SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

En Ağır İşçilik Anneliktir

Yayınlanma:
ABONE OL
En Ağır İşçilik Anneliktir

Anne sevgisi, çelişkiler ve çekişmelerle yazılmış insanlık tarihinin, çelişmediği ve çekişmediği tek ortak noktasıdır. Hiçbir inanç, hiçbir felsefe, hiçbir din yoktur ki; temeline anne sevgisini koymasın. Annelik, insanlığın ulaşabileceği en doruk noktadır. Öpmeye kıyamadığı yavrusunu, vatana hizmet etsin diye, gözünü kırpmadan gönderen bir annenin erdiği noktaya ulaşabilecek bir kişi daha yoktur.

Gittikçe olumsuzlaşan ekonomik şartlar altında hem çalışan hem evlat yetiştiren, yozlaşan kültürel şartlar karşısında vakarını bozmayan, Amine Hatunlardan, Nene Hatunlardan devraldığı iffet bayrağını dalgalandıran, çocuklarına helalden ve doğrudan başka bir şey öğretmeyen, Türk Milletinin temel direği anneler ne yücedir!

Bu vatan için çalışan, üreten ve savaşan bütün evlatların anneleri ne yücedir! Kanlarıyla bayrakları bayrak yapan, mezar taşlarıyla bu vatana Türk mührünü vuranların anaları ne yücedir! Başta bu vatana şehit yetiştirenler olmak üzere, tüm annelerin anneler günü kutlu olsun! Bizim için yılın annesi, tüm şehit analarıdır.

 

Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi olarak Anneler Günü öncesinde, kamuda çalışan annelerin gündelik hayatını araştırdık. Çalışan kadınlar üzerinde yaptığımız anketle, iş ve anneliğin birlikte yürütülmesinde yaşanan sorunları ortaya koymaya çalıştık.

 

Toplam 538 kamu çalışanı üzerinde gerçekleştirdiğimiz ankette birebir görüşme yöntemini kullandık ve deneklerin soruları diledikleri şekilde cevaplamaları istedik.

 

Buna göre çalışan annelerin çocukları ile en büyük sorunu, sabah işe giderken ve akşam uyku saati geldiğinde yaşadıkları ortaya çıktı. Çalışan annelerin %32.3’ü sabah çocuklarından ayrılırken sorunlar yaşıyor. Çocukların uyku saati geldiğinde de çocuklarının kendilerinden ayrılarak uyumayı reddettiğini belirten annelerin oranı ise %30.7.

 

Ankete göre çalışan kadınların en büyük sorunu ise kendilerine ve çocuklarına yeterince zaman ayıramadıklarını düşünmeleri. Çalışan kadınların %85.1’inin kendilerine yeterince zaman ayıramadığını belirttiği ankette, “çocuklarıma yeterli zaman ayıramıyorum” diyen annelerin oranı %63.2.

 

Ayrıca, çalışan kadınların çoğunlukla ailelerinin yakınında yaşamayı tercih ettiği ortaya çıktı. Buna göre çalışan annelerin %53.9’u ailesinin yakınında bir evde oturuyor.

 

Yapılan ankette annelerin, çocuksuz kadınlara oranla daha fazla güvenceye ihtiyaç duyduğu sonucuna ulaşıldı. “Güvenceli bir çalışma yaşamı istiyorum” diyen kadınların oranı %65.2 iken, bu oran çalışan annelerde %75.3’e kadar çıkıyor. “En büyük korkum çocuklarıma iyi bir gelecek sağlayamamak” diyen annelerin oranının %17.8 olarak ölçüldüğü ankette; kamu işyerlerinde baskı gördüğünü belirten kadınların oranı da %62.8 olarak belirlendi.

 

Anket sonuçları anneliğin, işlerin ağırı ve en zoru olduğunu ortaya koydu. Böylesine ağır iş yükü ve sorumluluk gerektiren bir işin yanında bir de evinin geçimine katkıda bulunmak için çalışmak zorunda kalan annelerin üzerindeki yükü hafifletmek, erkekler kadar; hükümetlerin de görevidir. Ailenin yapısında ve çocuk eğitiminde yaşanan aksaklıklar ileride toplumsal boyutta sarsıntılara yol açabilir. Bir çocuğun, ilk öğretmeni annesidir. Bu nedenle devletin annelere sahip çıkması, özellikle çalışan annelere yönelik tedbirler alması ve annelerin yaşadığı sorunların, geniş çaplı olarak ele alınması gerekmektedir. Bizler, anneliğin en ağır işçilik ve en kutsal meslek olduğuna inanıyoruz. Bu vesile ile tüm annelerin anneler gününü kutluyoruz.

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

 

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Genel
09 Nisan 2024
Tatil Fotoğraflarınız: Hırsızlara Davetiye mi, Keyifli Anılar mı?

Sosyal Medyanın Hırsızlık İstatistikleri Üzerindeki Etkisi Son yıllardaki istatistikler, bayram ve ara tatiller gibi yoğun dönemlerde artan hırsızlık vakalarına dikkat çekiyor. Ancak bu artışın arkasında yalnızca geleneksel yöntemlerin değil, aynı zamanda dijital dünyanın etkisinin de olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, hırsızlar giderek daha sofistike ve planlı bir şekilde işlerini yürütüyorlar. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, […]

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]