*Türkiye, başarısızlıkları ispatlanan Türkmen siyasetçilerle yola devam edemez…
*Ankara’nın siyasi aklı, direkt Irak’taki Türkmenler ile diyalog/bağlantı kurmalı ve geriye dönük son beş yılın değerlendirmesini yapmalıdır…
*Türkmenler için oluşturulan göstermelik ve içi boşaltılmış kurum ve kuruluşlarla Kerkük meselesindeki duruşunu sürdüremez…
Bu yazımızda, yukarıdaki sözlerle Türkmenlerin bugünkü durumunu dile getiren, Kerkük doğumlu Irak Türkmen Cephesi’nin Kurucu Üyesi ve halen Yürütme Kurulu Üyesi de olan Dr. Hicran Kazancı’nın kaleme aldığı çok çarpıcı bir yazısına yer vereceğiz.
Dr. Kazancı, “Irak Parlamento Seçiminin yapıldığı 10 Ekim 2021 tarihi için tasarlanan seçim kanunu hazırlık aşamasındayken Irak Türkmen Cephesi (ITC) eski başkanı, sosyal medyaya düşen bir ses kaydında söyle konuşuyordu: “Türkmenler Kerkük’te 300 bin nüfusa sahip azınlık unsurdur, nüfus olarak Kürt ve Araplardan sonra gelir.” Söz konusu ses kaydının internet medyası üzerinde yayınlandığı dönemde, Kerkük başta olmak üzere diğer “tartışmalı bölgeler” diye bilenen coğrafya üzerinde Birleşmiş Milletler gözetiminde Kürt, Türkmen ve Araplar tarafından bir seçim yasa tasarısı üzerinde mutabakat sağlanması için gizli görüşmeler devam ediyordu. Seçim yasa tasarısı üzerinde sağlanan mutabakat, Irak Parlamentosunda, başta eski ITC başkanı olmak üzere dönemin diğer Kerkük Türkmen milletvekillileri tarafından da oylanarak yürürlüğe girdi.
10 Ekim 2021 tarihinde yapılan Irak Parlamento seçiminin resmî sonuçları açıklandığında, ITC eski başkanının ses kaydına uygun bir sonuç gerçekleşti. Başka bir deyişle, Türkmenler Kerkük’te resmi olarak azınlık konumuna düştü. Yani, Kerkük’ün Türkmen şehri olmadığı, Irak resmi makamlarının yanı sıra BM başta olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşlarca resmileşti. Bu, seçim sonuçlarının Irak’taki Türkmenlerin “gerçek” nüfus oranı olarak, başta Irak olmak üzere uluslararası platformlarda delil olarak kabul edilmesi anlamına gelmektedir.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden önce, Irak Yüksek Federal Mahkemesi (IYFM) tarafından kuzey bölgesinden ihraç edilen petrollerin Irak Merkezi Hükümetinin denetiminde ve kontrolünde olmasını öngören kararı (2007’den itibaren ihraç edilen petrolün gelirlerinin Bağdat’ta iade edilmesini de kapsar) 15 Şubat 2022 tarihinde onaylandı. Böylece Irak petrol sektörünün petrol ihracını tek elden gerçekleştirilmesi sağlanmıştır. Yani Irak, Rusya’nın Ukrayna işgali ile ortaya çıkan yeni uluslararası düzendeki yeni enerji politikasına katkı sağlama/parçası olma bağlamında önceden hazırlık yapmıştır.
Diğer taraftan 22 Şubat 2022 tarihinde, Irak Yüksek Federal Mahkemesi, Yezidilerin Irak parlamentosundaki temsil hakkının Irak’taki nüfus oranına uygun şekilde artırılması kararını onaylamıştır. Böylece Yezidilerin sandalye hakkı, 1 milletvekilinden 5 milletvekiline yükselmiştir. Bu, Hristiyanlara tanınan kota seviyesindedir.
