SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Öğretmen Açığının 210 Bin Olduğu Neden Gizleniyor?

Yayınlanma:
ABONE OL
Öğretmen Açığının 210 Bin Olduğu Neden Gizleniyor?

Öğretmen açığı ülkemizde eğitimin en önemli sorunlarından birisidir. Ancak öğretmen açığı konusunda Milli Eğitim Bakanlığı’nda sürekli farklı rakamlar dillendirilmekte ve kamuoyu yanıltılmaktadır.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 24.11.2009 tarihinde yaptığı açıklamada 76 bin 721 öğretmen açığı olduğunu söylemişti. Oysa Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2009 iç denetim raporunda öğretmen açığının 133 bin 317 olduğu belirtildi. Milli Eğitim Bakanlığı 24.05.2010 tarihinde de açık norm kadro sayısını 141 bin 293 olarak ilan etti. Ancak 19.06.2010 tarihinde Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu öğretmen açığı konusunda yine farklı bir rakam verdi. Bakan’ın açıklamasına göre öğretmen açığı 78 bin 321. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

Norm kadro açığı 141 bin 293 olduğuna göre, bu rakama 70 bin Sözleşmeli Öğretmeni de eklediğimizde kadrolu öğretmen ihtiyaç sayısı 211 bin 293 etmez mi? Sayın Bakan yeni ihdas edilen 70 bin öğretmen kadrosunu atama yapılmadan öğretmen almış gibi mi görüyor? Biz mi hesap bilmiyoruz, yoksa Sayın Bakanı birileri mi yanıltıyor?

Bakanın bir milletvekilinin yazılı soru önergesine verdiği cevap basına yansıyan yönüyle şöyle:

“4 Mayıs 2010 tarihli MEBBİS Norm İşlemleri Modülü verilerine göre, bakanlığa bağlı resmi eğitim kurumlarının 78 bin 321 öğretmen ihtiyacı bulunduğunu ifade etti. Çubukçu, “Net öğretmen ihtiyacı sayısının, modülde yapılan norm güncellemeleri ile mevcut öğretmenlerden eğitim kurumu yöneticiliğine atananların özlük durumundaki güncellemeler nedeniyle sürekli değişiklik gösterdiğini” bildirdi. Bakanlıktaki öğretmen açığının bu yıl yapılacak atamalarla bir ölçüde giderilmeye çalışılacağını ifade eden Çubukçu, Haziran ayındaki 10 bin kişiye ilave olarak, Ağustos ayında da 30 bin öğretmenin atamasının yapılacağını kaydetti. Bakan Çubukçu’nun verdiği bilgiye göre, Mayıs ayı itibarıyla en fazla öğretmen ihtiyacı rehber öğretmenlik alanında bulunuyor. Bu alanda 24 bin 331 öğretmene ihtiyaç var. Rehber öğretmen açığını İngilizce, sınıf öğretmeni, din kültürü ve ahlak bilgisi, bilişim teknolojileri öğretmeni açığı izliyor. İngilizce alanında 11 bin 874, sınıf öğretmenliğinde 11 bin 221, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğinde 11 bin 101, bilişim teknolojileri alanında ise 10 bin 100 öğretmen açığı bulunuyor. Öğretmen ihtiyacının en fazla görüldüğü kentlerde 24 bin 484 kişi ile İstanbul ilk sırada yer alıyor. İstanbul’u 5 bin 976 öğretmenle Şanlıurfa, 5 bin 556 öğretmenle Bursa izliyor. Adana’da 5 bin 192, İzmir’de 4 bin 956, Gaziantep’te 4 bin 531 ve Ankara’da 4 bin 438 öğretmen ihtiyacı bulunuyor. Öğretmen açığı olan illerin son üç sırasında ise Tunceli (194), Kırşehir (265) ve Kilis (313) yer alıyor”.

