SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kartal Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Türkmenler, Kerkük’te azınlık durumuna nasıl düşürüldü?

Yayınlanma:
ABONE OL

Bu sorunun cevabını, yaptığımız uzun ve zorlu bir saha araştırmaları neticesinde kısmen elde edebildik. Bu çalışmalar esnasında, 2021 Yılı Ekim ayında gerçekleşen Irak Seçimlerinde Türkmenlerin Irak Parlamentosu’na yeteri kadar milletvekili sokamadıklarının sebebi daha net anlaşılmış oldu.

Irak Türkmen Cephesi – Türkmen Hareketi yeniden yapılandırılmalıdır!..

Türkmenleri temsil eden siyasi partilerden oluştuğunu bildiğimiz Irak Türkmen Cephesi bir çatı kurum olarak biliniyor idi veya öyle lanse ediliyordu, meğer öyle değilmiş. Gerçekte ise, Irak Türkmen Cephesi Partisi adıyla Türkmen halkının tamamını temsil etmeyen fakat ITC (Irak Türkmen Cephesi) adının mirasını yiyen Türkmen halkına da kan kaybettiren halihazırda mevcut durumdaki 9 Türkmen Partisinden bir tanesi olarak faaliyet gösteren bir partidir. Yani tüm Türkmen halkını temsil etmiyor, bu gerçeğin altını çizerek  belirtelim…

ITC Irak Türkmen Cephesi Partisi’nin Genel Başkanı Erşat Salihi ve Yönetiminin (2021 yılı Mart ayına kadar yaklaşık 10 sene bu partiyi yönetti) sergilediği politikalar neticesinde son yapılan Irak seçimlerinde Türkmenler sadece iki (2) milletvekili kazanarak azınlık durumuna düşürülmüştür.

Türkmen siyasetinde ön cephede boy gösteren tecrübeli Milletvekili Erşat Salihi bu hezimetin yaşanmasında ne gibi bir rol üstlendi?

Detaylarıyla açıklıyoruz… 

-Evet geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, Kerkük üzerine son günlerde yapılmaya çalışılan kirli planlardan rahatsızlığını dile getirdiği konuşmasında, “Kerkük’ü peşmergenin eline ve emeline bırakmak için plan yapanlar aklını başına almalı, ateşle oynamaktan vazgeçmeli. Kerkük Türk’tür, Türkmenlerin canevidir. Dünya’da her şey olur ama Kerkük Türksüz olamaz”

Kerkük’ün statüsü ve tarihi dokusu üzerinde oyun kuranların, bu Türkmen kentini peşmergenin eline ve emeline bırakmak için plan yapanların aklını başına alması, ateşle oynamaktan vazgeçmeleri çağrımdır. Kerkük Türk’tür, Türkmenlerin canevidir” dedi.

Kıymetli Türkmen Beyi Sayın Devlet Bahçeli’nin de vurguladığı gibi Kerkük Türkmenlerin canevidir. Dolayısıyla bu topraklarda sergilenmeye çalışılan kirli oyunları görüyoruz, bu oyunları da yüce Türk Milleti bozmaya muktedirdir.

Bu anlaşma; Kerkük’te Türkmenleri azınlık durumuna düşürme hamlesidir!

Kerkük’teki etnik – mezhepler arası mutabakatı sağlayabilmek için Irak’ta her seçim döneminde yeni bir seçim yasası gündeme geldiği bilinmektedir.    

Irak’ta Kerkük Seçim Yasası’nın, 2021 seçimi öncesinde ve BM gözetiminde Kerküklü Kürt, Türkmen ve Arap temsilcileri (Milletvekilleri) tarafından anlaşarak düzenlenmesi ve sonra da Irak Parlamentosunda yine aynı temsilciler tarafından onaylanması sonucu, Kerkük Seçim Yasasına Türkmenleri azınlık durumuna düşürülmesi şeklinde uluslararası meşruiyet kazandırılarak seçimler yapıldı.  

Türkmenlerin aleyhine olan o belgede kimlerin imzaları var?

2021 Ekim seçimleri için hazırlanan Türkmen vekillerin de imzaları ile geçerlilik kazanan o belge Türkmen halkı için hezimete yol açmıştır. Kerkük’te faaliyet gösteren diğer bütün Türkmen Partileri, milletvekillerine Kerkük seçim bölgelerinin sınır ve kapsamları ile ilgili hemen hemen 11 farklı alternatif teklif sunmalarına rağmen Türkmen milletvekilleri (Erşat Salihi ve o dönemki Milletvekilleri) akıl almaz bir şekilde diğer (Kürt ve Arap) toplumların menfaatine fakat Türkmenlerin aleyhine olan belgeyi imzalamışlardır.