1 Mart 2022 tarihinde, Kürt Parlamentosunda temsil edilen KDP hariç tüm Kürt partileri, “azınlıklara” tanınan kotaların azaltılması yasa önerisini sundular. Söz konusu öneriye göre, Türkmenlere tanınan beş kişilik kotanın üçe, Ermeni 1+5 Kildoaşuri’ye tanınan altı kotanın beşe düşürülmesi öngörülmektedir. Bu önerinin yasalaşması, orta veya uzun vadede gerçekleşme olasılığı yüksektir. Irak Türkmenlerinin varlığı ile ilgili olan ve yukarıda zikredilenler ile Kuzey Irak parlamentosundaki son gelişmeler, Irak’ın üçüncü ve kuzey bölgesinin de ikinci ana unsuru olan Türkmenlerin diğer azınlıkların altına düşürülerek, ülkedeki ana unsur konumunu iptal etmektedir.
Türkiye’nin derin stratejisini, bekası ve milli güvenliğinin sigortası olan Kerkük meselesi, Türkiye gündeminin merkezine oturtulan başkanlık, güçlendirilmiş parlamento, zam gibi meselelerin gölgesinde kalmamalıdır. Türkiye, başarısızlıkları ispatlanan Türkmen siyasetçilerle yola devam edemez ve Türkmenler için oluşturulan göstermelik ve içi boşaltılmış kurum ve kuruluşlarla Kerkük meselesindeki duruşunu sürdüremez. Ankara’nın siyasi aklı, direkt Irak’taki Türkmenler ile diyalog/bağlantı kurmalı ve geriye dönük son beş yılın değerlendirmesini yapmalıdır” dedi.
Dr. Hicran Kazancı Kimdir?
1965 Kerkük doğumludur Hicran Kazancı, ilk, orta ve lise öğrenimini Kerkük’te tamamlamıştır. Musul Üniversitesi’ne devam etmiştir.
1995 yılında, Hicran Kazancı yüksek lisans ve doktora eğitimlerini Türkiye Cumhuriyeti tarafından Türk Devletleri ve Topluluklarına sağlanan eğitim programı çerçevesinde devam ettiği Ankara Üniversitesi’nden elde etmiştir. Eğitimini 2003 yılında tamamlamıştır.
Hicran Kazancı Türkiye’de öğrenimini sürdürürken aynı zamanda Irak Türkmen Cephesinin farklı kademelerinde faal görevlerde yer aldı; Türkmeneli Öğrencileri Birliği Genel Sekreterliği ve ITC Ankara Temsilciliği Temsilci Yardımcılığı ve siyasi danışmanlık yapmıştır.
2005 -2007 yılları arasında bölgede ITC Başkanlığı’na danışmanlık ve ITC Dış İlişkiler Sorumlusu olarak görevlerinde bulunmuştur.
Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’deki üniversitelerde çeşitli kısa ve uzun dönemli sertifikalı eğitim programları tamamlamıştır. Dr. Kazancı Temmuz 2010 tarihinde Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi olarak atanmıştır.
Şubat 2019 tarihinde, Kerkük merkezli Irak Türkmen Cephesi’nin Yönetim Kurulu Üyesi Olarak görev yapmaktadır.
Erşat Salihi’nin İran yanlısı ve ayrımcılık politikalar uyguladığı gerekçesiyle şuan yönetim ile birlikte hareket etmemektedir. (2021 Mayıs ayında Erşat Salihi başkanlıktan alındı)
Irak Türkmen Cephesinin Kurucu ve Yürütme Kurulu Üyesi olan Dr. Hicran Kazancı evli ve bir kız çocuğu babasıdır.
İlgili Haberler
Emeklilikte Tarihe Takılanlar Derneği Devlet Bahçeli’yi makamında ziyaret etti
Maltepe’de Cumhuriyet’in 101’inci yılı coşkuyla kutlandı
Cumhuriyet’in 101. Yıl Dönümü Kartal’da Bengü konseriyle Coşkuyla Kutlandı
Kartal Belediyesi’nde Grev Pankartı Asıldı Grev Resmen Başladı
Tuzla’da Cumhuriyet Bayramı kutlamaları coşkuyla gerçekleştirildi
Kayıp Etmeye Mahkûm Olan Tutarsız Türkmen Politikası