Yaklaşık 210 bin öğretmen açığı şu anki fiziki şartlara göre oluşan açıktır. Bütün okullar tekli eğitime geçtiğinde ve sınıf mevcutları 30 sayısının altına indiğinde bu rakam en az 300 bine çıkacaktır. Nitekim OECD ülkeleri baz alındığında, Türkiye’de öğretmen açığının çok fazla olduğu ortaya çıkmaktadır. Örneğin yaklaşık 210 bin açığa ilaveten İsviçre baz alındığında ülkemizde öğretmen açığı ilköğretimde 225 bin 586, ortaöğretimde 98 bin 944 olmak üzere toplam 324 bin 530; Finlandiya baz alındığında ülkemizde ilköğretimde öğretmen açığı 216 bin 102, ortaöğretimde 70 bin 931 olmak üzere toplam 287 bin 33; İspanya baz alındığında ülkemizde öğretmen açığı ilköğretimde 288 bin 344, ortaöğretimde ise 157 bin 48 olmak üzere toplam 445 bin 392’dir.

Görüldüğü üzere öğretmen açığı ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’nın verdiği dört farklı rakam bulunmaktadır. Dolayısıyla öğretmen açığının tam olarak ne kadar olduğu bir muammadır.

Şimdi kamuoyu bu farklı rakamlardan hangisine inanacaktır?

Kim doğruyu söylemektedir? Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu mu, yoksa Milli Eğitim Bakanlığı’nın verileri ve raporları mı?

Bakan Çubukçu’nun açıkladığı öğretmen açığı ile Bakanlığı’nın açıkladığı öğretmen açığı arasında niye çelişki vardır?

Bakan Çubukçu, kendi Bakanlığı’nın yayınladığı öğretmen açığı sayılarından bihaber midir? Türkiye’de öğretmen açığı tam olarak ne kadardır?

Ortada farklı rakamların dolaşması skandal değil de nedir?

Türk Eğitim-Sen olarak Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun öğretmen açığını net bir şekilde ortaya koymakta tereddüt yaşadığını düşünmekteyiz. Oysa öğretmen açığı konusunda Bakan Çubukçu şeffaf olmalı, açığı az göstermek gibi bir gayret içine girmemelidir. Aksi takdirde bu durum hem Bakanlığın kamuoyundaki itibarını zedeleyecek, hem de Bakan Çubukçu’nun güvenirliliği sorgulanacaktır. Zaten Bakan Çubukçu sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi konusunda verdiği sözü yerine getirmeyerek, kamuoyu nezdinde güven kaybetmiştir. Bu durum Bakan’ın daha tartışmalı hale gelmesine neden olacaktır.

           Eğitimciler şu anda Milli Eğitim Bakanı Çubukçu’dan acil açıklama beklemektedir. Bakan Çubukçu, öğretmen açığına ilişkin farklı rakamların nasıl oluştuğunu ve neye göre bugün 78 bin 321 öğretmen açığı olduğunu açıklamalıdır. Bakan Çubukçu şu anda 370 bin öğretmen adayını ve Eğitim Fakültelerinde ve Fen-Edebiyat Fakültelerinde okuyan yüz binlerce genci hayal kırıklığına uğratmış ve umutsuzluğa sürüklemiştir. Bu noktada Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun yapması gereken, öğretmen açığını doğru bir şekilde kamuoyuyla paylaşmak ve öğretmen açığını kapatmaya yönelik öğretmen alımı yapmaktır. Bakanlık öğretmen açığını gizleyerek ya da öğretmen açığının fazlalığını görmezden gelerek, bir şey elde edemez. Ayrıca öğretmen açığı her yıl 30 bin, 40 bin öğretmen atayarak kapatılamaz.

           Bugün yeni mezunlarla birlikte 370 bin öğretmen adayı atanmayı beklemektedir. Tüm bunlar göz önüne alınmalı, beklentilere uygun ve öğretmen açığını giderecek ölçüde alım yapılmalıdır. Öğretmenlere ihdas edilen 70 bin kadro 2010 yılı içinde kullanılmalıdır. Hatta 2010 yılında 70 bin kadroya ek olarak 30 bin kadro daha tahsis edilmeli ve 2010 yılı bitmeden en az 100 bin öğretmen ataması yapılmalıdır. Eğitimi öğretmensiz sürdürmek mümkün değildir. Bunu hala görmüyor musunuz?

Türk Eğitim-Sen

İstanbul Bölge Başkanı

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]