SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Bostan:Birlik ve Beraberliğimizi Bozamayacaklar

Yayınlanma:
ABONE OL

Acımız Büyük, Öfkemiz Çığ gibi!

Acımızı anlatmaya kelimeler yetmiyor. Öfkemiz çığ gibi.

Ama devletimizin bekası, milletimizin birliği için gözyaşlarımızı içimize akıtıyor, acımızı içimize gömüyoruz. Dik duracağız. Birlik ve beraberliğimizi bozmayacağız, metanetimizi koruyacağız. Öncelikle terörü, teröristi, destekçilerini ve milletimizin yaşama hakkı gasp edilirken susanları nefretle lanetliyoruz.

 

Ancak, terör belasının bu boyutlara gelmesinde etkili olan olayları da görmezden gelemeyiz. Yıllardır terörle mücadelede yanlış yol ve yöntem izlendiğini haykırdık.

Terör sorununun, Kürt sorunu olarak tanımlanmasıyla başlayan, açılım safsatasıyla devam eden süreçte, Türk Hukuk tarihine kara bir leke olarak geçen Habur Olayı, yapılan hataların üzerine adeta tüy dikti.

Yüreğimizi yakan son saldırıların tam da Habur faciasının ikinci yılına denk gelmesi manidar.

 

Habur’un mimarları acaba mesajı aldılar mı?

Yetkililerin “terör hep vardı” diye kendilerini savunacaklarını çok iyi biliyoruz. Milletimizin bir kısmının buna inanacağını da görüyoruz.

Biz de “hayır; terör hep yoktu. Asılsız demeçlerinizle, verdiğiniz tavizlerle, mücadeleden vazgeçip, müzakereye soyunarak teröriste cesaret verdiniz. Milleti teröriste karşı savunmasız bıraktınız ve terörü siz hortlattınız.” diyoruz.

“Terör vardı” diyenler: 2000’de 29, 2001’de 20, 2002’de 7 şehit verdik.

Ne zaman ki, teröre “Kürt sorunu” dendi ve teröristler siyasi alanda muhatap buldu, şehit sayısı 2003’te 31’e, 2004’te 75’e 2005’te 105’e çıktı. Bu süreçte şehit sayımız bini aştı. Görmüyor musunuz?

Ey bu ülkeyi yönetenler!  Yanlış yoldasınız. Avrupa Birliği’ne taviz vermeyin, ABD’ye taviz vermeyin,

Büyük Ortadoğu Projesi’ne piyon olup, Füze kalkanı kurdurup, İsrail’e taviz vermeyin,

Suça taviz vermeyin, suçluya taviz vermeyin,

Destekçiye, yardakçıya, şakşakçıya taviz vermeyin!

Türkiye Cumhuriyeti ile ve Türk milleti ile hesabı olanlar dört bir koldan saldırıyor.

Bu devlet, bizim en değerli varlığımız. Sahip çıkın, başka Türkiye yok! Görmüyor musunuz?

Biri İmralı’dan tehditler savuruyor, biri Kandil’de kanlı hesaplar yapıyor, biri dost görünüp arkamızdan vuruyor,

Görmüyor musunuz?

Ancak öfkemiz ve acımız gözlerimizi kör etmesin; bin yıllık kardeşliğimize gölge düşmesin.

İntikam duygusuyla hareket etmeyin.

Ustalık döneminiz gözlerinizi kör etmesin! Kısa süreli harekâtlarla işi geçiştirip, “misliyle cevap verilecek” deyip, gündem değişince yeniden teröristle müzakereye oturmayın.

Bu büyük milleti, açılımlarda boğmayın!

Terörle mücadele, uzun soluklu, kararlı ve etkili olacak. Suçlu cezasını çekecek, yaptığının karşılığını alacak, belasını bulacak!

Acımız büyük. Gözyaşlarımız sel olmuş; ocaklara düşen ateş, yüreklerimizi dağlıyor. Türkiye’nin her karış toprağı, analarla bir olmuş, ağlıyor.

