplumu ilgilendiren konularda bir kez olsun yerel basınla bir araya gelseniz de bazı konuları sizin ağzınızdan dinlesek, veya bir değerlendirmenizi Kartal halkıyla paylaşsanız.

Zira bu kentin mülki amirisiniz.

İLGİLİ HABER Karagümrük taraftarının hayali gerçek olur mu?

Görev süreniz dolacak daha bir kez olsun yerel basınla bir araya gelmediniz. Sadece bazı açılışlarda, o an da eğer basından kimse varsa haberde adınız geçiyor. Veya siz basınla bir araya geliyorsunuz da bizim haberimiz olmuyorsa bu da düşündürücü. Zira kentimizin etkili ve güncel bir yayın kuruluşuyuz, haberimizin olmaması mümkün değil.

Emniyet müdürümüzünde yerel basınla diyaloğu yetersiz.

Huzur ve güvenliği sağlamadaki başarısından dolayı Kartal polisini takdir ediyor ve gurur duyuyoruz. Onların sayesinde Kartal’ımız huzurlu bir kent. Fakat polis toplumla iç içe hareket ederken Emniyet Müdürümüzün de yerel basınla bir kez olsun bir araya gelmemesi yadırganacak bir durum. Toplum destekli polis projeleri uygulanırken okullarda veya halka yönelik yapılan toplantı vs. faaliyetlerinden yerel basın bilgilendirilmiyor. Ben de neden diye soruyorum. Polisin yaptığı bir çok faaliyet, toplum tarafından duyulması bilinmesi gereken faaliyetler iken Kartal polisi etkinlikler yapıyor. Eğer bir iki gazeteci tesadüfen veya bilerek çağırılmış ise halka yansıması da o kadar oluyor.

Oysaki sizin özel kalem diye bir biriminiz var ve Kartal’da yayın yapan yerel basın kurumlarının bilgileri mevcut. Herhangi bir faaliyetinizde her gazete davet edilir, bu mail veya telefon yoluyla olabilir, arkadaşlar da gelir takip eder haber yapar.

Toplum destekli polis diyoruz ama yerel basın yok, ihmal ediliyor. Başka ilçelerde polis müdürü en ufak bir toplantısında yerel basını telefon üstüne telefonla arıyor ki aman haber olarak yer alsın, Kartal’da ise kimin haberi olursa o takip ediyor.  

Gene de siz bilirsiniz, benden hatırlatması…

Bu hatırlatma diğer kurumlar içinde geçerli.

Bir çift söz de, Temurhan Yıldız beye …

Yerel basın üzerinden siyaset yapmayın…

Sayın Ak Parti Kartal İlçe başkanı Av. Temurhan Yıldız bey. Son zamanlarda bir çok defa şu sözü tekrarlayıp duruyorsunuz. “-Kartal Belediyesi yerel basını maaşa bağladı o yüzden yerel basın Ak Parti ile ilgili fazla bir haber yayınlamıyor.”

El insaf… Siz öncelikle muhalefet görevinizi hakkıyla yapında ondan sonra yerel basın üzerinden politika yapın. Ayıp yani…  Elle tutulur bir muhalafet örneği sergilediniz de hangi yerel basın yer vermedi. Önce aynaya birde icraatlarınıza bakınız lütfen

Neymiş efendim Kartal Belediyesi yerel basını maaşa bağlamışmış…

Eğri oturun ama doğru konuşun lütfen. Belediye yerel basına ilan bedelini gazetelerin ilan  fiyatları bazında tam ödüyor ve fatura karşılığı yapılan bir çalışmadır. Belediyenin yerel basına bakışı, kelimenin tam anlamıyla adaletli bir ilan çalışması şeklinde yapılıyor. Daha önceki belediye yönetiminin yerel basını görmezden gelen tavrına karşılık bu yönetim daha hakkaniyetli davranıyor.

Bu takdir edilecek bir uygulama. Zira, hem yerel basın sizlerin sesinizi duyurabilmek için vazgeçilmez bir araç –mecra, bunu herkes sizler de dahil her yerde dile getiriyor, yerel basının desteklenmesi gerekir deniliyor ama icraate sıra gelince tık yok. Altınok Öz başkan bu konuda takdire şayan bir davranış sergilemiştir. Yerel basın kendisini eleştirse de ilan çalışması konusunda ne vaad etmişse sözünde durmaktadır. 

Bir sözümüz de gazete basıp dağıtmaya çalışanlara…

Memlekette yerel gazete çıkarıp harçlık çıkarmaya çalışan kişilere de bir tavsiyemiz olacak. Onlara gazeteci demek için gazetenin okunur bir yanı olması gerekir, haber adına bir şeyler olması gerekir o sayfalarda. Ama ne arar. Gazete çıkaracağım, diye 20 – 50 – 100- TL gibi rakamlar için dilenciliğin farklı bir boyutunu sergilemekten vazgeçip başka iş ile anladığı yapabileceği bir iş ile ilgilenmeliler.

Toplum içerisinde – vaaay sayın basın… şeklinde itibar görmek için,  yerlerde takla atmanın sürünmenin de bir anlamı yok. Gazetecilik yapmak öyle kopyala yapıştırcılık demek değildir. Habercilik yapmak demektir, toplumun sorunlarıyla ilgilenmek gerekli durumlarda reaksiyon göstermek demektir.

Yerel gazetecilikte onurlu şekilde yapılmalı…

Haber hırsızlığı yapmak ta değildir. Başka gazeteci emek verir haber takip eder yayınlar, emek hırsızları da kopyala yapıştır yapar, aklı sıra işin kolayına kaçar uyanıklık yapar. Öyle yağma yok, bilmiyorsan öğreneceksin eğer öğrenemiyorsan da o zaman başka anladığın işi yapacaksın. Hem bilmiyorsun, hem yapamıyorsun, hem de kendini meslekte uzman olanla işini iyi yapanla aynı kefeye koyacaksın, olmaz arkadaş.

Belediyeden ilan alabiliyorsa sorun yok, eğer alamıyorsa olumsuz haber yapmak için çaba sarfeder. Gazete yayıncılığı yapacak olan kişi işin mali boyutunu iyi hesap edip başlamalı bu işe, yani reklam gelirini becerebilmek gerekir. Aksi halde farklı bir dilenci modeli veya tetikcilik meydana geliyor.

Buradan siyasileri, belediye basın birimlerini de, bu tarz girişimlere pirim vermemeleri konusunda uyarıyoruz.

Belediyelerin basın birimlerine gidip, –cebimde param, evimde ekmeğim yok bana ne olur ilan verinde isterse 100- Tl olsun … diye yalvarıyor, arkadaş yalvarmanın ağlamanın gereği yok.

Eğer yardım almak için para istiyorsan çalacağın kapı basın birimi değil, Sosyal Yardımlaşma biriminin kapısı olmalı. Git direk yardım iste ihtiyacım var de, devlet baba ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatıyor.

Fakat yerel basın adını kullanıp yerlerde sürünmeyin.

Sonuçta herkes işini en iyi şekilde yapmaya çalışmalıdır, hedef en iyi olmaya çalışmaktır.

Kenan Gülerci