Kartalspor Kulübü Başkanı Hamza Tozkoparan, yeni bir yönetim kurulu oluşturdu, kulübü yönetmek için kolları sıvadı.
İlk toplantı esnasında verilen tablo çok güven verdi, güzel mesajlar verdi. İşin doğrusu Hamza Tozkoparan gerek işadamı kimliği ile gerekse TFF daki yapmış olduğu görevleri gereği spor camiasının içinde yer almasından dolayı Kartalspor’a çok faydalı çalışmalar yapabilecek kapasitede görünüyor. En azından spor camiasında lobicilik adına altyapısı güçlü ilişkileri olduğu bir gerçek.
Taraftar ve camia açısından olumlu karşılandı fakat bu güzel tablonun birde görünmeyen yüzü vardı ki, bu yönetimin işinin hiçte kolay olmadığını gösteriyordu.
Birincisi Kartal Kaymakam Nuh Mehmet Hamurcu Kartalspor’a küstürüldü. Sayın Kaymakamın geçen sezon Kartalspor için ne kadar emek sarfettiğini hepimiz biliyoruz. Fakat ne oldu da sayın Kaymakam “Kartalspor kulübünden istifa ettim ilgilenmiyorum” diyecek duruma geldi acaba! Herhalde Belediye Başkanı ile Kaymakamın arasında soğuk rüzgarlar esmesinin bununla ilgisi var…
İkincisi de, halen Kartalspor’un üzerinde, belediye başkanının etkisi ve gölgesi hissedilir derecede mevcut. Kartalspor yönetimi özgürce adım atacak durumda değil. Hem belediye başkanı hemde başkanın özel insiyatifle bulundurduğu kulüp içinde haksız bir şekilde geçimini sağlayanlar var ve kulüp içinde hala etkili durumdalar.
Hamza Tozkoparan özgür iradeyle yönetebiliyor mu kulübü?
Bu durum, kulüp yeni yönetiminin tepesinde, farkında olmadıkları bir tehlike olarak duruyor aslında. Hal böyle olunca da Hamza Tozkoparan yönetimi kendi başına kudretli bir yönetim sergileyemez. Hamza Tozkoparan, Başkan Öz’ün direktifleriyle hareket ettikçe özgür bir yönetim sergilemesi beklenemez.
Özellikle kurban bayramında Kartalspor’a gelmesi planlanan kurban gelirinin akibeti belli değil. Gelmeme ihtimali var ve bu konu sayın Kaymakamla Belediye Başkanı arasındaki rüzgarın derecesiyle alakalı bir durum gibi gözüküyor.. Yani siyasi ilişkilerin etkisi spora farklı şekilde yansıyor.
Bunun yanı sıra, akredite sorumlusu zatın ( Vural Dağtekin) hala aynı göreve devam etmesi başlı başına bir sorun. Kartalspor kulübü bu adama neden bu insiyatifi gösteriyor, sadece haksız olarak aldığı ücret bir yana birde diğer personel maaş alamazken bu zatın maaşının özel talimatla ödeniyor olması herkese rahatsızlık veriyor. Üstelik bu adamın yaptığı işi kulüpte bulunan müdür vay başka bir görevliler zaten yapıyor. Bu adamın kulüpte böyle bir konumda bulunmasının sadece bir açıklaması vardır oda, sadece belediye başkanının isteği doğrultusunda olduğu gerçeğidir. . Bu adamı kulüpte hala barındırmak yönetim acziyeti değilde nedir? Bu durumun sakıncasını başınıza bir sıkıntı geldiğinde daha iyi anlayacaksınız sayın Hamza Başkan. Benden söylemesi…
Binali Aydın başkanlığındaki yaşananlar hatırlanırsa konunun önemi daha iyi anlaşılır.
Binali Aydın yönetimindeki ekip, ne zaman Başkan Öz’ün isteklerini dinlemeyerek takım için çok radikal ve doğru kararlar almaya başladı, işte o zaman ipleri çekildi. Hemde sizin dikkate almadığınız gazetesi olan o zat tarafından, daha takım ve yönetim kampta iken internetten “Kartalspor, olağanüstü genel kurula gidecek” şeklinde yayınlar yapıldı- yaptırıldı.. Yönetim yıpratıldı, hemen takip eden günlerde yönetim değişti.
Binali Aydın dönemindeki yönetim de, Hüseyin Kurt döneminden sonraki en verimli en doğru işler yapan yönetim kurulu üyelerine bir teşekkür bile edilmediğini de hatırlatalım buradan. Ki bu insanlar maddi olarak çok katkıları olan bir yönetim idi.
Belki şöyle düşünenler olabilir, bir belediye başkanının Kartalspor kulübü üzerinde etkili olmasının ne sakıncası olabilir?. Bir belediye başkanı o kentin mülki amiri olan Kaymakam ile çatışma içerisinde olursa, daha ne beklenebilir ki? Taaa başa dönelim Kartalspor önceki Kulüp Başkanı Hüseyin Kurt ile Altınok Öz neden sürtüşmeye girdi? Hemen söyleyelim seçim heyecanının yaşandığı günlerde maç seyretmeye gelen Altınok Öz, protokol trübininde eşine yer ayrılmaması sebebiyle Hüseyin Kurt’a savaş ilan etti.
“Benim eşime protokol tribününde yer ayırmayan O adam kulüp başkanlığını bırakacak” diyerek kavgayı başlattı.
Kavgayla başlayan diyalog zararla sonuçlandı.
Birisi tüccar diğeri doktor,
O dönem hesap kitap, kasa tüccarın elinde idi, ilişki iyi niyetle sürdürülseydi bugün kulübün borçları bu kadar olmazdı.
Hani derler ya “öfkeyle kalkan zararla oturur” aynen diğer işlerde olduğu gibi Kartalspor’da da öyle oldu. Yaşanan süreçleri yakinen takip ettiğimiz için sırf Kartalspor yıpratılmasın destek olunsun olumlu hava varilsin diye bir çok şeyi dile getirmiyoruz. Yaşanan gerçekler de örtbas edilemez.
İlgili Haberler
AK Parti İstanbul’dan Teşkilatlara Dijital Medya ve İletişim Eğitimine başladı
Anayasa ve Toplum Ahlakı İçin Haykırdılar “Aile Kırmızı Çizgimizdir”
Saadet Partisi Kartal İlçe Başkanı Hayati Durmuş oldu
Kartal Belediyesi, İstanbul Depremine Karşı Teyakkuza Geçti
Kartal Belediyesi Gençlik Senfoni Orkestrası’ndan Unutulmaz Konser
Kartallı Kürek Sporcusu Fatih Ünsal, Türkiye Şampiyonu oldu Avrupa Yolunda!