SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

MAĞDURİYET EDEBİYATI

Yayınlanma:
ABONE OL
MAĞDURİYET EDEBİYATI

Bir insanın en kıymetli şeyi canıdır,

Canını Allah yolunda verirsen Şehitsin,
En yüce makam…
Sonra evlatları, ailesi, eşi dostu,
Bunları Allah yolunda kaybeder ve sabredersen,
Cennetliksin…
Malı da var insanın kıymetlisi,
Malını Allah yolunda harcarsan, cömertsin,
Yine Allah’ın razı olduğu kullarındansın…
Ama başörtünü Allah yolunda açmazsan ve Allah rızası için okulundan, makamından, alacağın üç beş kuruş maaşından olursan; Mağdursun!
Canını Allah yolunda veren şehit, başını açmayan mağdur!
Bu nasıl tezattır.
Müslümanlar; İbadetlerinde Müslüman, yaşantılarında ise ne idüğü belirsiz bir dini yaşamaya başladıklarından bu yana her şeyi dünya değerlerine, dünya malına ve dünya makamlarına endekslemişlerdir. Bu sebeple de Allah rızası için yaptıkları her şeyin sonunda dünyevi bir ödül bekliyorlar olmayınca da ve ne yazık ki imtihan sırrınca yaşadıkları sıkıntıyı mağdur olduk diye feryat ve figanlarla karşılıyorlar.
Allah bizlere “Sizleri; canınızla, evlatlarınızla, malınızla imtihan edeceğim” demiyor mu?
Peki, bizim bu isyanımız nedir? Bu aslında bir şekilde Allah’ı suçlamaktır. Ben senin için başımı açmadım, çile çektim, okulumdan oldum ama sen beni mağdur ettin isyanı.
Sahabeyi anlatıyor, okuyor ve gözyaşlarıyla anıyoruz.
Aç kaldılar, bağırlarına hakikaten taş bastılar, Mekkeli müşrikler olmadık zulümler yaptı, mallarını, mülklerini, evlatlarını, makamlarını kaybettiler, memleketlerinden oldular ama hep şükrettiler, Allah’larından razı oldular, feryat figan etmediler, mağdur olduk, mağdur olduk diye ortalığa düşmediler.
Eğer inanıyorsak Allah yolunda çekilen sıkıntı, kaybedilen makam, kaybedilen okul, mal, mülk ve hatta can bizleri Allah rızasına ve cennete götüren yolun gereğidir.
Peki, bu yıllardır süregelen mağduruz da mağduruz edebiyatı ne için ve kim için?
Peygamber Efendimiz buyurmuyor mu ki; “Allah yolunda çekilen her çile cennet yolunun bir taşıdır, imtihandan kaçan ahireti kaybeder”
Dünyevi yaşam tarzına uygun olarak nefsimizin her istediği, canımızın her çektiği, şeytanın her dediği olacaksa ve yerine getirilecekse Müslüman olmanın farkı ne olacak?
Allah yolunda mücadele ederken kaybetmiş olduğumuzu düşündüğümüz her şeyin aslında kazanç, galibiyet ve Allah’ın rızasına bir adım daha yaklaşmak olduğunu düşünemiyorsak kendimizi sorgulamamız gerekir.
Şimdi ablalarım, analarım, bacılarım, kızlarım, evlatlarım; Eğer siz Allah Rızası için başınızı örtüyor ve bu sebeple dünya nimetlerinden uzak kalıyorsanız; Biliniz ki sizler kazanıyorsunuz yok eğer biz dünya nimetlerimizi kaybettik ve mağdur olduk diyorsanız gerçekten hem dünyanızı hem de ahiretinizi kaybediyorsunuz.
Bu durumda mağdur oldum diyerek belki farkında olmadan isyana giren her başörtülü kızımız bıraksın bu isyanı açsın başını ve dünyadan ne istiyorsa alsın onu ve rahat etsin. Ama bilsin ki ahirette “sen Allah rızası için değil dünya nimetleri için çabalıyordun” sitemine muhatap olmak var.
Müslüman; Allah yolunda imanını korumak, dinini yaşamak adına dünyevi olarak kaybettiği hiçbir şey için mağdur kabul edilemez, her adımda hakiki mümin, hakiki kul olur.
Bu durumda ve sizin söylemlerinize göre; canını Allah yolunda verenlere yani şehitlere en büyük mağdurlardır mı diyeceğiz?
Bu yazıyı yazan kişi olan bendeniz; Ablası fakültesinin 5. Sınıfında, eşi fakültesinin 2. Sınıfında başörtüsünü açmamak için okulundan ayrılmış, mezun olmamıştır. Rahmetli babası üç ihtilalde de sırf milli ve manevi değerleri sebebiyle sürgüne uğramış mesela 1980 ihtilalinde herkes susarken Milli Eğitim Müdürlüğüne getirilen ihtilal komutanına, bulunduğu makamı, sonrasını düşünmeden, başörtüsü sebebiyle, karşı geldiği için ceza almış ve bir sürgüne de bu sebeple uğramıştır. Yine öğretmen olan annesi başörtüsü sebebiyle çeşitli sıkıntılar çekmiştir. 28 Şubat sürecinde kendimizin de nelerle karşılaştığımızdan bahsetmeye gerek bile duymuyorum, çok kişi şahittir.
Böyle bir aileden gelen ne ben ne de ailemde hiç kimse kendinin mağdur edildiğini düşünmemiş, bunun şiddetle mücadelesini vermiş ama bunun edebiyatını yapmamıştır.
Bakınız; sizler Allah için mücadelenizi verin, uğraşın, çabalayın, hakkınızı arayın ama sonunda ne olursa olsun mağdur oldum demeyin. Allah yolunda gidenler için mağduriyet yoktur aksini söyleyen imanını kontrol etsin.

author avatar
Ahmet Berhan Yılmaz

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]