SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Bizler çok şanslı bir nesiliz!

Yayınlanma:
ABONE OL
Bizler çok şanslı bir nesiliz!

1980 yılında 12 yaşında idim. Erzurum Şair Nef’i Orta okul 1. sınıfa gidiyordum. 50 Yıl caddesinde Başak Evler vardır, Başak camiinin yanındaki sokakta oturuyorduk.

Bir sabah evden ekmek almak üzere çıktım sokağın öbür tarafı olan caddeye geçemedim.

Elinde tüfekle cadde ortasında bekleyen bir asker beni geri çevirdi. Yasak yasak git evine. Çok şaşırmıştım, kendi kendime soruyordum acaba niye asker burada duruyor. Neyse geri gittim sokağın öteki çıkışından diğer caddeye gidip daha uzak olan fırından ekmek almak için ilerlerken, bir baktım bu cadde de tüfekli askerler var. Onlarda aynı şekilde beni geri çevirdiler.

Çaresiz eve geri döndüm evdekilere durumu anlattım, abilerim merak ederek dışarı çıktılar fakat tabii ki onlarda aynı muamele ile karşılaşıp eve geri geldiler.

Sonra evde televizyonda TRT ekranlarında asker konuşmalarını sıkça dinler olduk.

12 Eylül darbesi ile ilgili ilk hatırladıklarım bu karelerdir.

Sonraları Kenan Evren Paşa ismini çok sık sık duyar olduk. Hatta benim adımda Kenan olduğu için o yıllarda yakın çevrem bana Kenan Paşa diye hitap ederlerdi.

Hatırladığım bir başka karede Ramazan ayında halkın karşısında su içtiği an!

Bir dediler ki Kenan Evren Erzurum’a gelecek ve konuşma yapacakmış. Konuşma yapacağı yer havuz başı idi. Oldukça kalabalık toplanmıştı. Ramazan ayı olduğunu Erzurum halkının karşısında kürsüden konuşurken suyunu içerek Ramazan’da seferi olmak hakkında fetva verdiğini hatırlıyorum.

Erzurum halkı inanç değerlerine çok bağlı bir toplum olduğundan dolayı tam da damarına basma takdiği. Kim ne diyebilir ki Kenan Paşa Ramazan’da Erzurum’lunun karşısında hem yaptığı ihtilali (yediği haltı) öve öve anlatıyor, yani devletimiz artık güvenilir ellerde demeye getiriyor, hemde – eee bizde seferiyiz napalım karşınızda da su içiyoruz. Diyerek halkın hassas değerlerine ( bam teline) basmak cüreti gösteriyor.

Bir nevi öğretilmiş çaresizliği uygulamaya sokuyordu.

Başka bir hatıramda anlattığı bir ekmek ve Kur-an meselesi!

Hatırladığım kadarıyla anlatacağım bu hikayeyi eksiğim varsa hoşgörünüze sığınıyorum.

Kenan Paşa o yıllar da bu hikayeyi halka anlattı. Güya bir adam bir odada mahsur kalmış, odada adamın yetişemeyeceği yükseklikte bir noktaya eğer ulaşırsa kendini kurtarabilirmiş. Sıçramış zıplamış ne yapmışsa bir türlü yetişememiş. Son çare etrafına bir bakmış ki odada sadece bir ekmek ve bir de Kuran-ı Kerim varmış.

Sizce adam ne yapmalı, ya ekmeğin üzerine basarak zıplayacak yada Kuran’ın üzerine basarak o yüksek mesafeye yetişecek.

Ekmeğin üzerine çıkmış bakmış ki ekmek ezildi ve adam yetişemedi, hemen Kuran’ın üzerine çıkmış zıplamış ve hayatını kurtarmış.

Yani bu anlattığı konu tamamen halkın hassas değerleriyle alay etmek ve bu konuda bağışıklık kazandırmak için özellikle konuştuğunu düşünüyorum.

12 Eylül 1980 Darbesinin Başında Dönemin Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren Vardı
12 Eylül Darbesi veya 1980 İhtilali, Türkiye’de, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 12 Eylül 1980 günü emir komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği askeri müdahale.

27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi.

Bu müdahale ile Süleyman Demirel’in Başbakan’ı olduğu hükümet görevden alındı, Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, 1970 sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası tamamen rafa kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askeri dönem başladı.

Bu dönem yaklaşık dokuz yıl sürdü.12 Eylül 1980 ardından partiler lağvedildi, parti liderleri önce askeri üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı. Bu durum, siyasi partilerin sürekliliği konusunda tarihsel sorunlar yaşayan Türkiye’de siyasi temsilin demokratikleşmesi önünde yeni bir engel oluşturdu, siyasi gelenekler de, geçici de olsa alt-üst edildi.

Ve bugünlere geldiğimizde 12 Eylül’e ait kötü hatıraları yine bir 12 Eylül tarihinde yapılan referandumla önemli ölçüde silindiğine şahit olduk.

*Sonra cunta meraklılarının sivil halkın üzerinde yürütülen egemenliğin son bulduğuna şahit olduk.

*Etrafımız düşmanlarla dolu Türk’ün Türk’ten başka dostu yok. Biz de kim oluyoruz ki biz bir tek cıvata bile üretemeyiz, bizden hiçbir şey olmaz diyen zihniyetin değişim göstererek Türkiye dünyanın güçlü ülkesi Ortadoğu’nun lider ülkesi denilmesine şahit olduk.

* Dinine bağlı insana “irticacı” yaftası vurulduğu günler acaba gerilerde kalacak mı? Diye hep üzüntü duyardım. Allah’a şükürler olsun ibadetini yapan insana gerici irticacı etiketi vurmak yerine artık hoş görüyle karşılanır oldu. Bu değişime ayak uydurmakta direnen bazı kafalar nispeten olsa da çoğunlukla insan hak ve özgürlükler bakımından epey bir mesafe alındı.

*Etrafındaki komşu ülkelerden bile korkan bir millet profilinden, komşu ülkelerin yönetimlerine fikir ve katkı sunan güçlü bir millet referansına kavuşmasına şahit olduk.

*Amerika Avrupa hayranlığının Türkiye hayranlığına dönüştüğüne şahit olduk.

*Dünya ülkelerinin Türkiye’ye gıpta ile bakmalarına şahit olduk.

Evet bizim nesil yani darbe yaşayıp sonrada bu günleri yaşayan nesil gerçekten şanslı bir nesildir. Ölsem de gam yemem.

 

Kenan Gülerci

author avatar
Kenan GÜLERCİ

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]