Analarımız, şehitlerimizin anneleri!

Onlar, kendilerini görecek bir göz, çığlıklarını duyacak bir kulak, acılarını dindirecek bir teselli arıyorlar.

Vurulan prangaları kırıp parçalayacak, hainlerin üzerine Türk’ün demir yumruğunu indirecek bir yiğit yok mu? Nasıl oluyor da teröristler dağlarda, şehirlerde ellerini kollarını sallayarak çocuklarımızı katlediyor? Nerede insan hakları savunucuları, analar ağlamasın diye dağlara canlı kalkan olmaya gidenler nerde? Özgürlük savunucuları, benim yavrumun yaşama özgürlüğünü neden savunmuyor? Yok mu irade gösterecek, terörün kökünü kazıyacak, yüreklerimizi ferahlatacak biri?” diye haykırıyorlar.

Ey bu topraklar için toprağa düşmüş şehitlerin anneleri! Acılarınızı dindiriniz, gözyaşlarınızı siliniz. Çünkü bu vatanın her karışında, alınan her nefeste, sizin yetiştirdiğiniz evlatlarınızın hakkı vardır. Göğsünüzü gere gere bu vatan bizim deyiniz.

Siz bu vatana bir evlat kurban ettiniz; şimdi kalbimizde en eşsiz yerlerdesiniz. Şehitlerimizin anaları, annelerimiz! Siz yavrularınızı 9 ay karnınızda, yıllarca sinenizde taşıdınız; bizler de onları bir ömür yüreklerimizde taşıyacağız.

 Ey şehitler! Annelerinin koynundan, vatanın bağrına yol alan kutlu yolcular! Apaçık diri olan ama bizim göremediğimiz Cennetin Çocukları; sakın endişelenmeyiniz. Emanetiniz emanetimiz; anneleriniz artık bizim annelerimizdir. Gözünüz arkada kalmasın; ruhlarınız şad, mekânınız Cennet olsun.

Türkiye Kamu-Sen

İstanbul İl Başkanı 

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Basında Kartal
23 Nisan 2024
Kartal Belediyesi Çocuk Meclisi 23 Nisan’ı Kutladı

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in öncülüğünde kurulan Çocuk Meclisi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağanı olan bu özel günü kutlayan minik meclis üyeleri, günün anlam ve önemine de vurgu yaptı. Kartal Belediyesi Çocuk Meclis üyelerine Başkan Gökhan Yüksel tarafından başarı belgesi takdim edildi. Kartal Belediyesi Meclis Salonu’nda […]

Basında Kartal
23 Nisan 2024
Başkan Gökhan Yüksel, Cevizlideki Balkon Çökmesiyle Alakalı İncelemelerde Bulundu

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, geçtiğimiz gün Cevizli Mahallesi Saraylar Caddesi’nde ani çökme sonucu yıkılan balkonun bulunduğu bölgeyi ziyaret etti. Ziyarette, Başkan Gökhan Yüksel incelemeler yaparak, yapılan çalışmaları kontrol etti. Ekipler, en kısa sürede olay yerine geçti Olay, geçtiğimiz gün Kartal Cevizli Mahallesi Saraylar Caddesi’ndeki 5 katlı bir binada gerçekleşti. Binanın birinci katındaki balkon, büyük […]

Basında Kartal
23 Nisan 2024
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı M. Hanifi Bostan See Full Bio

Basında Kartal
22 Nisan 2024
Başkan Gökhan Yüksel’den 23 Nisan Mesajı

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısı ile bir kutlama mesajı yayımladı. Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in yayımladığı mesajında şu ifadeler yer aldı: “Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin açılışının 104’üncü yılını milletçe birlik ve beraberlik içinde kutlamanın gurur, mutluluk ve coşkusunu yaşıyoruz. Tarihimizde önemli bir dönüm noktası olan 23 Nisan […]