İşte o Kerkük’teki etnik- mezhepler arası mutabakat belgesi:

Kerkük’teki etnik- mezhepler arası mutabakat belgesinde şehir merkezi, mahalle ve köylerin isimleri yazılıdır. Rahimavı, Musella Mahallesi gibi, Dakuk Kümbet Köyü, Kerkük’ün kuzey ve doğu bölgesini Kürt Bölgesi şeklinde tahsis edilmiş. Batı ve Güneyinde Arapların yoğun yaşadığı Havice bölgesi olarak belirtilmiş.

Kerkük için seçim sonucu, 6 Kürt, 4 Arap ve 2 Türkmen milletvekili olarak gerçekleşti ve seçim yasasının Kerkük’teki etnik- mezhepler arası mutabakat sonucu ortaya çıktığı BM tarafından tescillendi.

Araplar, toplam 60 bin küsur oy ile 4 milletvekili çıkardı. Türkmenler ise 60 bin küsur oy ile biri ITC’den olmak üzere 2 milletvekili çıkardı.

Tuzhurmatu’da yaklaşık 80 bin Türkmen seçmene karşın 40 bin Kürt seçmeni bulunuyor. Türkmenler değil, Kürtler parlamentoya bir milletvekili gönderdi.

Yani sahada kazanılmış mücadelenin masa başı oyunlarıyla kaybedilişinin tezahürü yaşanmış oldu.

Kerkük üç bölgeye bölünmüştür, yüzde yüz Türkmen olan ilçe köy ve mahallelerdeki Türkmen nüfusu bölünerek Arap ve Kürt Bölgelerinde gösterilmiştir.

Akıllara şu soru geliyor. Hangi mantıkla bu belge imzalanmıştır? Bu duruma itiraz eden diğer Türkmen siyasi parti temsilcilerinin itirazları neden dikkate alınmadı, neden görmezden gelindi?

Türkmen Milletvekilleri bu haksızlığa karşı veto hakkını kullanmayı tercih etmedi mi?

Nüfus oranlarındaki Türkmen sayısına bakınca bu işin altında nasıl kirli bir oyun oynandığı anlaşılıyor?

Türkmen yurdu olan Kerkük’te Türkmenler, siyasi temsilcilerinin yanlış politikaları yüzünden mi azınlık durumuna düşürüldü.

Kerkük’teki etnik- mezhepler arası mutabakat belgesinde şehir merkezi, mahalle ve köylerin isimleri yazılıdır. Rahimavı, Musella Mahallesi gibi, Dakuk Kümbet Köyü, Kerkük’ün kuzey ve doğu bölgesini Kürt Bölgesi şeklinde tahsis edilmiş. Batı ve Güneyinde Arapların yoğun yaşadığı Havice bölgesi olarak belirtilmiş.

Bu seçimde Türkmenler iki (2) milletvekili çıkardı. Yerleşim yerlerindeki Türkmen nüfusunun yüzdelik % oranlarına bakınca nasıl bir kirli oyunun oynandığı çok net görünüyor.

1. nci Bölge: Burada 5 milletvekili çıktı. 4 Milletvekili Kürt, 1 Milletvekili Arap

Yani Kerkük seçimde 3 bölgeye bölündüğünden bu bölgeden Türkmenler milletvekili çıkaramadı.

2. nci Bölge

Önceki seçimde Türkmenler 4 milletvekili çıkarmıştı.

Türkmen Cephesi yeniden yapılandırılmalıdır

Türkmenleri temsil eden Dokuz (9) Türkmen Partisi mevcut

Türkmen halkını temsilen faaliyet gösteren dokuz (9) tane siyasi parti var ve bu partilerin içinde devlet tecrübesi olan milletvekilliği yapmış, bakanlık yapmış, bürokratlık yapmış yaklaşık 35 – 40 tane siyasi deneyimi olan farklı isimler mevcuttur. Bu tecrübeli isimlerden faydalanılarak Türkmen Cephesi yeniden yapılandırılmalıdır. Yani şuan Milletvekili olan Erşat Salihi Türkmen halkının tamamını temsil etmemektedir.

