SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

EĞİTİMDE ÖNÜMÜZE DÜŞEN ŞAPKA

Yayınlanma:
ABONE OL
EĞİTİMDE ÖNÜMÜZE DÜŞEN ŞAPKA

Günümüz dünyasında eğitim alanında, bilimde belli bir standardı ve başarıyı yakalayamayan ülkelerin refaha erişmesi, ekonomik olarak büyümesi, ilerlemesi mümkün değildir.

Eğitimine çeki düzen veremeyen ve ileri dünya standardına getiremeyen ülkeler tek bacakla koşmaya çalışanlar gibi bir noktada tıkanır kalırlar, ilerleyemezler.

2000 yılından beri OECD Eğitim Direktörlüğü her üç yılda bir PISA adı altında tüm dünyada eğitim alanında referans olan, ülkelerin eğitim sistemlerinin ve seviyelerinin uluslararası karşılaştırmada nerede durduğunu göstermek amacıyla çalışmalar yapmaktadır.

Bu çalışmalarda 15 yaş grubu öğrencilerinin matematik, fen bilgisi, problem çözme ve okuma dallarında yetenek ve bilgi birikimleri test edilmektedir.

Konuya girmeden önce bu sınavlara üç kere katılan ülkemizin her seferinde sondan ikinci olduğunu söylemek zorundayım. 2003 ve 2006 yıllarında 30 OECD ülkesi arasında Türkiye 29., 2009 yılında 33 OECD ülkesi arasında Türkiye 32. Sırada yer almaktadır.

Daha kötüsü OECD Ülkeleri arasında yar almayan ve PISA’ya katılan diğer ülkeler de değerlendirmeye alınınca ülkemizin yeri daha aşağılara düşmektedir.

PISA testi ve sonuçları tüm ülkelerde eğitim politikalarının ve eğitim sistemlerinin varsa eksiklerini, hatalarını ortaya koyması açısından çok büyük itibar görmektedir ve ülkelerin eğitim politikaları bu sonuçlara bağlı değiştirilmektedir.

Ülkemizin de katıldığı 2003 yılına ait PISA sonuçları belli olunca Milli Eğitim Bakanı tarafından yapılan açıklamada; Türk Eğitim Sisteminin dünyadaki bilimsel ve ekonomik gerçeklere duyarlı bir yapı taşımadığı, mevcut müfredat içeriği ile bu sınavlarda OECD ortalamalarının altında bir sonuç alınacağının bilindiği belirtmiştir. Bakan; yapılacak olan müfredat ve sistem değişiklikleriyle sonraki PISA testinde önemli merhaleler kaydedileceği söylemiştir.

2003 yılı sonuçları için Dışişleri Bakanlığı da bir açıklama yapmış, başarısızlığımız ve bunun sebeplerini ortaya koymuştur. Bu açıklamada ülkemizin temel eğitim sisteminin eksikliklerini objektif bir şekilde ortaya koyan bu testlerin önemi belirtilmiş ve ileriye dönük temel eğitim politikalarına ve uygulamalarına ışık tutması açısından bu testlerin değer taşıdığı söylenmiştir.  

Bugün 2003’ten bu yana altı yıl geçmiş ve ülkemiz adına hiçbir şey değişmemiştir. Bakanlar değişmiş, altı ayda bir sistem değişmiş ama ülkemiz eğitimde dünyanın gerisinde kalmaya devam etmiştir.

Her PISA testi sonucu OECD tarafından açıklanınca bu konuyu gündeme getirmeye çalışan biri olarak PISA sonuçlarının hükümetler dâhil Türk toplumunda her hangi bir spor karşılaşması kadar bile önem arz etmemesinden büyük üzüntü duymaktayım. Böylesi bir milli meselenin göz ardı edilmesi, eğitimin siyasete, popülizme kurban edilmesi ülkemiz ve insanımız için çok acıdır.

Nasıl acı olmasın ki; bu sonuçlarla öğrencilerimizin problem çözme becerisi, okuma anlama, metinler arası ilişki kurma, fen bilgisi, matematik gibi temel konularda dünya standardının çok altında olduğu görülmektedir.

Yine bu testler ülkemizde bölgeler, okullar ve öğrenciler arası gelir uçurumunun da eğitim sistemimizin gelişmiş ülkeler seviyesine erişememesinde çok önemli bir faktör olduğunu ortaya koymaktadır.

Demek ki; biz çocuklarımızı yıllardır kendi aralarında yarıştırırken, aralarından birinciler seçerken diğer ülkeler almış başını gitmiş.

Dünyada ekonomisi üst seviyelerde olan ülkelere baktığımızda önce eğitim problemlerini çözmüş olduklarını görürüz. Mesela Çin, mesela Japonya, mesela Kore ki bütün bu ülkeler bu testlerde ilk sıralarda yer almaktadırlar.

Ülkemizde yaşanan gelir dağılımdaki adaletsizliğin, uçurumun altında yatan temel sebebin de eğitim sistemimizdeki adaletsizlik ve başarısızlık olduğunu da unutmayalım.

Kısaca hiçbir başarı tesadüf değildir ve eğitimsel bir alt yapısı vardır. Kısaca Çin mucizesi, Japonya mucizesi denen şey bu ülkelerin eğitim problemlerini aşmış olmalarıdır.

AHMET BERHAN YILMAZ

OECD: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı

PISA: OECD Eğitim Direktörlüğü Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı

author avatar
Ahmet Berhan Yılmaz

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]