Irak Türkmen Cephesi Partisi Genel Başkan Hasan Turan, (Erşat Salihi’den sonra ), Türkmeneli Partisi Genel Başkanı Riyaz Sarıkahya, Irak Türkmen Adalet Partisi Genel Başkan Sabah Mehmet, Irak Türkmen Karar Partisi Genel Başkanı Kerim Zeynel, Türkmen Halk Partisi Genel Başkanı Turhan Müftü (Eski Bakan), Türkmen Vefa Hareketi Genel Başkanı Feryat Tuzlu, Türkmen Milliyetçi Hareketi Genel Başkanı Hüsamettin Türkmen, Türkmen İslami Birliği Genel Başkanı Casim Mehmet (Eski Bakan), Irak Türkmen İrade Partisi Jale Neftçi.

Türkmen siyasetinde aktif rol alan ilk siyasi parti ise Türkmeneli Partisi olmuştur. Siyasi projeleri ve en fazla aktif örgütlenme çalışmasına sahip olan parti Türkmeneli Partisi’dir.

Kerkük’e tarafsız bir soruşturma heyeti gönderilmelidir

Bu tabloya bakınca Kerkük’e Türkiye’den acilen tarafsız bir soruşturma heyeti gönderilmelidir, bu heyet Türkmen halkını Türkmen kuruluşlarını bizzat sahada ziyaret ederek gerçekleri öğrenmek adına Türkiye’den gönderilen yardımların nasıl dağıtıldığı nerelere ve kimlere harcandığı soruşturmalıdır. Özellikle bu soruşturma heyeti tarafından mutlaka sahada Türkmen halkıyla görüşmeler yaparak sağlıklı bilgi elde edilmelidir.

Erşat Salihi tribünlere mi oynuyor?

ITC Başkanlık görevinden ayrılan yada ayrılması istenen Erşat Salihi neden bugünlerde Türkiye’de kendisini ön plana çıkarma peşine düştü. Hergün bir takım etkinliklerde boy gösteriyor, bir gün Ayasofya’da poz verirken bir gün Sakarya’da Kerkük konulu panele katılıyor.

Türkmenlerin öz yurdu olan Kerkük’te, siyasi faaliyetleri bakımından yıllardır ön cephede aktif rol oynayan Milletvekili Erşat Salihi’nin, yaşanan bu kötü tabloda varsa sorumluluğu sorgulanmalıdır.

Hatta Salihi’nin temsil ettiği Türkmen Cephesi Partisi Başkanlığından ayrılmak zorunda bırakılmasının sebepleri de araştırılmalıdır? Türkmen halkı Erşat Salihi’den rahatsızlıklarını fırsat bulduğu her ortamda dile getirmektedir.

Türkiye tarafından yaklaşık 3 Milyon Türkmen halkına ulaştırılmak üzere gönderilen yardımlar Erşat Salihi ve yakın çevresi tarafından Türkmen halkına adil bir şekilde ulaştırılmadı mı, detaylı olarak araştırılmalıdır?

Kendisi de bir siyasi partinin genel başkanı olmasına rağmen kendini Türkmenler’in tek lideri olarak görüp hala da öyle göstermektedir. Yapılan araştırmalara göre ITC Partisinin ilgi çekebilecek siyasi ve sosyal projesinin olduğu bilinmemektedir. Irak parlamentosunda Türkmenlerin menfaatine yönelik her hangi bir yasa çıkarılmasına katkı sağlamadığı gibi, Türkmenleri temsil eden diğer aktif siyasi partileri görmezden gelerek, demokratik çoğunluğun önü kesilmiştir.

Bu konuların soruşturulması ve elde edilecek bilgiler doğrultusunda yeni bir strateji belirlenmesi gerekiyor.

Türkiye’nin verdiği desteklere rağmen Türkmen halkı yaşadığı coğrafyada hem alan hakimiyetini hem de siyaseten kan kaybediyorsa bu durum ciddi ciddi sorgulanmalıdır.  

Mavi Vatan tezi, Türkmeneli’ni de kapsar!

Türkmen kardeşlerimizin mavi zemin üzerinde ay yıldızlı bir bayrağı var. Yani bu topraklar, üzerinde yaşayan Türkmen kardeşlerimizin vatan toprağıdır. Emekli Tümamiral Cihat Yaycı Paşanın “Mavi Vatan” tezi bu topraklara da uzanmaktadır. Mavi Vatan sadece akdenizdeki deniz alanlarımızla sınırlı olamaz, Türkmen kardeşlerimizin yaşadıkları Bayır Bucak’tan Mendeli’ye kadar bu topraklar da  “Mavi Vatan” sayılır.

Sesli Makale için;

Selametle kalınız…  

author avatar
Kenan GÜLERCİ

İlgili Haberler